Haberler

Dha Yurt Bülteni-6

(ÖZEL)1)CANLARI PAHASINA 'UMUT YOLCULUĞU' ÜLKELERİNDE devam eden savaş ve rejim baskısından kurtulup, daha iyi bir hayat kurmak için Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine doğru umut yolculuğuna çıkan çoğu Suriyeli pek çok Ortadoğu ülkesi vatandaşı, farklı yollara başvuruyor.

(ÖZEL)

1)CANLARI PAHASINA 'UMUT YOLCULUĞU'

ÜLKELERİNDE devam eden savaş ve rejim baskısından kurtulup, daha iyi bir hayat kurmak için Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine doğru umut yolculuğuna çıkan çoğu Suriyeli pek çok Ortadoğu ülkesi vatandaşı, farklı yollara başvuruyor. En çok tercih edilen deniz yolculuğunda ise son 3 yılda 527 kişinin hayatını kaybetmesi acı bilançoyu ortaya koyuyor. 2015'te 91 bin 611 olan yakalanan kaçak sayısı, Türkiye ile Avrupa Birliği ile arasında varılan Geri Kabul Anlaşmasıyla 2017'de 21 bin 937'ye kadar geriledi. Ancak sayı azalsa da kaçaklar, canları pahasına umut yolculuğundan vazgeçmiş değil. Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye, yeni bir yaşam hayali kurdukları Avrupa ülkelerine geçmek isteyen kaçakların önemli geçiş güzergahını oluşturuyor. Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine kaçışlarda daha çok deniz yolu tercih ediliyor. Organizatörler, toplu şekilde gemilerle, yatlarla, balıkçı tekneleriyle veya şişme lastik botlarla kaçakları taşırken, yaşanan dramlara da zemin hazırlamış oluyor. Deniz yoluyla ilk olarak Yunanistan ya da İtalya'ya ulaşmayı planlayan kaçaklar, buradan da çeşitli Avrupa ülkelerine dağılıyor.

EN ÇOK EGE VE AKDENİZ'İ TERCİH EDİYORLAR

Kaçakların yasa dışı geçişler için tercihi daha çok Ege Denizi ve Akdeniz oluyor. Karadeniz'i Bulgaristan ve Romanya'ya, Ege Denizi'ni Yunanistan'a, Akdeniz'i İtalya'ya gitmek için kullanan kaçaklar, Marmara Denizi'ni ise tüm kapılara açılan bir seçenek olarak değerlendiriyor. Ege Denizi'nden kaçışlarda daha çok şişme lastik botlar kullanılırken, diğer denizlerde ise gemiler, yelkenli ve motor ve yatlar ile balıkçı tekneleri tercih ediliyor.

SON ÜÇ YILDAKİ ACI BİLANÇO

Sahil Güvenlik Komutanlığı, deniz yoluyla yasa dışı geçişleri önlemek ve umut yolculuğu sırasında yaşanan dramların önüne geçmek için denizlerde devriye görevini sürdürüyor. Özellikle Yunan adalarına kaçmak isteyenlerin sıklıkla kullandıkları Ege Denizi'nde çok sık can pazarı yaşanıyor. Şişme lastik botlara doluşarak umut yolculuğuna çıkanlardan karşı kıyıya ulaşanlar, Avrupa'ya ilk adımı attıkları için şanslı sayılıyor. Ancak, herkes o kadar şanslı olamayabiliyor. Bazı umut yolculukları, kötü hava koşulları nedeniyle ya da lastik botlara alınan fazla yolcu yüzünden dramla sonuçlanabiliyor. Son üç yılda bu nedenlerle Türkiye denizlerinde toplam 527 kaçak hayatını kaybetti. Can kaybının daha fazla olmamasını ise Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerinin, zor durumdaki kaçakların yardımına yetişmesi önledi.

UMUT YOLCULUĞUNDAN VAZGEÇMİYORLAR

2016 yılı Mart ayında Türkiye ile Avrupa Birliği arasında varılan Geri Kabul Anlaşması'nın ardından Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine geçişte, ciddi bir azalma oldu. Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın düzensiz göç istatistiğine göre, bu anlaşmanın bir yıl öncesindeki 2015 yılında; 2 bin 430 olayda, 91 bin 611 kaçak ile birlikte 190 organizatör yakalandı, 279 kişi de hayatını kaybetti. Anlaşmanın yürürlüğe girdiği 2016 yılında ise 833 olayda, 37 bin 130 kaçak ile birlikte 118 organizatör yakalanırken, 192 kişi hayatını kaybetti. Geçen yıl rakamlarda bir miktar daha düşüş yaşandı. 2017 yılında; 495 olayda, 21 bin 937 kaçak ile birlikte 171 organizatör yakalandı, 56 kişi hayatını kaybetti. 2018 yılında şu ana kadar 56 olayda 2 bin 448 kaçak ile birlikte 6 organizatör yakalandı. Kaçak sayısındaki ciddi düşüşe rağmen son üç yılda deniz yoluyla kaçışlarda toplam 527 kişinin hayatını yitirmesi, bilançonun ağırlığını gözler önüne serdi.

AYVACIK BÖLGESİNDEN KAÇIŞLAR AZALDI

Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek isteyen kaçakların çok sıklıkla kullandıkları bir güzergah olan Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinin Belediye Başkanı Ak Partili Ünal Şahin, ilçenin Babakale köyünün Türkiye'nin en Batı'sındaki yer olduğunu söyledi. Midilli Adası'nın Ayvacık ilçesi sahiline 5.5 mil mesafede olduğuna dikkat çeken Başkan Şahin, "Son yıllarda dünyanın değişik ülkelerinden insanlar bu bölgeye gelerek, yakın olduğu için deniz yoluyla Midilli'ye geçiş yapmaya çalıştılar. Özellikle 2015 yılında yoğun geçişler oldu. Sonraki yıllarda ise ciddi bir azalma yaşandı. Sahil Güvenlik ve Jandarma, bölgeyi kontrol altında tutuyor. Kış aylarında olumsuz hava koşulları nedeniyle kaçma olayları azalıyor. Ancak havalar düzelince yeniden geçişler olacaktır. Hem bu bölge, hem de değişik yerlerde yakalanan göçmenler ilçemizde yapılan Avrupa normlarındaki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi'nde tutuluyor. Bu merkez Ayvacık için bir kazanç ama, bizim dileğimiz göçmenlerin bu yolu tercih etmemeleri yönünde"dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Sahil Güvenlik Komutanlığı'nca paylaşılan, deniz üzerinde lastik botlardaki kaçaklar ve kurtarılma anları.

-Ayvacık ilçesindeki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi'nden görüntü.

-Ayvacık Belediye Başkanı Ünal Şahin ile röp.

Haber-Kamera:  Burak GEZEN- İpek YAVAŞ/ÇANAKKALE, -

========================================================

Genç kadın, sokak ortasında yanarak öldü (EK)

2)KİMLİK SAHTE ÇIKTI

İzmir'in Konak ilçesinde, sokak ortasında yanarak yaşamını yitiren genç kadının üzerinden çıkan Hülya Tekbey adına düzenlenmiş kimliğin sahte olduğu ortaya çıktı. Kadının kimliğini belirlemek için çalışmalarını sürdüren polis ekipleri, olayın yaşandığı sokak üzerinde güvenlik kamerası bulunmadığından, bölgedeki Mobese'leri incelemeye aldı. Mahalle sakinlerinden Ahmet Reşit, duyduğu çığlık üzerine dışarıya çıktığını belirterek, "Ben evde uyuyordum. Kadın çığlığı duydum. Dışarıya çıktık ve yanan bir kadını gördük. Karşı evde oturan bin genç, battaniye ile söndürmeye çalıştı. Ancak kadın öldü. Daha sonra da polisler geldi. Bu mahalleden değil, kimse tanımıyor" dedi.

Görüntü dökümü

------------------------

Olay yerinden görüntü

Mahalle sakini ile röportaj

Genel ve detay görüntü

( Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,

=======================================================

3)NURTEN ÖĞRETMEN, DÜNYANIN EN İYİ 10 ÖĞRETMENİ ARASINA GİREN İLK TÜRK OLDU

SAMSUN'un Ayvacık ilçesindeki Ayvacık Anaokulu Müdürü Nurten Akkuş (33), geçen Aralık ayında uluslararası bir vakıf tarafından 'Dünyanın en iyi 50 öğretmen' arasına seçilmesinin ardından, ikinci elemeyi de geçerek ilk 10'a girdi. Haberi bugün öğrenen Akkuş, Türkiye'yi finalde temsil edeceği ve dünyanın en iyi 10 öğretmeni arasına seçilen ilk Türk öğretmen olduğu için mutlu ve gururlu olduğunu söyledi.

Samsun'un 22 bin nüfuslu Ayvacık ilçesindeki Ayvacık Anaokulu'nun müdürü olan 11 yıllık öğretmen Nurten Akkuş, yaptığı projeler ve çalışmalar ile Türkiye'de çeşitli sivil toplum kuruluşlarından çeşitli ödüller kazanırken, geçen yıl Aralık ayında dünyaca ünlü bir vakfın en iyi öğretmenleri seçtiği yarışmaya başvurdu. Akkuş, Hint asıllı işadamı Sunny Varkey'in eğitim alanında projeler geliştirmek amacıyla kurduğu ve onursal başkanlığını ABD eski Başkanı Bill Clinton'ın üstlendiği Varkey Gems Vakfı (Varkey GEMS Foundation) 'Küresel Öğretmen Ödülü Komitesi'nin (The Global Teacher Prize) 2018 yılı için seçtiği 'En iyi 50 öğretmen' arasında yer aldı. Yapılan değerlendirme ve elemenin ardından vakıf en iyi 10 öğretmeni de belirledi. Vakfın açıkladığı 10 finalist arasında Akkuş da yer aldı. Akkuş, bu başarısı ile dünyanın en iyi 10 öğretmeni arasına giren ilk Türk öğretmen oldu.

Haberi bu sabah öğrendiğini söyleyen Nurten Akkuş, "Bill Gates vakfın internet sitesinden yayınladığı video ile 10 finalisti tüm dünyaya aynı anda açıkladı. Ben de öğrendiğimde büyük heyecan yaşadım. Büyük çok büyük bir başarı. Dünyanın en iyi 10 öğretmeni arasına giren ilk Türk öğretmen olmak benim için çok büyük bir gurur. Ülkeme bu gurur yaşattığım için çok mutluyum. Şu an 10 finalist var ve 18 Martta ödül töreninde birinci açıklanacak. O gün ülkemizin bayrağı da ilk kez finalistlerin olduğu sahnede yer alacak. Bu da ayrı bir gurur. Bir Türk öğretmen olarak bunu başardığım için ülkeme bu mumluluğu yaşattığım için çok mutluyum. İnşallah, Allah birinci olmayı ve ülkeme bu başarıyı kazandırmayı da bana nasip eder. Eğer 1 milyon dolarlık büyük ödülü kazanırsam, bu parayı öncelikle tüm dünyada, Suriye'de, Filistin'de savaş mağduru olan, Afrika'da açlıkla ve yoksullukla mücadele eden çocuklar için proje geliştirip, eğitim imkanı bulamayan çocuklar için harcayacağımö dedi.

'BABALARA MASAL ANLATTIRDI'

Ayvacık Anaokulu Müdürü Nurten Akkuş, 2009'da okulda 'Baba bana bir masal anlat' projesi başlattı. Şu an 81 öğrenci ve 4 öğretmenin görev yaptığı anaokulunun öğrencilerinin babaları haftanın belirli günlerinde okula gelerek çocuklarının bulunduğu sınıflarda masal anlatmaya başladı. Proje hem öğrenciler, hem de veliler tarafından büyük beğeni topladı. Çocuk ile baba arasındaki iletişimin güçlendirilmesini de sağlayan uygulama kısa sürede ilgi gördü. Akkuş, hazırladığı proje ile Sabancı Vakfı'nın toplumsal gelişmeye katkıda bulunan 'Sıradışı kişilerin olağanüstü öykülerini' anlattığı 'Fark Yaratanlar' programının yedinci sezonunda fark yaratanlar arasında gösterildi. Ayrıca proje bazı üniversitelerde araştırma konusu olarak işlendi. Zaman içerisinde proje, Türkiye genelindeki diğer anaokulu öğretmenlerine de örnek oldu. 8 yıl sonunda bugün 'Baba bana bir masal anlat' projesi Türkiye'deki 45 ilde uygulanmaya başlandı.

OYUNCAK KUMBARASI ILE KÖY COCUKLARI ICIN OYUNCAK TOPLADI

Akkuş ayrıca, 2014 yılında 'Oyuncak kumbarası' projesi başlattı. Proje kapsamında kumbaralarda toplanan oyuncaklar, ihtiyacı olan köylerdeki anaokullarına gönderildi. Yaklaşık 40 anaokuluna oyuncak ve kırtasiye desteği verildi. Proje kapsamında yaklaşık 5 bin oyuncak toplandı. Projeye Samsun'dan ve Türkiye genelinden birçok kişi ve kurum destek verdi. Veli ve öğrenci iletişimini sağlamak amacıyla, öğretmenler ve eğitim kurumlarının kullanımına ücretsiz olarak sunulan bir sosyal iletişim platformu Classloom tarafından verilen Eğitimde En İyiler Ödülleri'nde Samsun Ayvacık Anaokulu tarafından uygulanan 'Oyuncak Kumbarası' projesi en iyi ikinci sosyal sorumluluk projesi seçildi. Öğrencilerini ilk kez müzikal ile tanıştıran, helikopteri yakından görmelerini sağlayan Akkuş, yaptığı projelerle çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından yılın en iyi öğretmeni, yılın en sıradışı yöneticisi gibi ödüller de kazandı.

İLK TÜRK ÖĞRETMEN DE SAMSUN'DAN SEÇİLMİŞTİ

Samsun'un Çarşamba ilçesine 15 kilometre uzaklıktaki Kumköy İlkokulu'nun 'müdür yetkili' sınıf öğretmeni Dilek Livaneli, aynı vakıf tarafından 2014 yılında dünyanın en iyi 50 öğretmeni arasında gösterilerek bu başarıyı elde eden ilk Türk öğretmen olmuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Nurten Akkuş'ten detay

-Sınıfta öğrencileri ile detay

-Okula gelişi

-Detaylar

-Röportaj

(532.53 )

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER- Gökhan İÇKİLLİ/AYVACIK (Samsun),

===================================================================

4)İZMİR'DE TERÖR OPERASYONU: 24 GÖZALTI

İZMİR'de, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'e gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı üzerinden sosyal medyada terör örgütlerinin propagandasını yapan 24 şüpheli gözaltına alındı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Şube Müdürlüğü ekipleri, TSK'nın Afrin'e gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı'nı eleştirerek sosyal medya üzerinden terör örgütü propagandası yapan kişilere yönelik operasyon düzenledi. Kent merkezi ile Torbalı, Urla, Tire ve Seferihisar ilçelerinde bu sabah yapılan eş zamanlı operasyonda 24 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda 2 tabanca, 2 av tüfeği ve bu silahlara ait mermi, çok sayıda örgütsel doküman afiş ve dijital materyal ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheliler sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.

Görüntü dökümü

----------------------

Operasyondan görüntü

Şüphelilerin sağlık kontrülene götürülüşü

Genel ve detay görüntü

(Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,

==================================================================

(ÖZEL HABER)

5)SEVGİLİLER GÜNÜ'NDE ŞEHİT VE GAZİ AİLELERİNE ÜCRETSİZ ÇİÇEK

GAZİANTEP'in İslahiye ilçesinde, çiçekçi Salman Sertbaş, 'Zeytin Dalı Harekatı'na destek için 14 Şubat Sevgililer Günü'nde, şehit eş ve anneleri ile gazi eşlerine ücretiz çiçek hediye ediyor.

Garnizon Caddesi'nde yaklaşık 8 yıldır çiçekçilik yapan Salman Sertbaş, Afrin'de sürdürülen 'Zeytin Dalı Harekatı'na destek için 14 Şubat Sevgililer Günü'nde iş yerinin vitrinine, 'Zeytin Dalı Harekatı'na denk gelen 14 Şubat Sevgililer Günü'ne özel şehit eş ve anneleri ile gazi eşlerine ücretsiz çiçek' yazısı koydu. Sertbaş'ın kampanyası vatandaşlar tarafından takdirle karşılandı.

Çiçeklerin ücretlerinin Mehmetçik ve aziz şehitlerimiz tarafından ödendiğini belirten Salman Sertbaş, "Zeytin Dalı Harekatı'na destek çıkmaktır. Biz sıcak yuvalarımızda yatarken, Sevgililer Gününde bizim için canını malını her şeyini feda ederek orada göğüs göğse çarpışan Mehmetçiklerimiz için kendi adımıza böylesi anlamlı bir gün olan 14 Şubat Sevgililer Gününde böyle kampanya yaptım. Bugün buraya gelen şehit eş ve anneleri ile gazi eşleri istedikleri herhangi bir çiçeği ücretsiz alabilirler. Çiçeklerimizin ücretleri Mehmetçiklerimiz ve aziz şehitlerimiz tarafından ödenmiştir" dedi.

Görüntü dökümü

-------------------------------

Çiçekçideki döviz

Çiçekçinin Mehmetçiklere ücretsiz çiçek vermesi

Çiçekçi Salman Sertbaş ile röp.

Genel ve detay görüntüler

(Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)

166 MB

==================================================================

6)SİVAS'TA '14 ŞUBAT'TA SEVGİLİMİZ MEHMETÇİK OLSUN' KAMPANYASI

SİVAS Belediyesi 14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle kent meydanında bulunan led ekrana Sivaslı 302 şehit ile asker fotoğraflarını yayınladı. Mehmetçifk Vakfı'na destek çağrısı yapıldı.

Sivas Belediyesi, tarihi Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan led ekranda 14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle asker ve şehit fotoğrafları yayınlamaya başladı. Ekranda asker ve şehit fotoğraflarını gören vatandaşlar şehitler için fatiha okudu. Konu hakkında açıklama yapan Sivas Belediyesi Başkan Yardımcısı Ahmet  Özaydın, sosyal medyada başlatılan 14 Şubat'ın Mehmetçikler için sevgililer günü ilan edilmesine destek vermek için böyle bir uygulama yaptıklarını söyledi. Özaydın "Bugün 14 Şubat Sevgililer Günü. Yıllardır bugün şu veya bu şekilde kutlanıyor. Kişiler sevgililerine, nişanlılarına, eşlerine bu anlamda çiçekler verirler fakat bu yıl anlayış tamamen değişti. Türk halkı kendi arasında oluşturduğu düşünceyle bu yıl 14 Şubat'ı Mehmetçikler için sevgili günü ilan etti. Gerçekten güzel bir hareket oldu, biz bundan çok mutluyuz. Biz de Sivas Belediyesi olarak buna duyarsız kalamazdık. Bizde bu Mehmetçikler için sevgililer gününü destekliyoruz ve bu anlamda şöyle bir hizmet yaptık. Dev ekranda Sivas'tan şehit olan 302 şehidimizin fotoğraflarını yayınlıyoruz. Özellikle Afrin'deki Mehmetçiklerimizin fotoğraflarını yayınlıyoruz. Hatta bir kardeşimiz 'Benim annem asker fotoğrafımı hiç görmedi ilk defa sizin ekranınızda görsün' diye bize mesaj gönderdi. İnşallah onun göndermiş olduğu asker elbisesiyle olan fotoğrafını yayınlayacağız, annesi de onu görmüş olacak" dedi.

'ÇİÇEK ALMAYIN, MESAJ ATIN'

14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle çiçek almak yerine Mehmetçik Vakfı'na mesaj atarak 10 lira destekte bulunulmasını isteyen Özaydın şöyle dedi:

"Ben buradan halkımıza sesleniyorum. Bu yıl Mehmetçik Vakfına 2582'ye Mehmetçik yazarak mesaj atmalarını ve 10 lira gibi bir ücreti yatırmalarını rica ediyoruz. Ne gül alsınlar, ne bilezik alsınlar, ne altın alsınlar. Alıyorlarsa da bunun bedeli kadar Mehmetçik Vakfına mesaj göndersinler. Hiç değilse Mehmetçik Vakfımız güçlensin. Ben Mehmetçiklerimizin özellikle de Afrin'de ki Mehmetçik kardeşlerimizin sevgililer gününü kutluyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun."

Görüntü Dökümü

---------------------------

-Led ekranın görüntüleri

-Yayınlanan asker fotoları

-Vatandaşlarla röportaj

-Başkan Yarndımcısı Özaydın'ın açıklamaları

Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

(256 mb)

==================================================================

(ÖZEL HABER)

7)ŞANLIURFA'DA SEVGİLİYE YENİ NESİL HEDİYE

ŞANLIURFA'da 14 Şubat Sevgililer Günü'nde yeni nesil hediye olarak bilinen özel kutularda hazırlanan ve fiyatları 40 liradan, 5 bin liraya kadar yükselen hediyeler yoğun talep gördü. Yurt dışından getirilen rengarenk çiçekler ve çikolatalarla hazırlanan hediyelerin büyük ilgi gördüğünü ifade eden işletmeci Özlem Paydaş, talepleri yetiştirmek için mağazalarında tatlı bir telaş yaşandığını söyledi. 14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle Şanlıurfa'daki çiçekçiler, restoranlar, kafeler, bu özel günü farklı kılmak için birbirinden değişik organizasyonlar yapmaya başladı. Şanlıurfa'da ilk defa farklı bir organizasyona imza atan iç mimar Özlem Paydaş yeni nesil kutu çiçek ve butik çikolatalardan oluşan özel hediyelerini yaparak Sevgililer Günü'ne hazırladı. Geçmiş yıllara nazaran Şanlıurfa'da sevgiliye çiçek ve hediyenin çok nadir alındığını ancak son yıllarda bu olayın tam tersine döndüğünün altını çizen Özlem Paydaş, çiftlerin dünyada ve Türkiye'de büyük ilgi gören yeni nesil hediyelere yöneldiğini söyledi. Sevgililer günü dolayısıyla yoğun sipariş talebini aldığını, bunu yetiştirmek için geceli gündüzlü çalıştıklarını kaydeden Paydaş, "Bu yıl 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla her şey oldukça yolunda gidiyor. Beklediğimizin çok üstünde bir talep var. Bu talepleri yetiştirmek için tam kapasite olarak cevap vermeye çalışıyoruz. Yeni nesil çiçek dediğimiz kutu çiçeklerimiz ile butik çikolatalarımız var. Bu çiçek ve çikolatalarımızı özel günler için ve kurumsal hediyeler için hazırlıyoruz. Hazırladığımız yeni nesil hediyelerde birçok ünlü markanın ürünleri bulunmaktadır. Belçika çikolataları bu yeni nesil hediye kutusunda çiçekten sonra gelen ikinci ürünümüz olarak bulunuyor. Yine Sevgililer Günü dolayısıyla çok yüklü bir alım yaptığımızdan dolayı Hollanda'dan rengarenk güllerimizi ithal ettik" dedi.

HOBİ OLARAK BAŞLADI, İŞLERİNİ BÜYÜTTÜ

Bu işe hobi olarak başladığını daha sonra müşterilerinden büyük talep gelmesi üzerine işlerini büyüttüklerini ifade eden Özlem Paydaş, "Ben güncel olmayı her zaman çok seviyorum.  Şu anda dünyanın ve Türkiye'nin yeni gündeminde bu yeni nesil kutu çiçek dediğimiz çiçeklerimiz var. Bu işi hobi olarak başladım. Ancak Şanlıurfa'da bir ilk olarak piyasaya girmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Sevgiyi anlatmanın en iyi yolu çiçektir. Herkesin bu evrensel olan çiçeğe ulaşabilmesi için biz her türlü talepleri değerlendiriyoruz. İstanbul piyasasının çok altında ve daha kaliteli olarak hizmet veriyoruz. Bizim firmada hazırlanan çiçekler hediye kutularını tamamen müşterilerimiz belirliyor. Sevgililer Günü için hazırladığımız içi güllerle dolu bir kutumuzu 2 bin 500 liradan satıyoruz. Yine tek güllük aranjmanlarımız var. Herkes sevdiğine çiçek alsın mantığıyla 35 liradan başlayan tek güllerimiz bulunmaktadır. Müşterinin talebine göre 5 bin liraya kadar hatta daha da sınırsız bir yeni nesil hediye hazırlayabiliriz. Bunun için kendi kişisel hediyelerinde bu yeni nesil hediyelerin içine bırakabiliyor. Yine özel kutu içerisinde 3 yıl boyunca solmayan çiçeklerimiz bulunmaktadır. Altın, pırlanta gibi hediyeler oluyor. Bu işin sınırı yok ve oldukça büyük talep görüyoruz. Bu güzel taleplerden dolayı oldukça keyif alıyoruz" diye konuştu.

Görüntü dökümü

-----------------------------------

Sevgililer günü için hazırlanan hediye kutuları

Özel güllerle hazırlanmış yeni nesil hediyeler

İşletme sahibi Özlem Paydaş'la yapılan röp.

Gelen siparişleri hazırlan personeller

Genel ve detay görüntüler

( Haber: Ali LEYLAK-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

390 MB

=========================================================

8)ŞANLIURFA'DA 38 ÇİFT, SEVGİLİLER GÜNÜ'NDE EVLENDİ

ŞANLIURFA'da 38 çift, Sevgililer Günü'nü özel ve unutulmaz kılmak için 14 Şubat'ta nikah masasına oturarak 'Evet' dedi. Çiftlerden Ramazan Ataş'la (66) evlenen Şemse Aslan (56), imza yerine nikah kütüğüne şahitlerin huzurunda parmak bastı.

Şanlıurfa'da 14 Şubat Sevgililer Günü'nde nikah günlerinin özel olmasını isteyen çiftler, Haliliye Belediyesi nikah dairesine başvurdu. Belediyeye başvuran çiftler, görevliler tarafından nikahları kıyılarak evlilik cüzdanları ise geline teslim edildi. 14 Şubat'ta nikah masasına oturan çiftler, unutulmaz bir tarih olması için bugünü beklediklerini ifade ederken, bazı çiftler ise bugünden habersiz oldukları Sevgililer Günü'ne tesadüfen denk geldiğini ifade etti. Nikah kıymaya gelen Ramazan Ataş ise eşinin ölümü üzerine ikinci kez nikah masasına oturdu. Oldukça heyecanlı olan çift, nikah memurunun huzurunda Sevgililer Günü'nde çifte mutluluk yaşadı. Türkçe bilmeyen ve okuma yazması olmayan Şemse Aslan, nikah memurunun 'Evlenmek istiyor musunuz?' sorusuna Kürtçe 'Evet' dedi. Ardından imza yerine, nikah kütüğüne şahitlerinin huzurunda parmak bastı. Elinde bir demet çiçekle nikah masasına oturan çift, mutlu olduklarını söyledi.

Aralarında Suriyelilerin de bulunduğu çiftleri tebrik eden Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, çiftlere günün anısına Afin'de yürütülen Zeytin Dalı Harekatı'na destek amacıyla zeytin fidanı dağıttı.

Görüntü Dökümü

-----------------------------------

Haliliye Belediyesi Evlendirme Müdürlüğü

14 Şubat'ta nikah masasına oturan çiftler

Belediye personeli nikahları kıyması

Evlendirme biriminde yaşanan yoğunluk

Genel ve detay görüntüler

( Haber- Ali LEYLAK-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 446 MB

========================================================

9)BU MERKEZDE İŞARET DİLİ YOK, KONUŞMA VAR

ESKİŞEHİR'de 1979 yılında dönemin rektörü, şuan Büyükşehir Belediye Başkanı olan Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen'in girişimleriyle kurulan Anadolu Üniversitesi İşitme Engelli Çocuklar Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde (İÇEM),  işitme engelli çocuklara işaret dili yerine cihazlarla konuşma eğitimi veriliyor.

İÇEM Müdürü Prof.Dr.Ümit Girgin, tüm dünyada işitme engellilere 'işaret dili' ve 'işitsel-sözel yöntemlerle' eğitim verildiğini belirtti. Prof.Dr.Girgin İÇEM'de işitme engelli çocuklara işitsel-sözel yöntemle eğitim verdiklerini söyleyerek şöyle davam etti:

"Merkezimizde işaret dili kullanmıyoruz. İşitme engelli çocuklar eğer erken yaşta teşhis edilir ve cihazlandırılırsa sözlü dili normal yaşıtları gibi öğreniyorlar. Telaffuzları ile ilgili bir sorun olabilir ama sözlü dillerini geliştiriyorlar, normal yaşıtları gibi okuma ve yazmayı öğrenebiliyorlar. En önemli özelliklerimizden bir tanesi de aile eğitiminin devam etmesi. Okul öncesinde, okula başlayana kadar aile eğitimlerimizin 15 günde ve ayda bir şeklinde devam etmekte. Daha sonraki okul yıllarında da yuvada ilk iki yıl yarım gün çocuklar okula gelmekte ve öğleden sonraları ailelere yaptığımız eğitim, aile eğitimi devam etmektedir."

İŞİTME ENGELLİ ÇOCUKLARA EĞİTİM VERİLİYOR

İÇEM bünyesinde normal, işiten çocukların devam ettiği bir yuvanın da olduğunu belirten Prof.Dr.Ümit Girgin, "burada kaynaştırma yapıyoruz. 40 normal işiten, 56 işitme engelli küçük çocuğumuz var. İşitme engelli çocuklarla normal işiten akranları zaman zaman birlikte oluyorlar" dedi.

Merkezlerine Türkiye'nin çeşitli kentlerinden çocukların geldiğini de anlatan İÇEM Müdürü Prof.Dr. Ümit Girgin şunları söyledi:

"Türkiye'de merkez olarak böyle bir okul var ama bizim gibi çalışan, araştırma yapan, yuvası, ilkokulu, ortaokulu olan bir araştırma merkezi yok. Türkiye'nin her yerinden okulumuza aile geliyor. Hem aile eğitimi alanlar hem de gelişip yerleşen ailelerimiz var. Genelde 2 yaşından önce teşhis olmasını önemsiyoruz. Çünkü çok erken yaşta cihaz takarsa eğer sözlü dili daha rahat gelişecektir. O nedenle erken yaşta olan çocukları alıyoruz. Ama bu demek değil ki 3 yaşındaysa kabul etmiyoruz. Evet, kabul ediyoruz. Kliniklerimiz var, odyolog arkadaşlarımız var. İlk önce onlar görüyorlar. Çocuğun işitme kaybı belirleniyor, uygun cihaz veriliyor ve aile eğitimi başlıyor. Toplamda 122 işitme engelli çocuğumuz var. "

ERKEN TANININ ÖNEMİ

Odyolog Doç.Dr.Zerrin Turan da, işitme kaybının çok çeşitli nedenleri olduğunu söyledi. Erken tanının önemine dikkat çeken Doç.Dr.Turan şöyle devam etti:

"İşitme kaybı, çocuklarda sese erişimi ve dili geliştirmeyi engelliyor. Çok çeşitli nedenleri olabiliyor. Doğum sırasında olabilir, doğum öncesinde olabilir. Doğum sonrasında geçirdiği herhangi bir hastalık nedeniyle ortaya çıkabilir. Genetik nedenleri olabilir. Yani aileden gelen bir işitme kaybı olabilir. Bunun dışında da geçirilen çeşitli hastalıklar, enfeksiyonlar da işitme kaybına çeşitli yaşlarda, değişik zamanlarda neden olabilir. Bizim okulumuzdaki çocukların büyük çoğunluğu doğuştan işitme kayıplı. Hepsi erken dönemde tanımlanmış, cihazlanmış ve eğitim almış çocuklar. Tabi erken dönemde tanımlanmak derken artık günümüzde 1 yaş öncesinde, çok istenen aslında 6 ay öncesinde tanımlanıp, cihazlanması ve eğitimine başlanması."

Görüntü dökümü

---------------------------

-Çocukların eğitim sırasında çekilen görüntüler,

-Bibere bir yapılan eğetimden,

-Çocuklara çeşitli eşyaları göstererek eğitim verilmesi,

-İÇEM Müdürü Prof.Dr.Ümit Girgin'in konuşması,

-Odyolog Doç.Dr.Zerrin Turan'ın konuşması,

-Bir engelli çocuğun eğitimciyle karşılıklı konuşması,

-İÇEM binasının dışından çekilen görüntüler bulunuyor.

Haber-Kamera: Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR,

===================================================================

10)TURİSTLERİN REHBERİ UKRAYNALI ZABITA MEMURU NADİİA

TRABZON'da Turizm Zabıta'sı olarak görev yapan Ukraynalı Nadiia Taşğın (27) kentte yabancı turistlere rehberlik ediyor. 6 dil bilen Zabıta Memuru Taşğın, turistlere tarihi ve turistik yerleri anlatıyor, rahatsızlanan turistlere hastanelerde refakatçilik ediyor. 2 dil bilen Zabıta Memuru Ersen Sarı ile birlikte görev yapan Taşğın, turistlerin kentten memnun ayrılmaları için seferber oluyor.

Trabzon'da özellikle Körfez ülkeleri başta olmak üzere yabancı ülkelerden gelen turist sayısında yaşanan artış sonrası harekete geçen Trabzon Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Turizm Zabıta birimi oluşturdu. Kenti ziyaret eden turistlere rehberlik hizmeti verilmesinin amaçlandığı Turizm Zabıtası'nda 6 dil bilen Ukraynalı Nadiia Taşğın ile 2 dil bilen Ersen Sarı görev aldı. Ukraynaca, Rusça, İngilizce, Fransızca, Lehçe ve Türkçe dillerini bilen Turizm Zabıtası Nadiia Taşğın, Trabzon'da ilgi odağı oluyor. Mesai arkadaşı Ersen Sarı da Rusça ve İİngilizce dilleri ile turistlere yardımcı oluyor.

REHBERLİK YAPIYORLAR

Trabzonlu eşi sayesinde 7 yıl önce kente yerleşen Nadiia Taşğın ekip arkadaşı ile birlikte kentte turistlere rehberlik hizmet veriyor. Özellikle yaz sezonunda kentte artış gösteren yabancı turistlerin uğrak mekanları olan Uzungöl, Sümela Manastırı gibi turizm merkezlerindeki bölgelerde turistlere rehberlik yapan ikili işletmelerde fiyat kontrolü yapıyor, turistlerin şikayetlerini dinliyor. Turizm Zabıtaları, ayrıca rahatsızlanan yabancı turistlere de hastanelerde refakatçilik yapıyor.

'İŞİMİ SEVEREK YAPIYORUM'

İşini severek yaptığını anlatan Nadiia Taşğın, turistlere yardımcı olmaktan dolayı mutluluk duyduğunu belirtti. Taşğın, "Trabzon'a geldiğimde hiç Türkçe bilmiyordum. Türkçeyi öğrendikten sonra Trabzon'da Turizm Zabıtası oldum. Trabzon insanı yardımsever ve cana yakın. Trabzon'u ziyarete gelen turistlere her konuda yardımcı oluyorum. Turistleri çok iyi anlayabiliyorum. Burada görev sırasında tanışıp arkadaş olduğum çok fazla turist var. Yine Trabzon'a gelmek istediklerini belirtiyorlar. Buda bizim işimizi iyi yaptığımızı gösteriyor" dedi.

'HASTANDE REFAKATÇİLİK YAPIYORUZ'

İngilizce ve Rusça dilleri bilen Turizm Zabıtası Ersen Sarı da, kenti ziyarete gelen turistlerin genellikle şehrin doğal güzelliklerine, kültür ve yemeklerine hayran olduklarını ifade ederek "Turistler Trabzon'un mutfağını çok beğeniyorlar. Özellikle Arap Turistlerin, 'Trabzon'a özgü yemekleri nerede yiyebiliriz, köy kahvaltısı nerede yapabiliriz, helal yemek nerede yenir?' gibi soruları ile sıkça karşılaşıyoruz. Yemeklerin lezzetlerine kendini kaptırıyorlar. Bazen rahatsızlananlar oluyor. Hastaneye başvuranlara bizde yanlarında refakatçilik yapıyoruz" diye konuştu.

Görüntü dökümü

-------------------------

Zabıta memurları detayları

Turistlere yardımcı olmaları

Zabıtalarla röp.

Detaylar

Haber-Kamera: Aleyna BAYRAM TRABZON-DHA

=======================================================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Şanlıurfa Trabzon Türkiye Politika Güncel Haberler

title