Haberler

Dha yurt bülteni - 2

Bursa'da kuyumcu soygunu

Bursa'da, bir kuyumcuya giren 2 kişi, 75 bin lira değerinde altını çalarak kaçtı.
Olay, saat 04.00 sıralarında Osmangazi ilçesi Çiftehavuzlar Mahallesi'nde meydana geldi. Mahalle Muhtarı Mustafa Süleyman'a ait kuyumcu dükkanına gelen eli satırlı 2 kişi, önce kepengin kilidini, ardından da camı kırarak içeri girdi. Şüpheliler, iş yerindeki 75 kilo altını alarak kaçtı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi.
Çevrede araştırma yapan, bölgedeki iş yerlerinin güvenlik kameralarını incelemeye alan polis ekipleri, şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü
-----------
-Polis ekiplerinden detaylar
-Kuyumcu dükkanından detaylar
-Genel detaylar

-Süre:  Boyut:

Haber-Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA,

=====================

Teslim edilmeyen telefon için davacı oldu, mahkeme masrafları telefon ücretini geçti

Kocaeli'nin Körfez ilçesinde, Yavuz Yıldırım, 9 yıl önce bir GSM operatörünün kampanyasına katılarak telefon talep etti. Telefon aynı soy isimdeki Kayseri'de yaşayan bir kadına gönderilirken, Yavuz Yıldırım telefonu alamayınca tüketici mahkemesinde maddi ve manevi olmak üzere dava açtı. 14 bin TL talep eden Yavuz Yıldırım'a, telefon için kampanya boyunca ödediği 420 TL'nin yasal faiziyle birlikte geri ödenmesine karar verilirken, maddi ve manevi tazminat talepleri kabul edilmeyerek, bin 857 lira 50 kuruş mahkeme masrafını ödemesine karar verildi.
Körfez Fatih Mahallesi'nde oturan Yavuz Yıldırım, 2010 yılında bir GSM şirketinin taahhütlü telefon kampanyasına katıldı. Şirket, telefonu Yavuz Yıldırım'a göndermek yerine Kayseri'de bulunan Yıldırım ile aynı soy isimdeki bir kadına gönderdi. Yavuz Yıldırım kampanya gereği 12 ay boyunca telefon için ayda 35 TL olmak üzere 420 TL yatırırken, telefon kendisine ulaşmadı. Yavuz Yıldırım bunun üzerine 2016 yılında GSM şirketi hakkında Körfez 1. Tüketici Mahkemesi'nde maddi ve manevi tazminat davası açtı. Yavuz Yıldırım telefon bedeli için alınan para nedeniyle maddi kaybının 4 bin TL, şirketin kendisine çıkardığı güçlükler ve zorluklar nedeniyle 10 bin TL manevi olmak üzere 14 bin TL tazminat talep etti.
GSM şirketi ise mahkemeye verdiği savunmada, Yavuz Yıldırım'ın hatalı adres bildirdiğini, Yıldırım ile yapılan görüşmelerde hesap numarası verdiği takdirde cihaz bedelinin kendisine iade edileceğini bildirildiğini, ancak hesap numarasını telefonda vermek istememesi nedeniyle uzlaşmacı tavrının kulak ardı edildiğini ifade etti.
Bilirkişi ise telefonun 420 TL olduğunu, dava tarihi itibariyle değerinin 706 TL olduğunu bildirdi. Mahkeme geçen 15 Mayıs tarihinde verdiği kararda, tahakkuk edilen faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu, manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediğine, telefon ücreti olan 420 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verdi. Maddi tazminatın reddine davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dolayı 1362 TL'nin Yıldırım'dan tahsiline, ayrıca posta, bilirkişi ücreti için 448,50 TL, 47,10 TL yargılama giderinin yine Yıldırım'dan tahsiline karar verdi.
Yıldırım dava sonucu 420 TL olan telefonun ücretini almaya hak kazanırken, avukat ve mahkeme masrafları için toplam 1857 lira 50 kuruş ödeyecek.
"HESAP NUMARAM İSTENİNCE BİR DOLANDIRICILIK OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜM"
GSM operatörünün kendisine zararının karşılanmak amacıyla para göndermek için hesap numarası istediğini, ama bir dolandırıcılık olayı olabileceğini düşündüğü için hesap numarasını vermeyi reddettiği söyleyen Yıldırım, "GSM operatörü hatasını kabul etti ama durumu 'Üstlerimize bildireceğiz' diyerek beni oyaladı. Olayın üzerinden 8-9 kadar geçti ve hala telefonumu göndermemişlerdi. Bende durumu Tüketici Hakem Heyeti'ne taşıdım. Oradaki sürecin sonunda da telefonu almadığıma dair haklı çıktım. Daha sonra GSM şirketi bana ulaşarak hesap numaramı istedi. 855 lira göndermek istediler ama ben güvenemedim. Bir dolandırıcılık olayı olabileceğini düşündüm. Daha sonra bana ulaşan numarayı araştırdığımda GSM operatörüne ait olduğunu anladım ve hesap numaramı gönderdim ama bana ne paramı gönderdiler ne de telefonumu gönderdiler" dedi.
PARA GELMESİNİ BEKLİYORDU
Yaşadığı bu olayla maddi ve manevi zararının olduğunu ifade eden Yıldırım, "Durumu mahkemeye taşıdım, hakkımı orada aramak istedim. Ben inşaatlarda çalışıyordum, işimi, gücümü, yevmiyemi bırakıp mahkemelere gidiyordum ilk 3 dava, hakim olmadığı gerekçesiyle ertelendi. En sonunda karar çıktı. Ben onlara maddi ve manevi tazminat davası açmıştım. Bana para gelmesini beklerken onlar bana cezayı gönderdiler. Bu durumda ne yapacağımı şaşırdım" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------
-Yavuz Yıldırım'ın mahkeme kararını göstermesi
-Yavuz Yıldırım'ın cep telefonuyla işlem yapması
-Yavuz Yıldırım ile röportaj
-Detaylar

Haber-Kamera: Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU/KÖRFEZ(Kocaeli),

======================

Kars ve Sarıkamış'ın yaban hayatı çocuk kitabında toplandı

Kuzeydoğa Derneği gönüllüleri Kars'ın ve Sarıkamış'ın yaban hayatının yer aldığı bir kitap yayınladı. Kitap öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılacak.
KuzeyDoğa Derneği gönüllülerinin ücretsiz hazırladığı kitap Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) sosyal sorumluluk projesi kapsamında basıldı. Dernek tarafından okullarda düzenlenecek olan programlarda hem yaban hayatı anlatılacak hem de öğrencilere kitapları ücretsiz dağıtacak. İsteyene, KuzeyDoğa Derneği Kars Şubesi'nden de temin edebilecek.  KuzeyDoğa Derneği Başkanı Dr. Çağan Şekercioğlu, "Gönüllülerimiz bize çok güzel bir katkıda daha bulunarak yaban hayatının ve doğanın korunması üzerine Kars'a ve bölgeye özel bir çocuk kitabı hazırladılar. TANAP sosyal sorumluluk projesi kapsamında da bu kitap yayınlandı. Kitabı hazırlayan gönüllümüz Rita Golden Gelman. İngilizce'den çeviren ise Bezen Balamir isimli gönüllümüz. Editör ise KuzeyDoğa eski çalışanlarımızdan Önder Cırık. İllustrasyon ise yine bir göllümüz Elif Avşar yaptı. Bunu hiçbir ücret almadan yaptılar. Baskı ücretini ise TANAP karşıladı" dedi.
Kitap içerisinde Kars ve çevresindeki kurtlar, baykuşlar, leylekler, kartallar, tilkiler, boz ayılar, kuşlar, vaşaklar, tavşanların olduğunu belirten Şekercioğlu, "Genel olarak Kars ve Sarıkamış'ın yaban hayatı odaklı bir çalışma. Yaban domuzu, porsuk, boz ayı gibi bölgemizde görülen yaban hayatı kitapta yer alıyor. Biz bunları ücretsiz olarak çocuklarımıza dağıtıyoruz ki onlarda yaban hayatıyla ilgili, doğa korumayla ilgili bir bilinç oluşsun. Kars'a, Doğu Anadolu Bölgesi'ne özgü yaban hayatı türleri de bu bölgenin türleridir. Bu kitapla genç arkadaşlarımızı bilgilendireceğiz, bilinçlendireceğiz ki onlarda KuzeyDoğa Derneği, çevre, yaban hayatı gönüllüsü olsun. Bu kitap zaten çok genç yaş grubuna yönelik kitaptır. Böyle küçük yaşlarda bu bilinci kazanmalarını ümit ediyoruz" diye konuştu.
Bu bilincin çocuk yaşta kazandırılmasının önemine de vurgu yapan Şekercioğlu şunları söyledi:
"Çocuklar bu alanda en önemli gruptur. Bu bilinç bir çok çocukta zaten var. Benim de çocukluğumda vardı. 4 yaşında ben hayvanları araştırmaya, ilgilenmeye başladım. Öldürmeden yakalayıp, bakıp, doğaya bırakmaya başladım. 4 yaşında hayvan yakalıyordum. 44 yaşında halen hayvan yakalıyorum. Bunu bir kariyere bile dönüştürdüm. Bunun da olmasının sebebi ailemin, hocalarımın, öğretmenlerimin teşvik etmesi oldu. Yani bu bilinç zaten bir çok çocukta var. Bunu teşvik edersek çok daha genç arkadaşımız biyolog, bilim insanı, çevreci, ekolog, doğa korumacı olacaktır. Bu kitabın amacı da bu bilinci teşvik etmek ve geliştirmek."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Çağan Şekercioğlu'nun konuşması
Kitaptan detaylar

(413 MB - 3 DK 44 SN)

Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS,

===================

Kalp şeklindeki armuda sevgili ilgisi

Antalya'da girişimci bir çiftçi, kalp şeklini alan armut yetiştirdi. Her ağaçta sadece bir tane yetiştiren çiftçi Şükrü Doğrul'un 10 liradan sattığı kalpli armutlara sevgililer rağbet gösteriyor.
Türkiye'de armut üretiminin yüzde 20'sine sahip Antalya'nın Korkuteli ilçesinde girişimci çiftçi Şükrü Doğrul, bir ilke imza attı. Korkuteli'de yetişen ve coğrafi işaretli ürün olarak tescillenen 'karyağdı' armudunu dünyaya tanıtmak isteyen Doğrul, farklı ülkelerde tarım fuarlarına katıldı. Armut bahçesindeki karyağdı armudunu herkesin bilmesi için oğlu Necati Doğrul'un tavsiyesiyle Çin'den 1000 adet özel şeffaf kalp ve küp şeklinde kalıp getirtti. İlk yıl birkaç ağaçta kalıplar içine yerleştirdiği kalp şeklini alan armut elde etmeyi başaran Doğrul, bu yıl 1000 ağaca uygulama yaptı. Her ağaçtaki en iyi armudu kalıplara yerleştiren Doğrul, bu yıl neredeyse fire vermeden kalp şeklinde armut yetiştirdi.
SEVGİLİLER İLGİ GÖSTERİYOR
Büyük marketlerin yanı sıra sevgililer kalpli armutlara büyük ilgi gösterdi. Doğrul, kalpli armutları duyan sevgililerin kendisini arayarak sipariş verdiğini söyledi. Karyağdı armudu yetiştiriciliği ile geçimini sağladığını belirten Doğrul, "Bu armudumuzu daha nasıl geliştiririm diye incelemeye girdim. Armudumuzu dünyaya tanıtmak istedim. Armudumuz potasyum açısından çok zengin ve çok güzel bir lezzete sahip. Oğlum bu ürünleri cazip hale getirmek istedi. Çin'den kalp ve küp şeklinde kalıplar ithal ettik. İlk önce nasıl yapacağımızı bilmiyorduk. Deneyerek nasıl ürün elde edeceğimizi çözdük" diye konuştu.
TANESİ 10 LİRA
Ağacın kral meyvesini kabın içine yerleştirdiklerini dile getiren Doğrul, "Büyümelerini takip ediyoruz. Armut kalp şeklini aldıktan sonra hasat ediyoruz. İnternet üzerinden ve büyük marketlerden talep geliyor. İnsanlar farklılık için sevdiklerine armağan ediyor. Şimdilik sadece 1000 tane üretiyoruz. Tanesini 10 liradan satışa çıkardık. Sayıyı çoğaltmayı planlıyoruz. Yeni kalıplar bulduk. Şu anda sadece iç pazara hitap ediyoruz. Tanınırlığı arttıkça yurt dışından da talep geleceğini düşünüyorum. Alanların kalbi kırılmasın diye en büyük meyveyi tercih ediyoruz" diye konuştu.
AKILLI BAHÇESİ VAR
Bahçesinin 'akıllı bahçe' diye geçtiğini belirten Şükrü Doğrul, toprak altında sulama sisteminin yer aldığını söyledi. Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü'nün her yıl uygun meyve yetiştirdiği için mavi bayrak verdiğini kaydeden Doğrul, "Bu yıl 1000 tane yetiştirdim. Diğer çiftçilere örnek olacağız, onlar da yetiştirecek. Böylece ihracat yapacak aşamaya geleceğiz. Yeni bir pazar yaratacağız" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------
-Bahçenin drone görüntüsü
-Çalışan işcilerden görüntü
-Üretilen  meyvelerin görüntüsü
-Muhabir Hasan Demirbaş ın anonsu
-Üretici Şükrü Doğrul ile röp
-Detaylar
582 MB ///5.15  SN (HD)

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

====================

Ressamlar iklim değişikliğine karşı siyah poşet giyerek resim yaptı

İZMİR'in Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı'da bu yıl ikincisi düzenlenen Sanat Çalıştayı'nda, ressamlar küresel iklim değişikliğine dikkat çekmek için siyah çöp poşetleri giyerek resim yaptı. Tuvalle buluşan fırçalar, iklim değişikliğinin yarattığı dünyayı çizdi.
Çeşme'nin Alaçatı'da bu yıl 2'incisi düzenlenen Sanat Çalıştayı'nda, küresel iklim değişikliğine dikkat çekildi. Ressamlar, iklim değişikliğinin yarattığı olumsuzlukları anlatmak için üzerine siyah çöp poşetleri giyerek, fırçalarını tuvalle buluşturdu. İzmir'in farklı yerlerinden 12 ressamı buluşturan çalıştayı düzenleyen ressam Özlem Yörük, dünyanın her geçen gün kirlendiğini, amaçlarının bu duruma dikkat çekmek ve kirliliğe karşı ses çıkarmak olduğunu belirtti. Özlem Yörük, "Sanat nefes demek, yaşam demektir. Maalesef havamız kirli ve gittikçe daha da fazla kirleniyor. O nedenle Alaçatı'da hem buranın tanıtımını sağlamak hem de bu güzel sanat ortamını yaratmak, sanatla birlikte hava kirliliğine dikkat çekmek için böyle bir organizasyonu hayata geçirdik. Her yer yeşil olsun diye çöp poşeti giydik. Çöplerimizi lütfen atmayalım, fosil yakıtları azaltalım" dedi.
'SANATLA DÜNYAYA BİR ŞEY SÖYLEMEK İSTEDİK'
Bir grup ressam arkadaşı ile bir araya geldiklerini belirten Ressam Ufuk Yılmaz da dünyanın her gün biraz daha kirlendiğini söyledi. Dünyanın her gün biraz daha yaşanılmaz hale geldiğini belirten Yılmaz, şunları söyledi:
"İnsanlar yaşadıkları alanların sadece kendilerine ait olduğunu zannediyorlar. Oysaki hayvanlar ve bitkiler de bizimle beraber. Yaşadığımız hava ve yediğimiz ürünler sağlıklı değil. Sağlıksız besleniyoruz, sağlıksız yaşıyoruz, sağlıksız soluyoruz. Bunu sanatla anlatmak istedik."
Ressam Barış Sarıbaş da, dünyanın ve Türkiye'nin değiştiğini, sanatçılar olarak kendilerinin de dünyayı daha güzel bir yere dönüştürmek, değiştirmek için çabaladıklarını aktardı. Sarıbaş, bunun için sanatla dünyaya bir şeyleler söylemeye çalıştıklarını anlattı.
Ressam Oğuz Demir de, "Tahmin edemediğimiz iklim değişiklikleri ile karşı karşıyayız. Bu durum hepimizi ciddi şekilde ilgilendiriyor. Herkes üzerine düşenleri yaptığı sürece, bu durum büyük önlemlere, büyük çözümlere dönüşür. Umarım bu çember büyür" dedi.
Ressamların yaptığı resimler, Alaçatı Kirli Çıkı Sanat Galerisi'nde 6 Ekim saat 15.30'da sergilenecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------
-Ressamların siyah poşet giyerek resim yapması
-Yapılan resimlerden görüntü
-Ressamlar ile röp.
-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

====================

Pozitif ayrımcılık kadınların hayatını kolaylaştırdı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yaşanan taciz, tecavüz ve şiddet gibi olumsuzluklar üzerine, meclis kararı ile toplu taşıma kullanan kadın yolcuların saat 22.00'den sonra güzergah üzerinde durak harici istedikleri yerde inmelerini sağlayan düzenlemeyi 2017 yılında hayata geçirdi. Belediye otobüslerini kullanan kadın yolcular, düzenlemenin yaşamlarını kolaylaştırdığını söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, 2017 yılında önemli bir karara imza attı. Meclis üyeleri, kadınlara yönelik taciz ve şiddet olaylarının artması üzerine, toplu taşıma araçlarını kullanan kadınların, evlerine veya gidecekleri yerlere daha kolay ulaşmasını sağlamak için saat 22.00'den sonra güzergah üzerinde durak harici istedikleri herhangi bir noktada inmelerini sağlayan düzenlemeyi, oy birliği ile kabul etti. Meclis kararının hayata geçmesinin ardından, kadınlar belediyenin toplu taşıma araçlarında görevli şoföre seslenerek istedikleri herhangi bir noktada otobüslerden inmeye başladı. Toplu taşıma araçlarını kullanan Aycan Şen (39) isimli yolcu, İzmir'de yaşamaktan dolayı çok mutlu olduğunu, belediyenin aldığı kararın da hayatlarını kolaylaştırdığını ifade etti. Bu kararın, kadınlar için özel olarak alındığını söyleyen Şen, o nedenle çok mutlu olduğunu aktardı. Yolculardan Gönül Balay (40) ise, "Çok önemli bir karar. Akşam geç saatlerde işten çıkıyoruz bazen. Kadınların kendilerini güvende hissedebilmeleri için, evlerine daha yakın bir yerde otobüsten inmelerine yönelik alınan karar gerçekten çok güzel" diye konuştu.
'GEÇ SAATTE EVE DÖNMEK BİRAZ KORKUNÇ'
İzmir'de yaşayan Rus vatandaşı Olga Muravei de, belediye meclisinin aldığı kararın güzel olduğunu belirterek, "Geç saatte eve dönmek biraz korkunç oluyor. Sokaklar insansız oluyor. O nedenle bu karar çok güzel" dedi.
Otobüs şoförü Murat Akdolun (38), kadın yolcuların, alınan kararın ardından saat 22.00'den sonra istedikleri yerde inebildiklerini, ESHOT şoförleri olarak kendilerinin de çevrede trafiği engellemeyecek şekilde yolcuları indirdiklerini söyledi. Kadın yolcuların, bu kararı benimsediklerini aktaran Murat Akdolun, "Saat 22.00'den sonra, 'Şoför bey müsait bir yerde inebilir miyiz' diyorlar. Biz de gereken hassasiyeti gösteriyoruz. Bizler için bu durum sorun yaratmıyor. Çünkü o saatlerde trafik sakin oluyor" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------
-Belediye otobüslerinden görüntü
-Yolcuların otobüse binmesi ve otobüs içinden görüntü
-Kadın yolcuların istedikleri durakta şoföre seslenerek inmesi
-Kadın yolcular ve şoför ile röp.
-Anons
-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Halil KARABIYIK/ İZMİR,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Kars Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title