Haberler

İTO'nun Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, "Yeni kabine ile birlikte OHAL'in kaldırılacağının işareti verildi.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, "Yeni kabine ile birlikte OHAL'in kaldırılacağının işareti verildi. Biz İTO olarak bu açıklamayı çok önemsiyoruz. OHAL'i bahane eden bazı kredi derecelendirme kuruluşlarının olumsuz propaganda aracının ellerinden alındığını düşünüyoruz. İnanıyorum ki Türkiye'nin güvenlik durumuna halel getirmeden kaldırılacak OHAL ile birlikte Türkiye'nin yabancı yatırımlar için cazibesi daha da artacaktır." dedi.

Avdagiç, İTO'nun temmuz ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'da hain Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin Türk milleti tarafından püskürtülmesinin üzerinden iki yıl geçtiğini anımsattı.

15 Temmuz 2016'da Türk askerinin içine sızmış hain FETÖ'cü çetenin, seçilmiş bir hükümeti yıkmaya teşebbüs ettiğini ifade eden Avdagiç, şunları kaydetti:

"(FETÖ) Milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmayı hedeflemiş, pervasızca bombalamıştır. Halkın üzerine kurşunlar yağdırmıştır. Ancak o gece, o an, her şeyi hesaplayanlar tek bir şeyi hesaplayamadılar. Türk milletinin cesaretini, iman dolu göğsündeki mücadele azmini hesap edemediler. Gezi Olaylarıyla başlayıp 15 Temmuz Hain Darbe Girişimine kadar devam eden süreçte Türkiye'ye karşı kurulan tuzaklar, tek tek bertaraf edildi. Bu halk, 15 Temmuz'da ülkesine sahip çıktı, devletine sahip çıktı, meclisine sahip çıktı, seçilmiş hükümete sahip çıktı, Türkiye'yi yeni bir yüzyıla taşıyan seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıktı."

Avdagiç, 15 Temmuz'un zifiri karanlığında can veren, kanını döken, bedenini kurşuna siper eden ama namusunu çiğnetmeyenlerin, ilelebet hafızalarda yerini alacak bir kahramanlığın neferleri olduğunu vurgulayarak, bu şanlı direnişin ikinci yıldönümünde, tüm şehitlere Allah'tan rahmet diledi.

15 Temmuz Destanı'nın Türk destanları içinde en çok Ergenekon Destanına benzettiğini ifade eden Avdagiç, "Ergenekon destanında yok oluştan kurtulmak için dağların arasına sıkışıp kalmış Türkler, nasıl demirden dağları eritip kurtuluşa ulaşmışlarsa, 15 Temmuz Destanında da böyle olmuştur." dedi.

Avdagiç, bu darbe girişiminin, sadece Türk milletine değil, aynı zamanda tüm insanlığa karşı işlenmiş bir insanlık suçu olduğunu belirterek, "Çünkü Türkiye, hem kendisi hem tüm insanlık için bir umudun adıdır. 15 Temmuz'da Türk milletinin gösterdiği direniş iradesi, insanlığa ders, gelecek nesillere onurlu bir mirastır. O gece bir kez daha, onurlu bir millet olduğumuzu, zulme boyun eğmeyeceğimizi, ülkemiz ve değerlerimizi can pahası koruyacağımızı tüm dünyaya gösterdik. Daha da önemlisi, milletimiz, devletimiz içine yuvalan aşağılık FETÖ yapısını tarihin çöplüğüne attı." diye konuştu.

- "Yeni dönemde ikili bir yapı yerini tekli bir yapıya bıraktı"

Avdagiç, Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yeni bir döneme başladığını anımsatarak, bu dönemin en bariz özelliğinin, artık ikili bir yapının yerini tekli bir yapıya bırakması olduğuna işaret etti.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin fiilen de devreye girmesiyle, Türkiye'de artık çok başlılığın sona ererek, seçilmişlerin mutlak iktidar döneminin başladığını, bürokratik oligarşinin tarihe karıştığını ifade eden Avdagiç, bu nedenle yeni dönemin ülkenin özellikle ekonomik kalkınmasında yepyeni atılımlara sahne olacağını söyledi.

Yeni kabinenin önemli ölçüde iş dünyası deneyimi olan isimlerden oluştuğuna dikkati çeken Avdagiç, "Yeni kabine, icracı niteliğiyle Türkiye'de yeni bir dönemin başlayacağına dair bize umut verdi. Özellikle iş dünyasından isimlerin yeni kabinede önemli bakanlıklara atanması, iş dünyası ile hükümetin el ele yürüyeceğinin en önemli göstergesidir." şeklinde konuştu.

Ekonomi yönetiminin Berat Albayrak'ın öncülüğünde olduğunu hatırlatan Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Albayrak, hem birikimi hem dinamizmiyle, Türkiye'de kalıpların kırılmasını, köklü ekonomik reformların yapılmasını ve uygulanmasını sağlayacak bir isimdir. İstanbul iş dünyası olarak tüm gücümüzle ekonomi yönetiminin yanındayız. Sevinçle karşıladığımız isimler arasında Ticaret Bakanımızı da zikretmek isterim. TOBB ve İTO şemsiyesi altında çeşitli çalışmalarda bulunan Sayın Ruhsar Pekcan'ın Ticaret Bakanlığına atanmasını büyük bir heyecanla izledik. Özel sektör tecrübesine sahip olan Sayın Bakanımızın, bu deneyimlerini başarı öyküleriyle taçlandırdığını da burada hatırlatmak isterim.

Ayrıca kıymetli dostumuz Sayın Mustafa Varank'ın Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak atanması bizi ziyadesiyle memnun etti. Sayın Varank'ın, bu toprakların değerlerine bağlı yapısıyla, sağlam eğitimiyle güçlenen, çağının ihtiyaçlarına aşina yaklaşımıyla, devlet tecrübesiyle taçlanmış zengin birikimiyle, Türkiye'nin sanayi ve teknoloji alanında beklediği hamleyi gerçekleştireceğine yürekten inanıyorum. Bu arada İTO Sağlık İhtisas Komitesi'nde vazife alan, Medipol Hastahanelerinin kurucusu Sayın Fahrettin Koca'nın da Sağlık Bakanlığına atanması, sektörün yeni bir ivme kazanacağı konusunda bizi ümitlendirdi."

Avdagiç, sonuç olarak kabinenin çok kıymetli, dinamik ve deneyimli bir ekipten oluştuğunu belirterek, bu ekibin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı, sonuç odaklı ve etkin liderliğiyle çok başarılı olacağından emin olduğunu söyledi.

- "Dünyada küresel kolonizasyonun sonuna geldik"

Avdagiç, dünyadaki dengelerin yeniden kurulduğu bu dönemde yoğunlaşılması gereken bir diğer önemli konunun ticaret savaşları olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Dünyada küresel kolonizasyonun sonuna geldik. Evet her zaman olduğu gibi ticaret, game changer yani oyunu değiştiren olma özelliğini koruyor. Ama bu sefer oyun bildiğimizin aksine gelişiyor. İkinci dünya savaşından bu yana ticarette serbestleşmeyi konuşuyorduk, şimdi küresel ekonominin geleceği için çok tehlikeli olan tarife dışı engelleri konuşuyoruz. Dünyanın süper güçleri iç pazarını koruma derdine düşmüş durumda. Mega bölgesel anlaşmalar bir yanda can çekişiyor. Özellikle geride bıraktığımız ay içinde gümrük tarifeleri üzerinden gerçekleşen bu korumacılık önlemleri daha belirgin bir hal almaya başladı. Küresel ekonominin kalesi ABD, mart ayında bazı ülkelere karşı başlattığı gümrük vergisi uygulamasının dozunu haziran itibariyle iyice arttırdı.

Çin'den ve Hindistan'dan yapılan değeri 50 milyar doları aşkın elektronik ve tarım ürününe yeni gümrük kotaları uygulamaya başladı. Tabii söz konusu ülkeler de bu hamleye karşı kendi korumacılık önlemlerini devreye aldılar. Bu restleşmelerin kısa vadeli etkilerini küresel piyasalardaki dalgalanmalardan anlayabiliyoruz. Ancak asıl mesele üreticilerin uzun vadede ayakta kalıp kalamayacakları, bu maliyetlerin enflasyona, istihdama nasıl etki yapacağı. Diğer yandan yine ABD'nin İran'dan petrol alımına ilişkin uygulamaya çalıştığı ambargo küresel piyasadaki petrol fiyatlarını da yukarı yönlü hareketlendirdi."

Şekib Avdagiç, tüm bu küresel risklerin kurlar ve faizler üzerinde oluşturduğu baskıyla özellikle ülke içinde maliyet kaynaklı enflasyona hızlı biçimde etki ettiğini anlattı.

- "Yeni kabine ile OHAL'in kaldırılacağı açıklamasını çok önemsiyoruz"

Başkan Avdagiç, Türkiye ekonomisi üzerinde tezvirat yapan bazı mahfillerin, yabancı yatırımcıya karşı OHAL'i gösterdiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Yeni kabine ile birlikte OHAL'in kaldırılacağının işareti verildi. Biz İTO olarak bu açıklamayı çok önemsiyoruz. OHAL'i bahane eden bazı kredi derecelendirme kuruluşlarının olumsuz propaganda aracının ellerinden alındığını düşünüyoruz. İnanıyorum ki Türkiye'nin güvenlik durumuna halel getirmeden kaldırılacak OHAL ile birlikte Türkiye yabancı yatırımlar için cazibesi daha da artacaktır. İş dünyası olarak, yeni hükümet sisteminin sağladığı gücün maksimum ölçüde kullanılarak icraatlara yansıtılmasını bekliyoruz. Dolayısıyla yeni sistemin ve oluşturulan kabinenin de etkisiyle yatırımların hızlanacağı bir döneme girmek, en büyük arzumuz."

- İş dünyasından beklentiler

Avdagiç, iş dünyası olarak 3 temel beklentilerinin bulunduğunu belirterek, "Birincisi, yatırımın prangası olan enflasyonun temel kaynaklarından yüksek faiz ikliminin sona erdirilmesidir. Çünkü yüksek faiz, iş dünyasının en temel sorunudur. İkincisi, döviz kurlarındaki belirsizliğin giderilmesidir. Döviz, Türkiye üzerinde operasyon yapmak isteyenlerin ilk oyun kuracakları alan olmaktan çıkarılmalıdır. Üçüncüsü de kaliteli büyüme dediğimiz, ihracata ve üretime dayalı yeni bir ekonomik modelin hayata geçirilmesidir." şeklinde konuştu.

Reel sektörün nabzını tutan bir meslek örgütü olarak sorunların tespiti ve çözümünde gerekenleri yapmaya hazır olduklarını vurgulayan Avdagiç, bu noktada önemli bir atılım yaptıklarını, ilk adım olarak önerileri tespit edebilmek ve yeni hükümete hızlıca iletebilmek amacıyla sektörel istişare toplantılarını başlattıklarını söyledi.

Avdagiç, böylece meclis üyelerinin görüşleri, sorunları ve önerileriyle bir rapor oluşturmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Bu arada, 15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin video gösterimi yapıldı. Daha sonra şehit olanlar için Kur'an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi.

Ayrıca, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nün yaklaşması dolayısıyla meclis toplantısına katılanlara Türk bayrağı hediye edildi. Toplantı sonunda meclis üyeleri Türk bayraklarını açarak fotoğraf çektirdi.

Kaynak: AA / Ekonomi

Türkiye Ekonomi Haberler

title