Haberler

Dha yurt bülteni - 10

ARINÇ: ŞU ANA KADAR TÜRKİYE'NİN YAPTIĞINDA HİÇBİR YANLIŞ YOK

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, Barış Pınarı Harekatı'na yönelik Avrupa ülkelerinin verdiği tepkilerin önemli olmadığını ifade ederek, "Şu ana kadar Türkiye'nin yaptığında hiçbir yanlış yok. Biliyorsunuz güvenlik konseyinde bir kınama kararı alınacaktı ama Rusya ve Amerika buna müdahale etti. Güvenlik konseyinin kınama kararı alması bizi ilgilendirmez. Onların öyle kınama kararları var ki bugüne kadar hepsini çöp sepetine atan ülkeler oldu" dedi.

Bülent Arınç, çeşitli programlara katılmak üzere Eskişehir'e geldi. Vali Özdemir Çakacak'ı makamında ziyaret eden Arınç, çıkışta gazetecilerin Barış Harekatı'na yönelik sorularını yanıtladı. Harekatın, Türkiye'nin güvenliği maksadıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla başladığını ifade eden Arınç, "Türk Silahlı Kuvvetleri başarıyla bu harekatı devam ettiriyor. 80 milyon, bütün siyasi partiler malum parti hariç el ele gönül gönüle verdiler, askerimizin başarısı için dua ediyorlar. Milli birlik ve beraberliğin, coşkunun en yüksek noktasındayız. Askerimiz muzaffer olsun, başarılı olsun. İnşallah hiçbirinin burnu kanamadan ülkelerine dönerler. Özellikle Akçakale'de, Nusaybin'de, Kızıltepe'de, bazen Ceylanpınar'da bazen Viranşehir'de gelişi güzel atılan havan toplarıyla zarar veriliyor. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, milletimizin başı sağ olsun" diye konuştu.

'BİZİ ELEŞTİRENLER KENDİLERİNE BAKSINLAR'

Harekatın adım adım hedefine doğru ilerlediğini kaydeden Bülent Arınç, Türkiye'nin kendisine güvenli bir alan tesis etmeye çalıştığını belirterek, şöyle konuştu:

"Dış politika başarıyla devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarımızın çok önceden planladıkları harekat adım adım hedefine doğru ilerliyor. İnşallah büyük bir başarı kazanılacak. Türkiye hemen güneyinde Suriye'nin kuzeyindeki terör yuvalarını dağıtacak, güvenli bir bölge meydana gelecek. Türkiye kendisine güvenli bir alan tesis etmekte terör belasından mümkün olduğunca uzak kalacak. Bir gece ansızın gelebilir sözü son 6 aydan beri takibimizde olan bir konuydu. Çok büyük hazırlıklar yapıldı, ihtimaller dikkate alındı. Yurt dışından gelen tepkilere çok aldırış etmeyelim. Bunlar her zaman yapılan şeylerdir, kararlıyız. Bizi eleştirenler önce kendilerine baksınlar. Biz sivillere ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne zarar vermeden bir fetih harekatı olarak görmediğimiz sadece Türkiye'nin güvenliğini amaçlayan bu olayı bu güne kadar kimsenin açıkça bunu yaptınız diyemeyeceği bir hassasiyetle götürüyoruz. İnşallah en kısa zamanda da tamamlanacağını düşünüyorum."

'GÜVENLİK KONSEYİNİN KINAMA KARARI BİZİ İLGİLENDİRMEZ'

Avrupa ülkelerinden harekata yönelik gelen tepkilerin sorulması üzerine Bülent Arınç, "Her ülke kendine yakışanı yapıyor. Biz neredeyiz, ne yapıyoruz, neyi ne kadar doğru yapıyoruz ona bakacağız. Şu ana kadar Türkiye'nin yaptığında hiçbir yanlış yok. Biliyorsunuz güvenlik konseyinde bir kınama kararı alınacaktı ama Rusya ve Amerika buna müdahale ettiler. Güvenlik konseyinin kınama kararı alması bizi ilgilendirmez. Onların öyle kınama kararları var ki bugüne kadar hepsini çöp sepetine atan ülkeler oldu. Türkiye elbette Birleşmiş Milletler üyesidir, güvenlik konseyinin kararlarını da dikkate alır ama bize verecekleri kınama kararının hiçbir kıymeti yoktur. O yüzden iki büyük ülke veto hakkını kullandı ve bunu değersiz kıldı. Bugün NATO Genel Sekreteri Türkiye'de. Avrupa Birliği ülkelerinden de Türkiye bunu yapmasaydı daha iyi olurdu şeklindekiler kendi iç politikalarına yönelik açıklamalardır. Dış politika açısından Türkiye'yi haklı bulan çevreler çok daha önemlidir" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------

-Bülent Arınç'ın gelişi ve karşılanması

-Valilik ziyareti

-Valilik çıkışı açıklama yapması

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN/ESKİŞEHİR,-

====================

BARUT: ÇİFTÇİLERİN BORÇLARI FAİZSİZ 2 YIL ERTELENSİN

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, başında Adana kasketi, elinde pamuk ve narenciye ürünleriyle çıktığı Meclis kürsüsünde çözüm bekleyen üreticilerin taleplerini sundu. Barut, pamuk ve narenciye üreticilerinin sorunlarına çözüm üretilmesini, acil destek verilmesini ve çiftçilerin Ziraat Bankası'na olan borçlarının faizsiz 2 yıl süreyle ertelenmesini istedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Levent Gök'ün yönettiği TBMM Genel Kurulu'nda gündem dışı söz alan Ayhan Barut, beraberinde getirdiği pamuk ve narenciyeyi kürsü önüne koydu. Barış Pınarı Harekatı'na katılan askerlere dualar gönderdiklerini belirten Ayhan Barut, ayrıca 10 Ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenleri andı. Tarımsal üretim ve üreticilerin karşılaştığı sorunlardan söz eden Ayhan Barut, şöyle devam etti:

"Beyaz altın ve nazlı gelinimiz pamuğumuz ile narenciyemiz, maalesef kolay yetişmiyor, binbir emekle, bin bir masrafla, sarı sıcağın altında, 50 derece sıcağın altında Çukurova'da yetiştiriliyor. Pamuk, tekstil ve konfeksiyon sanayisinin başta olmak üzere 30'dan fazla iş kolunun hammaddesidir, katma değeri yüksek bir üründür. Ülkemizin yıllık ihtiyacı 1.5 milyon ton olup geçen yıl 900 bin ton üretildi, bu yıl ise 700 bin ton civarında rekolte bekleniyor. Ürettiğinden fazlasına 1.5 milyar dolar para vererek ithalat yapacağız. 'Yerliyiz ve milliyiz' diyorlar. Sizin yerliliğiniz ve milliliğiniz bu mudur?"

"NARENCİYEDE DE DURUM AYNI"

Pamukta sorunlar yaşanırken narenciyede de durumun farklı olmadığına değinen Ayhan Barut, şunları kaydetti: "Yıllık 5 milyon tonluk narenciye üretiminin üçte biri Adana'dan karşılanıyor. Narenciyede gerek son yıllarda uygulanan yanlış siyasi politikalar, gerekse Akdeniz Meyve Sineği zararlısı nedeniyle Rusya'ya ve Ukrayna'ya giden mallarımız geri dönüyor. Buradaki pazarları artık kaybetmek üzereyiz. Yeni bir pazar arayışı içerisinde üreticiler. Bir de bu yıl bölgemizde, bahar aylarında mevsim normallerinin üzerinde oluşan aşırı sıcak ve poyraz, verim düşüklüğüne neden olmuştur. O dönemdeki çiçeklenmeleri dökerek verimleri çok aşağı çekmiştir. O dönem çağrı yapmıştık Tarım Bakanına, 'Afet ilan edilsin' diye ancak yine kulaklar tıkandı. Şimdi hasat zamanı. Narenciyede yüzde 50 ile yüzde 70 arasında verim kaybı var, bazı ağaçlarda da hiç ürün yok. Fiyatlar geçen yılki fiyatlarda ve 2018 yılı DFİF destekleri hala ödenmemiştir."

Üreticilerin yaşadıkları sorunlara her geçen gün yenilerinin eklendiğine işaret eden Ayhan Barut, çiftçilerin Ziraat Bankası'na olan borçlarının faizsiz 2 yıl süreyle ertelenmesini istedi.

Görüntü Dökümü

-----------

Ayhan Barut'un elinde pamuk ile kürsüye gelmesi

Kasket takması

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut'un konuşması

Haber-Kamera: ADANA,

=====================

HDP ÖNÜNDEKİ EYLEMDE 39'UNCU GÜN

Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirttikleri çocuklarının bulunmasını isteyen 54 aile, HDP binası önündeki oturma eylemini 39'uncu günde de sürdürdü. PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını belirttiği yeğeni Emrah Avunan (24) için 13 Eylül'de oturma eylemine başlayan Bingöllü Muhittin Avunan, 'Barış Pınarı Harekatı'nı desteklediklerini söyleyerek, "Devletimize diyoruz ki 'Biz sizin yanınızdayız'. İnşallah devletimiz, terör örgütünün kökünü kazıyacaktır" dedi.

Hacire Akar, 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in (21) HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, 1 gün sonra, partinin Diyarbakır binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP önünde oturma eylemine başladı. Eylem, 39'uncu günde de 54 aile tarafından sürdürüldü.

'HAREKATI DESTEKLİYORUZ'

Vatani görevi için usta birliğine giderken, yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını belirttiği yeğeni Emrah Avunan (24) için 13 Eylül'de oturma eylemine başlayan Bingöllü Muhittin Avunan, anne- babalar olarak 'Barış Pınarı Harekatı'nı desteklediklerini söyledi. Avunan, "Biz anne ve babalar, evlatlarımızın sağ ve selametini istiyoruz. Bütün dünya bilsin ki devletimiz, şu an bir devletle çatışmıyor, karşısında bir terör örgütü var. Dünya biliyor; PKK var YPG var, biz sonuna kadar devletimizin yanındayız. Biz 'Artık yeter' diyoruz. Devletimiz PKK'yı, YPG'yi, hepsini temizlesin. Bu anne- babalar ne zamana kadar gözyaşı dökecekler? Bu operasyonu destekliyoruz ve devletimize diyoruz ki 'Biz sizin yanınızdayız'. İnşallah devletimiz, terör örgütünün kökünü kazıyacaktır" dedi.

OTURMA EYLEMİNDEKİ AİLELER

1- Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde oturan Fevziye- Şahap Çetinkaya çifti, 30 Ağustos'tan beri haber alamadıkları, PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını iddia ettikleri oğulları Süleyman (18) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemine başladı.

2- Diyarbakırlı Remziye Akkoyun, 4 yıldır kayıp olan oğlu Azad'ın (14) PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını ileri sürerek, 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı.

3- Diyarbakır'da oturan Rauf- Ayşegül Biçer çifti, 10 aydır kayıp olan tek oğulları Mustafa (18) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı. Kanser hastası Ayşegül Biçer, oğlunun HDP aracılığıyla PKK'lı teröristlere götürüldüğünü iddia ediyor.

4- Mardinli olan ve Diyarbakır'da oturan inşaat işçisi Celil Begdaş ile eşi Hediye Begdaş, ramazan ayının ilk günü olan 5 Mayıs'ta ortadan kaybolan oğulları Yusuf'un (16) HDP'liler aracılığıyla düğün aracı olarak süslenen minibüsle dağa kaçırıldığını iddia ederek, 4 Eylül akşamı oturma eylemine katıldı.

5- Gaziantep'te oturan Şevket-Songül Altındaş çifti, vatani görevi için usta birliğine giderken 2 Ekim 2015'te Tunceli'nin Pülümür ilçesinde teröristlerce kaçırılan oğulları Müslüm (24) için 5 Eylül günü oturma eylemi başlattı.

6- Mersin'in Anamur ilçesinde yaşayan Rahime Uymaz, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 28 Temmuz 2015'te eşi ve kızının yanında aracından indirilerek, kaçırılan yeğeni polis memuru Sedat Yabalak (34) için oturma eylemine katıldı. Polis Sedat Yabalak'ın hasta annesi Ünzile Yabalak ise 8 Eylül akşamı Diyarbakır'a gelip nöbete başladı. Solunum hastası Ünzile Yabalak'a, PKK'lı teröristler tarafından 23 Eylül 1995'te şehit edilen Astsubay Murat Namdar'ın eşi Yıldız Namdar refakat ediyor.

7- Mardin'in Derik ilçesinden gelen Emine-Şeyhmus Kaya çifti, İstanbul'da polis memuruyken, Muş'ta kardeşinin düğün konvoyuyla memleketine dönerken, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen teröristler tarafından kaçırılan oğulları Vedat Kaya (28) için 5 Eylül'de oturma eylemine başladı.

8- Malatyalı Sadiye Özbey, 17 Eylül 2015'te Rize'den kendisini ziyarete gelirken Tunceli'nin Pülümür ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristler tarafından aracı yakılıp kaçırılan oğlu Astsubay Semih için 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.

9- Bursa'da yaşarken eşini 17 Ağustos depreminde kaybedince Diyarbakır'a taşınan Meryem Savur, 4 yıl önce PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Fırat (22) için 5 Eylül günü oturma eylemine başladı.

10- Diyarbakırlı Sabiha Balta, 5 yıl önce kaybolan oğlu Arafat'ın (25) PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını iddia ederek 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.

11- Diyarbakır'ın Dokuzçeltik köyünde oturan Aysel Koyun, 5 yıl önce PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını ileri sürdüğü oğlu Neşat (22) için 6 Eylül günü oturma eylemine başladı.

12- Diyarbakırlı Güzide Demir, 4 yıl önce PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Aziz (20) için 7 Eylül günü oturma eylemi başlattı.

13- Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde 4 yıl önce çobanlık yaparken PKK'lı teröristlerce kaçırıldığı belirtilen Vahit Çur'un (19) anne ve babası Bedirhan-Necla Çur çifti de 7 Eylül günü eyleme katıldı.

14- Diyarbakırlı Hüsniye Kaya, 5 yıldır haber alamadığı ve sonrasında arkadaşlarından Suriye'de olduğunu öğrendiği kızı Mekiye'yi (19) bulmak için 8 Eylül günü oturma eylemine başladı.

15- Ayten-Şadin Elhaman çifti, 2 yıl önce kaybolan oğulları Bayram (21) için 8 Eylül günü oturma eylemine katıldı.

16- İstanbul'da 5 yıl önce HDP Kağıthane ilçe binasına gittikten sonra dağa kaçırıldığını ileri sürülen Yakup Edizer'in (19) anne ve babası Salim ve Saliha Edizer çifti de 9 Eylül günü eylemdeki yerini aldı.

17- Diyarbakırlı Süleyman Aydın, 4 yıl önce terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Özkan (19) için 9 Eylül günü oturma eylemine katıldı.

18- Diyarbakırlı Mevlüde Üçdağ, 5 yıldır haber alamadığı oğlu Ramazan (22) için 9 Eylül günü HDP önüne gelip eyleme katıldı.

19- Mardinli olan, ancak Diyarbakır'da oturan Salih-Mülkiye Aylu çifti, 22 Mart 2019'da kaybolan ve HDP kongresine katılan M.I. tarafından Irak'ın Metina bölgesindeki PKK'lı teröristlerin yanına kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Mehmet (20) için 10 Eylül sabahı oturma eylemine başladı.

20- Aslen Siirtli olan, ancak Ordu'da yaşayan Latife Ödümlü, Dicle Üniversitesi Kimya Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi oğlu Özgür'ün (22), 10 ay önce PKK'lı teröristler tarafından Irak'ın kuzeyine kaçırıldığını söyleyerek, 10 Eylül günü oturma eylemine katıldı.

21- Diyarbakırlı Mehmet Karaman, 1999'da kandırılarak dağa götürüldüğünü ileri sürdüğü oğlu Ercan (40) için 11 Eylül'de oturma eylemine başladı.

22- Diyarbakırlı Fatma Akkuş, 28 Ağustos 2015'te kaybolan ve internette terörist kıyafeti giydiği videosunu gördüğü kızı Songül için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

23- Erzurum'dan gelen Macide Uslu ile Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinden gelen Halime Şehitoğlu, 2015'te Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırılan yeğenleri Sedat Sorgun (28) için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı. Annesi vefat eden Sorgun'un, Van'da vatani görevini yaparken, izinli olarak Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesindeki teyzesi Şehitoğlu'nu ziyaret edip, memleketi Erzurum'daki akrabalarının yanına giderken Lice'de yol kesen PKK'lılarca kaçırıldığı belirtildi.

24- Diyarbakırlı Nihan Çiçek, 2015'te eşinin akrabaları tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği nişanlı kızı Hatun (23) için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

25- Diyarbakırlı Ömer Tokay, 2011'de Şırnak'a pikniğe gidip dönmeyen, 3 yıl sonra da terör örgütüne yakın bir televizyonda gördüğü oğlu Mehmet (22) için 12 Eylül'de oturma eylemine başladı.

26- İstanbul'da yaşayan Şevket-Fatma Bingöl çifti, 2014'te Arnavutköy'de 'Bana iş buldular, işe gidiyorum' diyerek evden çıkıp dönmeyen oğulları Tuncay (19) için 13 Eylül'de oturma eylemi başlattı.

27- Diyarbakır'ın Hani ilçesinde fırında çalışan oğlu Fatih Demir'in (24), 2015 yılında terör örgütünce dağa kaçırıldığını iddia eden anne Sevdet Demir (55), 13 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

28- Bitlis'te eşinden boşanan Saliha Mert (42), 2015 yılında dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Yetiş Top (23) için 13 Eylül günü Diyarbakır'a gelip oturma eylemine başladı.

29- Bitlis'te yaşayan Ubeydullah Yolaçan, 5 yıldır haber alamadığı oğlu Çetin (31) için 14 Eylül'de Diyarbakır'a geldi. Baba Yolaçan, gelini Gülcemal, torunları Ecrin ve Abdulsamet ile birlikte oturma eylemindeki yerini aldı.

30- Bitlis'in Mutki ilçesinden Diyarbakır'a gelen Hurinaz Omay (83), 24 yıl önce dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Rıfat (43) için 14 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

31- Bitlis'ten Diyarbakır'a gelen Fadıl Kılıç, Ahlat Üniversitesi öğrencisiyken 3 yıl önce dağa kaçırıldığını öne sürdüğü oğlu Faruk için (25) 14 Eylül'de oturma eylemi başlattı.

32- Elazığ'dan Diyarbakır'a gelen Muhittin Avunan, usta birliğine giderken yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırılan yeğeni Bingöllü Emrah Avunan (24) için 13 Eylül'de oturma eylemine başladı. Emrah'ın annesi Leyla Avunan, babası Bilal Avunan ve akrabaları da 22 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

33- Erzurum'un Horasan ilçesinden gelen Mehmet Emin Coşkun (49), Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde 2'nci sınıf öğrencisiyken 29 Aralık 2014'te terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği 3 çocuğunun büyüğü olan İbrahim (24) için 15 Eylül'de oturma eylemine başladı.

34- Bursa'dan gelen Türkan Mutlu, 7 yıl önce Balıkesir'de üniversiteyi kazanıp kayıt yaptırmayan ve kandırılarak dağa götürüldüğünü iddia ettiği kızı Ceylan Şeyma Tekin (24) için 16 Eylül akşamı oturma eylemi başlattı.

35- Diyarbakırlı Vahide Sunar, 5 yıl önce Dicle ilçesine gidip PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını düşündüğü oğlu Ahmet (22) için 16 Eylül'de oturma eylemine başladı.

36- Ağrılı Salih Gökçe, 5 yıl önce İstanbul'da çalışırken ve askere gitmek üzereyken terör örgütü PKK tarafından kaçırılıp Suriye'ye götürüldüğünü iddia ettiği oğlu Ömer (24) için 17 Eylül'de oturma eylemine başladı.

37- Batmanlı Cabir Taş, 4 yıl önce tekstilde çalışırken terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği, o dönem 14 yaşında olan kızı Ece için 17 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

38- Diyarbakırlı Üzeyir Nergiz, 5 yıl önce Kars Kafkas Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okurken, 2014'te terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği kayınbiraderi Osman Etik (29) için 17 Eylül'de oturma eylemindeki yerini aldı.

39- Muşlu Selma Kan, 4 yıl önce Muş'ta terör örgütü PKK'ya katıldığını iddia ettiği oğlu Onur (28) için 18 Eylül'de oturma eylemine başladı.

40- Şirin Sungur, 2015'te Bingöl'de vatani görevini yaparken memleketi Siirt'e bayram iznine dönerken Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Süleyman (24) için 18 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

41- Muşlu Halit Altun, 2015'te Malatya'da üniversite öğrencisiyken kaybolan ve terör örgütü PKK'nın elinde olduğunu iddia ettiği oğlu Muhsin (27) için 19 Eylül'de oturma eylemine başladı.

42- Konya'dan gelen Yıldız Ballı, 2014'te İstanbul Esenyurt'ta tekstil fabrikasında çalışırken kaybolan, PKK'lı teröristlerin kaçırdığını iddia ettiği kızı Yasemin (21) için 19 Eylül'de oturma eylemine başladı.

43- İstanbul'dan Diyarbakır'a gelen Fahrettin Akkuş, 2015'te Sultangazi ilçesinde 19 yaşındayken, kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Erkan için 20 Eylül'de oturma eylemi başlattı.

44- Kütahya'dan gelen Hatice Levent, 18 yaşındayken 2015 yılında Bitlis'te üniversite öğrencisiyken terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği kızı Fadime için 22 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

45- Muş'tan Diyarbakır'a gelen Güzel Aslan, 5 yıl önce mobilyacıda çalışırken kaybolan oğlu Turan Aslan (26) için 23 Eylül'de oturma eylemine başladı.

46- Batman'dan gelen Zehra Çak, 5 yıl önce kaybolan oğlu Azat Çak (23) için 26 Eylül'de oturma eylemine başladı.

47- İstanbul Sultangazi'den gelen İmmihan Nilifırka, Ege Üniversitesi Gazetecilik bölümü son sınıf öğrencisiyken, 21 Mart 2015'te kaybolan oğlu Mehmet (22) için 27 Eylül'de oturma eylemine başladı.

48- Gaziantep'ten gelen Cennet Kabaklı, 2015'te usta birliğine giderken Tunceli Pülümür yolunda terör örgütü PKK tarafından kaçırılan asker oğlu Adil Kabaklı (24) için 28 Eylül'de oturma eylemindeki yerini aldı.

49- Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinden gelen Sıddıka Tatlı, Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık bölümü son sınıf öğrencisiyken 2014'te kaybolan, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Aziz Tatlı (27) için 29 Eylül'de oturma eylemine başladı.

50- Batman'dan gelen Melike Akdoğan, 14 yaşında lise öğrencisiyken geçen yıl ortadan kaybolan ve dağa götürüldüğünü düşündüğü oğlu Abdulkadir için 2 Ekim'de oturma eylemi başlattı.

51- Ağrı'nın Hamur ilçesinden gelen Süheyla Demir, 2014'te lise 3'üncü sınıf öğrencisiyken PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını iddia ettiği kızı Hayal için 3 Ekim'de oturma eylemine başladı.

52- Muş'tan gelen Süheyla ve eşi Maşallah Yenilmez, 2015'te Bitlis Eren Üniversitesi Sosyal Hizmetler bölümünde okurken, ortadan kaybolan kızları Sümeyye Yenilmez (24) için 5 Ekim'de oturma eylemine katıldı.

53- Diyarbakır'ın Kulp ilçesinden gelen Menfiye Yıldırım, 2017'de kaybolan oğlu Mesut Yıldırım (25) için 5 Ekim'de oturma eylemine başladı.

54- Diyarbakırlı Hatice Ceylan, 2015 yılında 15 yaşındayken, Kur'an kursunda hafızlık okurken, kaybolan oğlu Cafer için 8 Ekim'de oturma eylemine katıldı.

Görüntü Dökümü

-------

HDP il binası

Ailelerin bekleyişi

Muhittin Avunan'ın röportajı

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN, Elif FİLİZ/DİYARBAKIR,

====================

KURTULMUŞ: TÜRKİYE'Yİ İŞGALCİ KUVVET GİBİ GÖSTERME GAYRETİNDELER

AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, "Birileri biliyorsunuz, 2 gündür Türkiye'yi işgalci kuvvet gibi gösterme gayreti içindeler. Her operasyonun amacı vardır. Aziz Türk milleti; tarihinin hiçbir döneminde işgalci olmamış, hiçbir dönemde emperyalist olmamış, kimsenin bir karış toprağında gözümüz olmamıştır" dedi.

AK Parti Genel Başkan Vekili Kurtulmuş, çeşitli toplantı ve ziyaret programlarına katılmak üzere Çorum'a geldi. Kurtulmuş, Hitit Üniversitesi 2019- 2020 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katıldı. Spor Bilimleri Fakültesi 15 Temmuz Spor Kompleksi'ndeki programda hitap eden Kurtulmuş, "'Barış Pınarı Harekatı'nda ilk asker şehidimiz olarak kaybettiğimiz, ebediyete uğurladığımız, cennete uğurladığımız Ahmet Topçu'ya Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine sabırlar diliyorum. Çorumlu hemşehrilerimize, aziz milletimize başsağlığı diliyorum" diye konuştu.

'AMACIMIZ BARIŞI, HUZURU SAĞLAMAK'

'Barış Pınarı Harekatı' ile ilgili açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, "Birileri biliyorsunuz, 2 gündür Türkiye'yi işgalci kuvvet gibi gösterme gayreti içindeler. Her operasyonun amacı vardır. Aziz Türk milleti; tarihinin hiçbir döneminde işgalci olmamış, hiçbir dönemde emperyalist olmamış, kimsenin bir karış toprağında gözümüz olmamıştır. Operasyonun mecburi olarak yapıldığını, asla Suriye'nin bir karış toprağında gözümüzün olmadığını çok açık bir şekilde ifade etmek isterim. Yine aynı şekilde dünyanın dört bir tarafından Orta Doğu coğrafyasına, Suriye'ye, Irak'a gelenlerin temel amaçlarının söyledikleri gibi Orta Doğu'ya barış getirmek değil bu zengin petrol kaynaklarının üzerine oturmak olduğunu hepimiz biliyoruz. Bizim kimsenin bir karış toprağında gözümüz olmadığı gibi hiç kimsenin bir damla petrolünde, bir gram altınında gözümüz yok. Bizim amacımız barışı, huzuru sağlamaktır" dedi.

AK Parti Genel Başkan Vekili Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu harekatla Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütlerinin tamamına haddini bildirecek, tamamına diz çöktürecek ve Suriye'nin kuzeyini terörden temizleyecek. Aynı şekilde Suriye'nin kuzeyinde terör oluşumuna Türkiye müsaade etmeyecek; terör koridoru, bir barış koridoruna çevrilecek. İnşallah bu harekattan başarıyla ayrılacağız. Türkiye devleti, Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlamaktadır. İnşallah buna gayret edeceğiz ve toprak bütünlüğünün sağlanması için büyük çabayı ortaya koyduk. Bölge temizlendikten sonra güvenli bölge ilan edilince inşallah Türkiye'deki konuklarımız, Suriyeli kardeşlerimizin bir kısmı oraya bir şekilde götürüp kendi kardeşleriyle oturmalarını inşallah sağlayacağız. Hedefimiz barışı, adaleti sağlamaktır. Hedefimiz Suriye'nin kuzeyinde barış pınarlarını gürül gürül akıtmak ve bölge halkının barışını sağlamak."

Görüntü Dökümü:

----------------------

-AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş'un konuşması

-Programdan detaylar

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR/ÇORUM,

====================

'DENİZLERİN PRENSİ' LÜFER 150 LİRADAN, 100 LİRAYA DÜŞTÜ

Çanakkkale'de serinleyen havalarla 'denizlerin prensi' olarak adlandırılan lüferin kilosu 150 liradan 100 liraya geriledi.

1 Eylül tarihinde av yasağının kalkmasıyla çeşitliliğin yaşandığı balık tezgahlarında Sardalya 15, hamsi 25, istavrit 25, levrek 50, çipura 35, mezgit 25, palamut ise tane 35 liradan satılıyor. Lezzetinin yanında fiyatıyla da diğer balıklardan kendisini ayıran ve geçen haftalarda 150 liradan satılan lüfer, havaların serinlemesiyle 100 liraya kadar düştü.

Balık hali esnafından Volkan Kaşıkçı, havaların soğumasıyla lüferin bollaştığını belirterek, "Kilosu 150 liralardan 100 liraya düştü. Bunun daha da düşmesini bekliyoruz. Ayrıca palamut bu sene az. Geçen senelerde 10 ile 15 liraydı tanesi. Bu sene 35- 40 lira aralarında seyrediyor. Bunun yanında çeşitlilik çoğaldı. Deniz çipurası 90 liraydı, 60 liraya düştü. Hamsi biraz daha az 25 liralarda seyrediyor. Sardalya bu aralar 15 lira. O biraz bollaştı fiyatları düştü. Havalar soğudukça daha da bollaşacağını tahmin ediyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------

-Balıkhalindeki balık çeşitleri ve tezgahlardan görüntü.

-Lüfer'den genel ve detay görüntü.

-Volkan Kaşıkçı ile röp.

Haber-Kamera:  Cemhan ŞEN/ÇANAKKALE,

=====================

TURHAL'DA BELEDİYE 5 BİN TÜRK BAYRAĞI DAĞITTI

Tokat'ın Turhal ilçesinde belediye, Barış Pınarı Harekatı'na destek amacıyla, ev ve iş yerlerine asılması için 5 bin Türk bayrağı dağıttı.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine karşı Suriye'de başlattığı Barış Pınarı Harekatı'na destek amacıyla Turhal Belediye Başkanı İlker Bekler'in talimatıyla ilçede 5 bin Türk Bayrağı dağıtıldı. Belediye Başkanı Bekler bayrağı ilk olarak kendi evine astı.

İlçe merkezindeki esnafları ziyaret ederek Türk bayrağı dağıtan Başkan Bekler, "Mehmetçiğimiz şu an Suriye'de Barış Pınarı Harekatı'nı gerçekleştiriyor. Terörle, teröristle mücadele ediyorlar. İnşallah Mehmetçiklerimiz Suriye'de terör koridorunu yok edip, barış koridorunu inşa edecekler. Suriye sınırımızı teröristten temizleyip, barış koridorunu açarak bölgeye barış ve huzuru getirecekler. Kalplerimiz, gönüllerimiz ve dualarımızın Mehmetçikle beraber olduğunun göstergesi olarak ben de bu harekat boyunca Mehmetçiğe destek olmak için evime bayrak asıyorum. Siz değerli Turhallı hemşehrilerimizden de milli birlik ve beraberliğimizin timsali olan bayrağımızı evlerinize asmanızı ve Mehmetçiğimize destek olmanızı önemle rica ediyorum" dedi.

Görüntü Dökümü:

---------------

-Başkanın bayrak asması

-Esnaflara bayrak dağıtımı

-Başkanın ziyariti ve konuşmaları

Haber: Fatih YILMAZ/TOKAT,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Diyarbakır Eylül PKK Haberler

title