TÜM KATEGORİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Canlı Yayına Katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Münbiç'teki yol haritasına ilişkin, "Süreler verildi. Bu süreler içinde gerçekten Fırat'ın doğusuna bunlar sürülürse, samimiyetlerini anlayacağız. Çünkü burada yüzde 90-95 Arap var. PYD, YPG buradan çıkarıldıktan sonra Arap nüfus kendi topraklarına dönecek. Burada bazı görüşmeleri, müşterek atılacak adımları da tespit edeceğiz. Şu anda o çalışmalar da devam ediyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde düzenlenen TGRT Haber, Beyaz TV, TVNet, Akit TV ortak yayınında, gündeme ilişkin soruları cevapladı.
Münbiç konusunda ABD'nin kullandığı ifadeye değinen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"(Biz bunların seri numaralarını biliyoruz. Bu seri numaralarıyla bu silahları PYD'den, YPG'den toplayacağız. Onları da Münbiç'ten çıkartacağız.) Ne kadar samimiler bilemiyorum. Daha önce de söylediler. Dışişleri Bakanım da bunları anlatıyor bu şekilde. Bunu şimdi göreceğiz. Süreler verildi. Bu süreler içinde gerçekten Fırat'ın doğusuna bunlar sürülürse, samimiyetlerini anlayacağız. Çünkü burada yüzde 90-95 Arap var. PYD, YPG buradan çıkarıldıktan sonra Arap nüfus kendi topraklarına dönecek. Burada bazı görüşmeleri, müşterek atılacak adımları da tespit edeceğiz. Şu anda o çalışmalar da devam ediyor."
F35 konusunu da değerlendiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"F35'de verdikleri söz... Çünkü biz 800 milyon dolar ödedik. Bu bizim anlaşmamızın gereği olan bir ödeme. Bize kalkıp da bir defa bu noktada yanlış yaparlarsa, bu dünyada uluslararası hukuk var. Bu hukukun gereği neyse, bu hukukun gereğini işletiriz. Bu bir. S 400'lere gelirsek, kusura bakmasınlar biz S400'leri çekip alıp da ambara koyacak halimiz yok. Biz S400'leri yeri geldiğinde kullanacağız.
Bunlar savunma sistemleridir. Biz bu savunma sistemini kullanmayacağız da ne yapacağız? Biz yine Amerika'nın eline mi bakacağız? Yıllarca istediğimizde bize hep şu cevap verildi. 'Kongre izin vermiyor'. Biz artık bıktık. Şimdi Rusya teklifimize gayet cazip bir teklifle karşılık verdi. Ortak üretime dahi girebiliriz dedi. Kredi noktasında da gayet uygun kredi şartlarını bize verdi. Biz şu anda bu süreci, bu şekliyle işletiyoruz."
Yunanistan ve Suriye'nin de S300 kullandığını anlatan Erdoğan, "Onlar niye sizi rahatsız etmiyor da Türkiye'ye verilecek S400'ler rahatsız ediyor?" dedi.
"Bir gece ansızın gelebiliriz"
"Kandil'deki son durum nedir? Seçimlerden önce mi olur sonra mı? Bir de muhalefet bunun seçim argümanı olarak kullanıldığını ifade diyor. Ne diyorsunuz?" şeklindeki sorulması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Kandil'de kimse yok' diyor. Kandil'de kimsenin olmadığını neye dayanarak söylüyor? Burada bir şey çıkıyor ortaya. (Bilgi geliyor) Bilgi geliyor kesin. Bugün demek ki beraber yaptıkları kişiler onlara sufle ediyorlar. Biliyorlar ve orada kimse yok. Tamam da Türkiye'nin şu anda istihbaratı, her şeyi orada ne olup olmadığını bilmiyor mu? 20 uçakla orada biz tamamıyla ciddi manadaki koordinatlarını aldığımız hedefleri vurduk. Bunlar sıradan hedefler değildi. Aynı şekilde Kandil'in bir benzeri neresidir? Sincar'dır. Aynı durum Sincar için her an geçerlidir."
"En geniş hedefimiz bütün Irak kırsalından bütün PKK'yı temizlemek midir?" sorusuna ise Erdoğan, "Bizim için tehdit oluşturan her yer." cevabını verdi.
Erdoğan, operasyonun zamanlamasına ilişkin soruya da bunun söylenmeyeceğini belirterek, "Bir gece ansızın gelebiliriz, vurabiliriz. Söylenerek, burada davul, zurnayla olacak iş değil." ifadelerini kullandı.
Irak yönetimi ile olan temasların sorulması üzerine de Erdoğan, Tahran ile temaslarının devam ettiğini, istihbaratın aynı şekilde olduğunu, oralarla bu temasların yürütülmesinin önemli olduğunu aktararak, Fırat'ın doğusu ve batısıyla alakalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun görüşmeleri yaptığını, bunun da Türkiye'nin oralarla da münasebetleri iyi sürdürdüğünü gösterdiğini aktardı.
Ayrıca, Putin ile de görüşmelerin yapıldığını belirten Erdoğan, Rusya ile görüşmeleri yürüten özel temsilcilerin bulunduğunu, bunların diplomasi olarak sürdüğünü, bunun Türkiye'nin diplomaside ne kadar başarılı olduğunu gösterdiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Siz bir kere Muharrem'in söylediklerine bakmayın, anlamaz bu işlerden. Diyor ki 'Bunlar ne Irak, ne İran... Yapamayacaklar, giremeyecekler.' diyor. Ne oldu? Girdik. Sen kalkıp, 'Selo, Selo, Selo' onların bağırması, çağırması altında miting yapıyorsun. Biz öyle bir miting yapmıyoruz, ona da ihtiyacımız yok. Biz sadece orada kalkıp bizi kucaklayan, seven Güney Doğulu halkımızla bu mitingleri yapıyoruz. İnşallah gün ola hayrola diyoruz."
-"Bu bizim sinir uçlarımıza, damarımıza dokunuyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı'nın seçimden sonra Türkiye'ye karşı tutumunda bir değişiklik olup olmayacağının sorulması üzerine, "Bir defa seçim AK Parti'nin zaferiyle sonuçlandığı zaman bunların birçoğunun havası ve yelkenleri iner." dedi.
Bu anlamda yine bir saldırgan tavır gösterildiğini aktaran Erdoğan, Avusturya'da camilerin kapatılması konusuna değinerek, bunun bir Haçlı-Hilal savaşının yeniden başlaması anlamına geleceğini söyledi.
Erdoğan, Avrupa Birliği'nin bu konuda bir müktesebatı bulunduğunu aktararak, "Avrupa Birliği'nin müktesebatına Avrupa Birliği üyesi bir ülke olarak sen nasıl böyle ters bir hareket yapıyorsun? Ben bunun için konuşmamda sayın Merkel'e çağrıda bulundum. Bu adama bir destur verin. Seçimden sonraki durum, tablo bunların birçoğuna çok daha farklı müdahale etme fırsatını verecektir." görüşünü dile getirdi.
" Türkiye'nin dışında pek fazla bu tür olaylara tepki gösteren yok. Neden sadece Türkiye?" şeklindeki soruya da Erdoğan, şu karşılığı verdi:
"Demek ki biz bu konularda çok daha hassasız. Türkiye'de bile CHP'nin böyle bir hassasiyeti var mı, diğer partilerin böyle bir hassasiyeti var mı? Yok. Cumhur İttifakı'nın bir hassasiyeti var. Biz AK Parti olarak bu konularda bir defa bu bizim sinir uçlarımıza, damarımıza dokunuyor. Biz eğer bunlara karşı tavır ortaya koymazsak Türkiye'nin varlığı tartışılır hale gelir, biz Türkiye'nin varlığını tartışılır hale getirmek istemiyoruz. Kim olursa olsun. Öleceksek adam gibi ölürüz ama bu topraklarda bir Türkiye var bunu bilmeleri lazım. Tarihiyle, anıyla bir Türkiye'nin var olduğunu bilmeleri lazım."
Erdoğan, referanduma göre seçimde daha az müdahale edildiği yorumu üzerine de bu seçimde oralara gitmediklerini, şu anda oralarda AK Parti davasına gönül veren vatandaşlarla bu işi yürütmeye çalıştıklarını söyledi.
Bosna Hersek'te gereken cevabı Avrupa'ya verdiklerini aktaran Erdoğan, "Ben çok umutluyum. Avrupa'dan inşallah çok güzel neticeler gelecek." dedi.
"6 saat dinlemeye çalışıyorum"
Kaç saat dinlendiğinin sorulması üzerine de Erdoğan, şu anda mümkün olduğu kadar 6 saat dinlenme ile işi yürütmeye çalıştığını söyledi.
Erdoğan, ekibinin arazide yoğun bir çalışma yürüttüğünü de dile getirerek, seçim gününe kadar kendisinin en büyük mitinginin İstanbul olacağını, ayrıca ilçelerde yapacağı mitingleri olacağını ve diğer vilayetlerde de programlar gerçekleştirileceğini kaydetti.
Çalışmalara ilişkin bilgi veren Erdoğan, Azerbaycan, Sırbistan, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı ile birlikte 4 başkanla Eskişehir'de TANAP açılışını yapacaklarını, daha sonra Trabzon'da olacaklarını, ardından Ovit Tüneli'nin açılışını gerçekleştireceklerini, bu tünelin çok önemli olduğunu, daha sonra Rize'ye geçeceklerini, ardından İstanbul'a döneceklerini anlattı.
Erdoğan, Dünya Kupası'nda hangi ülkenin favori olduğunun sorulması üzerine de Almanya'nın yine bu işin favorisi olabileceğini söyledi.
Torunlarının kendisini az görmekten şikayetçi olup olmadığının sorulduğu Erdoğan, "Onlar da ben de şikayetçiyim az görmekten. Karneleri maşallah, takdir. Bu sabah şimdi önümü çevirdi en ufağı, Berat beyin ki 5 numara. Şu anda 6 var, 7 geliyor inşallah. Geldi bana 'dede 5 taş oynayalım' dedi. 'Oğlum sen oyna falan' dedim. O yapıyor, onun gülücükleri falan ayrı bir heyecan veriyor." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ruhunu nasıl dinlendirdiğinin sorulmasına da müzikle arasının iyi olduğunu, arabada bunu bir defa giderdiğini aktararak, seçim sebebiyle spor yapamadıklarını ancak haftada 2-3 gün aletli jimnastik çalıştığını, 24'ünden sonra halk "yürü" derse spora açık alanda devam edeceğini sözlerine ekledi.
(Bitti)
