Haberler

Anıları Canlandıran Cihazların Ömrünü Uzatıyor - Balıkesir

GÖRÜNÜT DÖKÜMÜ: Nevzat Baygül ile röportaj Eski müzik setlerinden görüntüler Dükkandan görüntüler Anıları canlandıran cihazların ömrünü uzatıyor Balıkesir'de, radyo tamirciliğiyle başladığı mesleğinde 40 yılı geride bırakan Nevzat Baygül, genellikle antikacıların elinde kalan ya da...

GÖRÜNÜT DÖKÜMÜ:

Nevzat Baygül ile röportaj

Eski müzik setlerinden görüntüler

Dükkandan görüntüler Anıları canlandıran cihazların ömrünü uzatıyor

Balıkesir'de, radyo tamirciliğiyle başladığı mesleğinde 40 yılı geride bırakan Nevzat Baygül, genellikle antikacıların elinde kalan ya da nostaljik özelliği nedeniyle sahipleri tarafından muhafaza edilen teyp, pikap ve radyo gibi cihazları tamir ediyor

Baygül:

"Eskiden halkın tamamına hitap ederdik, şimdilerde ise sadece antikacılarla veya babadan, atadan kalma eski radyo ve televizyonu olanlara iş yapıyoruz. Ama getirilen her cihaz manevi olarak çok değerli"

Balıkesir'de, radyo tamirciliğiyle başladığı mesleğinde 40 yılı geride bırakan Nevzat Baygül, genellikle antikacıların elinde kalan ya da nostaljik özelliği nedeniyle sahipleri tarafından muhafaza edilen teyp, pikap ve radyo gibi cihazlara yeniden hayat veriyor.

Karesi ilçesinde Baygül'e (56) ait 15 metrekarelik tamirci dükkanı, "T.R.T." yazılı tabelasıyla dikkati çekiyor.

Baygül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eğitimini yarıda bıraktığını, babasının da yönlendirmesiyle 1974 yılında radyo, teyp ve pikap tamiri yapan bir ustanın yanında çırak olarak işe başladığını anlattı.

3-4 yıllık çıraklık döneminin ardından televizyon tamirini de öğrenmek için İzmir'e gittiğini anlatan Baygül, "O dönem televizyon yaygın olmadığı için tamircisi de yoktu. İzmir'de 7-8 ay televizyon tamir kursuna gittim. Balıkesir'e döndün ve ben de tamirciliğe başladım, dükkan açtım." dedi.

Baygül, 40 yılı aşkın süredir bu işi yaptığını ancak günümüz teknolojisinin bu mesleği yok olma aşamasına getirdiğini vurgulayarak, "Radyo dinleyicisi kalmadı, teyp kullanan kalmadı, kasetler bitti. Biz bu mesleğin son temsilcileriyiz. Eskiden halkın tamamına hitap ederdik, şimdilerde ise sadece antikacılarla veya babadan, atadan kalma eski radyo ve televizyonu olanlara iş yapıyoruz. Ama getirilen her cihaz manevi olarak çok değerli." diye konuştu.

"Bu cihazları canlandırmaya çalışıyoruz"

Türkiye'nin birçok ilinden kendisine tamir için teyp, radyo, pikap, müzik seti gibi cihazlar getirildiğini anlatan Baygül, şöyle devam etti:

" İstanbul'dan, çevre il ve ilçelerden müşterim var. Örneğin şu gördüğünüz müzik seti yaklaşık 40 yıllık. Bir antikacı arkadaşımız getirdi. Bu tür cihazları bulmak çok zor, bunları İzmir, İstanbul, Kocaeli gibi illerde bit pazarlarından alıp gönderiyorlar. Biz canlandırmaya, çalışır hale getirmeye çalışıyoruz. Daha sonra meraklıları bunları antikacılardan satın alıyor. Bu cihazın pikabı, teybi arızalıydı onu hallettik. Eski cihazları hiç kullanmasanız da demir yorgunluğundan ve bazı plastik parçaları yıpranıyor ve cihaz çalışmıyor. Bunların yedek parçaları yok biz üretmeye çalışıyoruz. Eksiklerini tamamladık, arızalarını giderdik çalışır vaziyette şu an. Nadiren olsa da tüplü televizyon geliyor, onları da tamir ediyorum."

"Babası, dedesi, atası aklına geliyor"

Baygül, eskiden "müzik dolabı" denilen setlerin çok popüler olduğunu, daha çok yurt dışından getirilen bu setlerin herkeste bulunmadığını hatırlatarak, şunları dile getirdi:

"Şu anda evimde bu eski müzik aletlerinden 20 tane var. Bu tip cihazlar özelikle benim dönemimden olan, ilgi duyan insanlar için çok değerli. O günün şartlarında bunlara ulaşamamış, şimdilerde bu cihazları bir şekilde bulmuş ama tamir ettirecek usta bulamıyorlar. İşte bizler bunları çalışır hale getiriyoruz. Bunu zaten meraklısı çok kullanmıyor. Eskiden dedesinin evindeyken bu müzik setlerinde şarkılar dinlemiştir onun hatırasını canlandırıyor. Yani babası, dedesi, atası aklına geliyor. Bu cihazı getirenler kesinlikle 'Ne kadar olur?' diye sormuyor. 'Yeter ki yap. Bu bana atamdan kaldı. Bunu canlardır.' diyor. Manevi değeri yüksek çünkü. Biz de bu cihazı yaparken çok para istemiyoruz, vicdanımız var ona göre emeğimizin karşılığını istiyoruz."

Bu meslek sayesinde çocuklarını üniversitede okuttuğunu ve ev sahibi olduğunu belirten Baygül, "Mesleğim sayesinde 3 çocuğumu okuttum. Oğlum Ankara Üniversitesinde veterinerlik son sınıf öğrencisi, kızım İstanbul Üniversitesinde ebelik okudu şu an mesleğini yapıyor, diğer kızım Burhaniye'de okudu hemşire oldu. Bu meslekle onları okuttum şükür." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA / Kültür Sanat

Balıkesir İstanbul İzmir Kültür Sanat Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title