Haberler

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-4

11 YILDIR ARANIYOR.

11 YILDIR ARANIYOR... BULANA 100 BİN DOLAR ÖDÜL

Haber-Kamera: Elif YAVUZ-Feridun AÇIKGÖZ / İSTANBUL, DHA - İSTANBUL'DA 11 YIL ÖNCE KAYBOLDUĞU ÖNE SÜRÜLEN RAMAZAN KOCAKAYA'YI ARAYAN AİLESİ, 100 BİN DOLAR ÖDÜL VERECEĞİNİ AÇIKLADI.

İş adamı Ramazan Kocakaya, 11 yıl önce 5 Aralık 2008 tarihinde ailesinin iddiasına göre tehdit edilerek zorla kaçırıldı. 11 yıldır eşini arayan Fatma Kocakaya, gazeteye verdiği ilanlarla kocasını ölü ya da diri bulmaya çalışıyor. Avukatı Zekeriya Dilsizoğu da Kocakaya'yı bulana 100 bin dolar ödül verileceğini söyledi.

Eşinin kaybolmasının yıldönümünde gazeteye verdiği ilanla tekrar gündeme gelen işadamı Kocakaya'ya dair hala bir iz bulunamadı.

Fatma Kocakaya'nın avukatı Zekeriya Dilsizoğlu, üzerinden 11 yıl geçen olayı şu sözlerle tekrar hatırlattı:

"Konunun temelinde bir arsanın satım hikayesi var. Yalova'da sahilde kıymetli bir arsa var. Arsayla ilgilenenler bu arsanın benim müvekkilime ait olduğunu düşünüyor. Çünkü kullanımı müvekkilime aitti. Ama arsa başkasının malıydı. Bu arsanın alım ve satımını görüşmek üzere Kavacık'ta bir buluşma yapmışlar. Ondan sonra Ramazan Kocaka'ya o görüştüğü kişiler tarafından kaçırıldı. Aile kaçırılmanın üzerine avukat olarak beni aradı. Kaçırılalı, ortadan kaybolalı tam 11 sene oldu. O günden bu yana Ramazan'dan hiçbir haber yok. Kaçırıldığı ve öldürüldüğü yönünde iddialar var. Ramazan'ın cezadan kurtulmak için kendisinin ortadan kaybolduğuna dair iddialar var. Bunların tümü araştırılıyor. Bir sonuca ulaşılabilmesi için her şeyden önce Ramazan'ın ölü veya diri bulunması lazım"

"RAMAZAN'I BULANA 100 BİN DOLAR İKRAMİYE"

Avukat Dilsizoğlu'nun, 2006 yılında ele geçirilen 5.5 milyon dolar değerindeki kokainin ortağı olduğu iddiasıyla yargılanan Ramazan Kocakaya'nın alabileceği cezadan kaçmak için kaybolduğunun ileri sürülmesine ilişkin yanıtı ise şöyle:

"Cezadan kaçmak için kayboldu iddialarının gerçekle hiçbir ilgisi yok. Çünkü Ramazan, yargılandığı uyuşturucu davasından tahliye edilmişti ve yargılama devam ediyordu. Yargılama devam ederken kaçırılmadan bir hafta önce Almanya'dan gelmişti. Yargılaması devam eden, tahliye olmuş birisi ceza almamak için neden Almanya'dan geri dönsün ki? Hukukla bağdaşmadığı gibi mantıkla da bağdaşmıyor. Ramazan'ın kaçırıldığı iddiası ağırlık kazanmaktadır. Aile, Ramazan'ı bulana 100 bin dolar ikramiye ödemeyi taahhüt ediyor. Hala o taahhüttü geçerlidir. Bulan, bilen, gören varsa lütfen başvursun"

Dilsizoğlu, "Söylemez ailesi ile bir bağlantısı olduğu iddia edildi. Onlarla davalar görüldü az bir ceza alarak tahliye oldular. Bu davayla ilgili ceza aldılar. Bir kısmı ceza aldı bir kısmı beraat etti. Ancak Ramazan'la ilgili soruşturma devam ediyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-Avukat Zekeriya Dilsizoğlu röportajı

-Fatma Kocakaya'nın gazete ilanı

-Ramazan Kocakaya'nın fotoğrafı

-Detaylar

05.12.2019 -16.42 Haber Kodu : 191205205

=======================

2- İŞTE TROL İLE AVLANAN BALIKÇILARIN KOPARDIĞI OPTİK KABLOLAR

- Balıkçılar iddialara yanıt verdi

Haber-Kamera: Beyza Nur GÜLER-Harun UYANIK/ İstanbul, -  Kandilli Rasathanesi Müdürü Haluk Özener, sismik hareketliliği ölçmek için Marmara Denizi'ne yerleştirdikleri fiber optik kablolara trol yöntemiyle balık avcılığı yapanların zarar verdiğini açıkladı.

Balıkçılar ise suçlamaları kabul etmiyor. Kopan kabloların fotoğrafları ortaya çıktı.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Haluk Özener yaptığı açıklama sismik hareketliliği ölçmek için Marmara Denizi'ne yerleştirdikleri fiber optik kablolara trol yöntemiyle balık avcılığı yapanların kopardığını açıkladı Özener, "Toplam 70 kilometre fiber optik kablomuz Marmara Denizi'ndeydi. Maalesef bunlar bütün deniz haritalarında işaretli olmalarına rağmen trolle avlanan avcılar kabloları parçaladılar. Şu anda geldiğimiz noktada o kabloların hepsini topladık. Tekrar onarılıyor. Hem cihazlar hem kabloları ilkini bu ay içinde tekrar yerine atmayı planlıyoruz" dedi.

"SADECE TROLCÜLER YAPTI DİYEMEYİZ"

Suçlamaların hedefindeki balıkçılar ise kabul etmiyor. Kabloların trol avcıları dışında başka nedenlerle de zarar görebileceğini söyleyen vurgulayan Sarıyer Merkez Su Ürünleri Kooperatifi Üyesi Sefer Şahin, "Bunu trolcüler yaptı diyorlar ama trol Marmara'da yasak. Dolayısıyla bunu yaptıysa şebeke diye tabir ettiğimiz troller var. Onlar yapmış olabilir. Gemiler çapa atıyorlar, o takılmış olabilir. Gırgır tekneleri de trol ile aynı mesafede çalışırlar. Onlar da sebebiyet verebilir. Burada şimdi sadece trolcüler yaptı diye bir şey diyemeyiz. Marmara'da trol yasaktır" ifadelerini kullandı.

EN FAZLA 100 METRE DERİNLİĞE KADAR ZARAR VEREBİLİR"

Şahin, en fazla 100 metre derinlikteki kablolara teknelerin zarar verebileceğini vurgulayarak, kabloların nasıl zarar görebileceğini ise şu sözlerle anlattı: "Trol teknelerinde kapı denen bir olay vardır. Onlar denizin dibine iner, arkasında halatı vardır. O kapı uçurtmaya benzer, denizin dibinde açar, arkasından halatı açar, dipte sürterek gelir. Bu şekilde avcılık yapar. Gırgır teknesi de olduğu yerde çevirir, alttan zemini hafif tarayarak avını toplar. Belirli bir metreye kadarsa zarar veremez. Derinlere veremez. En fazla 100 metreye kadarsa zarar verebilir."

"DENİZ HARİTALARI GÜNCEL OLMAYABİLİR"

Marmara Denizi'ndeki balıkçıların sahip olduğu deniz haritalarında, kabloların bulunduğu yerlerin bilgisinin güncel olup olmadığı ile ilgili ise Şahin, "Bize hakiki trolcülere Marmara yasak. Biz Karadeniz'de avcılık yaparız. Bizim elimizdeki GPS cihazlarında bu şekilde bir şey yok. Bildirim yok. Mesela Karadeniz'e döşenen doğalgaz hatlarının koordinatlarını bilerek biz çalışma yapıyoruz. Marmara'daki balıkçıkların teknelerindeki haritalar devamlı güncelleniyor mu bilmiyorum ama bizim elimizde yok. Şimdi artık GPS kullanılıyor. Eskiden büyük kağıt haritalar vardı, onlarda oluyordu ama arttık onlar kullanılmadığı için GPS'lerdeki haritalar güncelleniyor mu onu bilemiyorum" dedi.

ZARAR GÖREN KABLOLARIN LARI

Bu arada zarar gören kabloların fotoğrafları ortaya çıktı. Onarılan kabloların bu ay içinde tekrar Marmara'ya atılacağı belirtildi

Görüntü Dökümü:

----------

Zarar gören kablolar

Sistemin fotoğrafı

-----------------

-Balıkçı ile röp.

-Konferanstan görüntüler

-Sarıyer'den görüntüler

-Muhabir anonsu

-Haluk Özener açıklaması

-Genel ve detay

05.12.2019 - 15.12 Haber Kodu : 191205174

===========================

3- SİLİVRİ'DE ZİNCİRLEME KAZADA İLGİNÇ GÖRÜNTÜ; OTOMOBİL OTOMOBİLİN ÜZERİNE ÇIKTI

Haber-Kamera: Alper KORKMAZ - Uğur Samet AVCI  / İSTANBUL,

TEM otoyolu Silivri mevkiinde meydana gelen iki ayrı zincirleme trafik kazasında bir otomobil diğer otomobilin üzerine çıktı. Aralarında bir yolcu otobüsünün de olduğu ve toplamda 8 aracın karıştığı iki ayrı zincirleme trafik kazasında 2 kişi yaralandı.

Kaza TEM Otoyolu Selimpaşa mevkii Edirne istikametinde meydana geldi. İddiaya  göre sağ şeritte ilerleyen  seyir halindeki bir otomobil sol şeride girmek istedi. Aniden şerit değiştiren otomobile çarpmamak için yavaşlayan otomobile arkadan gelen diğer otomobiller çarptı. Toplamda 3 otomobilin karıştığı  zincirleme kaza da otomobillerden biri önündeki otomobilin altına girdi.  Zincirleme trafik kazasında 2 kişi hafif şekilde yaralandı. Vatandaşların ihbarı üzerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılara 112 ekiplerince hastaneye götürüldü.  Olayı anlatan bir sürücü, " Sağ şeritte ilerleyen arkadaş birden sola kırdı. Ben de çarpmamak için fren yapınca arka arkaya kaza oldu" diye konuştu. Öte yandan zincirleme kazanın meydana geldiği noktanın 400 metre gerisinde aralarında bir yolcu otobüsünün  de karıştığı 5 araçlık ikinci trafik kazası meydana geldi. Kazadan yaralanan olmazken, araçlarda maddi hasar meydana geldi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------

Üst üste çıkan araçlardan görüntü

kazaya karışan araçlardan görüntü

ekiplerden görüntü

Görgü tanıkları ile röportaj

İkinci kazadan görüntüler

Diğer detaylar

05.12.2019 - 15.50 Haber Kodu : 191205186

=================================

4- ADLİYE ÖNÜNDE ATEŞ EDEN MAGANDA TUTUKLANDI

Özden ATİK / İSTANBUL, İSTANBUL  Adalet Sarayı'nın önünden otomobiliyle geçtiği esnada elindeki silahla havaya ateş açan ve yanındaki kadına, "Herkes akıllı olacak, Çağlayan Adliyesi'ni çek" diye bağıran Emrullah K. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Emrullah K'nın havaya ateş açtığı anlar cep telefonu görüntülerine yansıdı.

Otomobiliyle geçtiği esnada elindeki silahla havaya ateş eden şüpheli Emrullah K., emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edilmişti. Savcılığa çıkarılan şüpheli, "Korku, kaygı ve panik oluşturabilecek şekilde ateş etme" ve "Ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

Savcılığın sevk yazısında, silahın kurusıkı silahlarda olması gereken alev gizleyeninin bulunmadığı, olayın gerçekleştiği yer itibariyle büyük yerleşim alanları ile seyreden trafiğin içerisinde kaldığı ve İstanbul Adalet Sarayı'nın yan yolunda kaldığı kaydedildi.

Görüntülerde şüphelinin, "Herkes akıllı olacak, Şişli Adliyesi'ni çek, Çağlayan Adliyesi'ni çek, çek adliyeyi" şeklinde söylemlerinin bulunduğunun yazıldığı sevk yazısında eylemindeki kastın yoğunluğu ile bu eylemlerin yer itibariyle kişilerde korku kaygı ve panik oluşturabilecek şekilde gerçekleştirilmiş olduğu belirtildi.

Şüpheli Emrullah K. çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:

----------

-Havaya ateş etmesi

-Şüphelinin adliyeye sevki

05.12.2019 - 16.05 Haber Kodu : 191205192

================================

5- MAAŞLARINI ALAMADIKLARINI ÖNE SÜREN METRO İŞÇİLERİNDEN EYLEM

Haber-Kamera: Oğuzcan YAZAR-Hasan YILDIRIM/İSTANBUL, - İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına devam edilen Kabataş-Beşiktaş-Mecidiyeköy Metro Hattı inşaatında çalışan işçiler yüklenici firmadan maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle iş bırakarak eylem yaptı.

İBB tarafından yapımına devam edilen Kabataş-Beşiktaş-Mecidiyeköy Metro Hattı inşaatında çalışan işçiler üç aydır maaş alamadıkları gerekçesiyle iş bırakarak yüklenici firmanın önünde eylem yaptı. Geçtiğimiz Cuma gününden itibaren iş bıraktıklarını belirtilen işçiler maaşlarını alana kadar iş başı yapmayacaklarını belirtti. İşçiler adına konuşan Gürkan Saygılı, "Yaklaşık 95 gündür maaşlarımızı alamıyoruz. Cuma gününden itibaren işi durdurdular. Yatıyoruz, bize bir açıklama yapan yok maaş konusunda. Burada çalışan herkes gurbetçi. Yerin 70 metre altında çalışıyoruz ancak bizi muhatap alan kimse yok. Yetkililerden bir açıklama ve yardım bekliyoruz. Yaklaşık 300 kişiyiz. Sadece bizim şantiyede 200 kişi var" dedi.

"BUGÜN, YARIN DİYEREK BİZİ OYALIYORLAR"

Karabük'ten gelerek metro şantiyesinde çalışan bir işçi ise, "Ben gurbetçiyim. 95 gündür maaş alamıyorum. Çıkıp bir açıklama yapan yok. 'Bugün, yarın, bugün, yarın' diyerek bizi oyalıyorlar" diye konuştu.

Firma yetkilisi tarafından bir aylık maaşın ödeneceği sözünün verilmesi üzerine işçiler şantiyelerine geri döndü.

Görüntü Dökümü:

-----------------

-Firma önünde bekleyen işçiler

-İşçilerle röportajlar

-Genel detaylar

05.12.2019 - 17.16 Haber Kodu : 191205220

=========================

6-KOLEJ ÖNÜNDE VELİLERDEN PROTESTO EYLEMİ

Murat KORKMAZ/İSTANBUL, ATAŞEHİR'de özel bir kolejin genel müdürlük binası önünde toplanan veliler, okulda görevli öğretmenlerin 3 aydır maaş alamadıkları için derslere girmediklerini belirterek, protesto eylemi yaptılar. Öğretmenler derse girmedikleri için çocuklarının da eğitim alamadığını söyleyen veliler, yetkililerin çözüm bulmasını istediler.

"ÇOCUKLARIMIZ OKULA MUTSUZ GİDİYOR ÖĞRETMENLER DE AYNI ŞEKİLDE MUTSUZ GELİYORLAR"

Bir öğrenci velisi, "Veliler olarak merkezin önüne geldik. Açıklama bekliyoruz. Biz henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Bugün, yarın diye oyalanıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu işe el atmasını bekliyoruz. Eğitim aksıyor. Eğitimin aksamından çok sıkıntılıyız. Çocuklarımız okula mutsuz gidiyor. Öğretmenler de aynı şekilde mutsuz geliyorlar." derken bir başka veli ise, "Burada merkezin önünde toplandık. İki çocuk velisiyim. Yaklaşık 3 aydır öğretmenlerimiz maaş alamıyor. Birçok okulda öğretmenler iş bıraktılar. Çocuklarımızın eğitim hakları ellerinden alınıyor. Burada bir hukuksuzluk, adaletsizlik var. Bugün burada öğretmenlerimizin arkasında durmak için varız. Biz burada çocuklarımızın eğitim hakkı için buradayız. Tüm yetkililerden taşın altına ellerini sokmalarını bekliyoruz." diye konuştu.

"ÖĞRETMENLERİMİZ BU SÜREÇ TAMAMLANDIĞINDA ÖĞRENCİLERİNİN BAŞINDA OLACAKLAR"

Okul adına açıklama yapan yetkili ise, "Çok kısa bir süre içinde bu durum sona erecek. Bu durum sona erer ermez okulumuz yeniden daha öncesinde olduğu gibi sizlere, öğrencilerimize vaat ettiği tüm şeyleri yerine getirmiş olacak. Öğretmen konusunda çok büyük bir eksiğimiz yok. Öğretmenlerimiz bu süreç tamamlandığında öğrencilerinin başında olacaklar. Şu an sürecin son aşamasındayız." şeklinde konuştu.

Görüntü dökümü:

-------------

-Velilerin görüntüsü

-Velilerin konuşması

-yetkilinin açıklaması

-genel ve detaylar

05.12.2019 - 16.03 Haber Kodu : 191205191

====================

7- HIRSIZLARIN TELEVİZYONU ÇALMA ANI KAMERADA

Buse PEHLİVAN/İSTANBUL, EYÜPSULTAN'da girdikleri evden televizyon çalan iki şüphelinin, televizyonu kucaklayarak götürdüğü anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Şüphelilerden biri yakalandı. Polisin operasyonu sırasında yakalanan şüphelinin yanında bulunan bir kişi de  6 ayrı suçtan kesinleşmiş hapis cezası olduğu belirlenerek gözaltına alındı. Televizyon hırsızlığına karışan diğer şüpheli ise aranıyor.

Olay, 30 Ekim tarihinde Eyüp Sultan Çırçır Mahallesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre R.S. bir gün önce evinin kapısını kilitleyerek dışarıya çıktı. Ertesi gün eve gelen R.S.,  kapısının göbek kısmının kırılmış olduğunu gördü ve evinde televizyonun olmadığını fark eden durumu polise bildirdi.

OPERASYONDA BAŞKA BİR SUÇLU DA YAKALANDI

Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliğine bağlı ekipler apartmanda ve bölgede bulunan güvenlik kameralarını inceleyerek şüphelilerin kimliklerini ve adreslerini tespit etti. Belirlenen eve yapılan operasyonda birçok suçtan kaydı bulunan şüpheli Ömer P. yakalandı. Operasyon sırasında Ömer P'nin yanında bulunan Mahsun K. da sorgulandı. Mahsun K'nın  ise 6 ayrı suçtan kesinleşmiş hapis cezası olduğu ortaya çıktı. Gözaltına alınan şüpheliler Ömer P. ile Mahsun K., sevk edildikleri mahkemede  tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ömer P. ile televizyon hırsızlığı yapan diğer şüpheli ise aranıyor.

Öte yandan şüphelilerin apartmana girmesi, güvenlik kamerasını fark ederek elleriyle yüzlerini kapatmaya çalışmaları ve birinin çaldığı televizyonu kucaklayarak götürmesi  güvenlik kameralarına yansıdı.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-(Güvenlik kamerası)

-Şüphelilerin apartmana giriş anı

-Şüphelilerden birinin televizyonu kucaklayarak çalma anı

-(Aktüel)

-Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi

05.12.2019 -16.01  Haber Kodu : 191205190

============================

7-GAZETECİ IŞIL ÖZGENTÜRK'E 7,5 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

Haber: Ruken KADIOĞLU/ İstanbul, DHA

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Işıl Özgentürk Twitter hesabındaki bazı paylaşımlara ilişkin olarak "Terör örgütü propagandası" yapmak suçundan hakim karşısına çıktı. Savcı, ilk duruşmada mütalaasını açıklayarak yazar Özgentürk hakkında "Terör örgütü propagandası" yapmak suçundan 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası talep etti.

İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık Işıl Özgentürk katıldı. Sanık avukatları da salonda hazır bulundu.

"İHBAR EDENİN YAZDIKLARIMDAN HABERİ YOK, BEN BARIŞSEVERİM"

Duruşmada sanık Işıl Özgentürk savunma yaparak, "Yaşamım boyunca kitap yazmış, film cevirmiş, film atölyeleri işletmiş ve ömrümün 50 yılından beri Cumhuriyet Gazetesi'nde röportaj muhabiri ve köşe yazarı olarak çalışan biriyim. Beni ihbar edenin ne yazdıklarımdan ne de kitaplarımdan, filmlerimden haberi var. Sadece ihbar etmiş. Ben dünyanın ve Türkiye'nin her yerine gittim. Gördüklerimi yaşadıklarımı gerek gazetemde gerekse kitaplarımda anlattım. Ben bir barışseverim. Ben ülkesini seven bir gazeteciyim. Dava konusu paylaşımlarım suç değildir" dedi.

1,5 YILDAN 7,5 YILA KADAR HAPİS CEZASI

Duruşmada savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, Twitter hesabından 6 Eylül 2015 ve 4 Nisan 2015 tarihlerinde yaptığı paylaşımları nedeniyle, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan gazeteci, yazar Işıl Özgentürk'e 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

"HAYATIM BOYUNCA TERÖR ÖRGÜTLERİNİN KARŞISINDA OLDUM"

Savcının mütalaası üzerine söz alan gazeteci yazar Işıl Özgentürk, "Mütalaayı dinlediğimde ben kendimi korkutucu bir insan gibi gördüm. Paylaşımlarım çarpıtılıyor, mütalaayı kabul etmiyorum. Terör örgütü propagandası yapmadım. Hayatım boyunca terör örgütlerinin karşısında oldum. Beraatımı istiyorum" dedi.

Sanık avukatları savcının mütalaası üzerine esas hakkında yazılı savunma yapabilmek için süre talep etti.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, sanık avukatlarına esas hakkında savunma yapabilmek için süre verdi. Sanık gazeteci yazar Işıl Özgentürk'ün duruşmalardan vareste tutulmasına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.

=================================

8- KOSOVA'DAN GETİRİLEN FETÖCÜ'LERİN DAVASINDA TANIK DİNLENDİ

Haber: Ruken KADIOĞLU/İSTANBUL,

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) yurt dışı yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) Kosova istihbaratıyla yürüttüğü çalışmalar sonucu yakalanarak Türkiye'ye getirilen Yusuf Karabina ile Mustafa Erdem'in "Silahlı terör örgütü yöneticiliği yapmak" ile "Uluslararası casusluk" suçlarından yargılandığı davada tanık dinlendi. Tanık, sanıklardan Mustafa Erdem'e ilişkin olarak, "Ülke imamıydı" dedi.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Yusuf Karabina ile Mustafa Erdem getirildi. Sanık avukatı da duruşmada hazır bulundu.

"MUSTAFA ERDEM ÜST KONUMDAYDI, ÜLKE İMAMIYDI "

Duruşmada tanık olarak Yusuf Karabina'nın ve Mustafa Erdem'in çalıştığı okulda yurt görevlisi olan  Kazım A. dinlendi. Tanık Kazım A.,"Ben Yusuf Karabina'nın çalıştığı okula bağlı yurtta 2009-2013 yılları arasında yurt görevlisi olarak çalıştım. Yusuf Karabina, 2013 yılına kadar Mehmet Akif Koleji'nde okul müdürü olarak görevliydi. Ben Kosova'dan ayrıldıktan sonra genel müdür yardımcısı oldu. Bu okullar FETÖ'ye bağlı okullardır. Karabina'yla öğrencilerin disiplin konularını konuşuyorduk ancak sohbet şeklinde toplantı yapmadık. Bildiğim kadarıyla Yusuf Karabina'nın örgütsel bir konumu yoktu. Karabina'nın üst konumunda Mustafa Erdem vardı. Mustafa Erdem 'ülke imamı' şeklinde adlandırılırdı. Onun üstünde kimse yoktu. Toplantı şekillerine dair bilgim yok" ifadelerini kullandı.

Duruşmada savcı, tanığa Yusuf Karabina'ya ilişkin iddianamedeki ifadesinde örgütün Kosova'daki muhasebecisi olduğu iddiasını sordu. Tanık Kazım A. böyle bir beyanda bulunduğunu hatırlamadığını söyledi.

"OKULLAR FETÖ'YLE BAĞLANTILI DEĞİLDİ"

Sanık Yusuf Karabina ise tanığın ifadelerine karşı,  "Kendisini hatırlamıyorum. O okullarda çalıştım ancak okullar FETÖ'yle bağlantılı değildi. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

TAHLİYE TALEP ETTİ

Sanık Mustafa Erdem ise hakkındaki iddiaları reddetti. FETÖ ile hiçbir bağlantılarının olmadığını ifade ederek, tahliye talebinde bulundu.

TUTUKLULUK DEVAM

Mahkeme heyeti, sanıkların suçlarının vasıf ve mahiyeti dolayısıyla tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, dosyanın esasa ilişkin mütalaanın hazırlanması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün yurtdışı yapılanması anlatıldı. İddianamede sanık Mustafa Erdem'in Gülistan Eğitim Kurumları'nda müdürlük yaptığı, örgütsel faaliyet yürüttüğü, Bylock ile Falcon kullancısı olduğu ve Bankasya hesabındaki mevduatını örgüt talimatından sonra arttırdığı belirtildi. Sanık Yusuf Karabina'nın Gülistan Eğitim Kurumları bünyesinde faaliyet gösteren Mehmet Akif Koleji'nde müdürlük yaparak örgütsel faaliyet yürüttüğü kaydedildi. İddianamede tutuklu sanıklar Mustafa Erdem ve Yusuf Karabina'ya, "Silahlı terör örgütü yöneticiliği yapmak" ve "Uluslararası casusluk" suçlarından 16 buçuk yıldan 28 buçuk yıla kadar ayrı ayrı hapis istemiyle dava açıldı.

Görüntü dökümü:

------------

-ARŞİV

=============================

9- VAPURDAKİ CİNSEL TACİZ DAVASININ SANIĞI; HASTALIĞIMIN ETKİSİYLE İSTEMSİZ DAVRANIŞLARDA BULUNUYORUM

Haber: Yüksel KOÇ / KARAKÖY-Kadıköy vapurunda kadınlara yönelik, "zincirleme cinsel taciz" suçunu işlediği iddiası ile hakkında 3 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Rıza E.'nin yargılanmasına başlandı.

Rıza E., geçtiğimiz hafta Gebze'de talimatla ifade verdiği için duruşmaya gelmedi. Sanığın savunmasında, "Bayanların kendi aralarında benim hakkında cinsel taciz söylemli konuşmalar yaptıklarını duyunca panikledim. Tuvalete gittim. Heyecanlanarak orada montumu unutup gittim. Hastalığımın etkisiyle istemsiz davranışlarda bulunuyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.

İstanbul Anadolu 68. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, aynı zamanda avukat da olan olayın mağduru da olan müşteki Zeliha M., müşteki Suna Y. ile sanığın Avukatı Nuri Almaz katıldı. Dava kapsamında 29 Kasım 2019 tarihinde Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde talimatla ifadesi alınan tutuklu sanık Rıza E. duruşmaya katılmadı. Davaya katılmak için dilekçe sunan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nı temsilen duruşmaya gelen olmadı.

MONTUMU TUVALETTE UNUTTUM

Sanığın Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne talimatla verdiği savunmasında, "Olay günü alkol aldıktan sonra vapura bindim. Bayanların kendi aralarında benim hakkımda cinsel taciz söylemli konuşmalar yaptıklarını duyunca panikledim. Tuvalete gittim. Heyecanlanarak orada montumu unutarak gittim. Hastalığımın etkisiyle istemsiz davranışlarda bulunuyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum" dediği öğrenildi.

MÜŞTEKİLER OLAY ANINI ANLATTILAR

Müşteki Suna Y., olay günü Karaköy-Kadıköy vapuruna bindiğini hatırlatarak, "Üst katta oturdum. Sonra diğer müşteki Zeliha M. çaprazıma oturdu. Daha sonra sanık geldi yanıma oturdu. Sanık bir süre sonra titremeye başladı. Eliyle pantolona dokunduğunu gördüm. Tepki gösterdim. Zeliha hanım ayaklandı, onunla birlikte ben de ayaklandım. Yardım istedik. Sanık da olay yerinden kaçtı. Şikayetçiyim" dedi.

'DELİL BULUNMASI İÇİN GÖRÜNTÜ KAYDETTİM'

Aynı zamanda avukat da olan müşteki Zeliha M., olayın meydana geldiği vapurda diğer müşteki Suna Y.'nin çaprazında oturduğunu belirterek, "Sanığa baktığı sırada pantolonuna dokunduğunu gördüm. Baktığımızı fark etmedi. Savunmanın bir sacayağı olarak delil bulunması için görüntü kaydettim. Bizim baktığımızın farkında değildi. Bir süre sonra suç işliyorsun, bu vapurdan ayrılamazsın dedim. Kaçtı" dedi. Ardından vapurun kaptanının yanına gittiğini söyleyen Zeliha M., "Ancak vapur Kadıköy'e yaklaştığı için kaçtı. Tarifinden insanlar tuvalete gittiğini söylediler. Tuvalette ceketini bırakıp kaçmış, teşhisten kaçmak için. Akıl sağlığına dayanarak beraat ummaktadırlar. Geçmişte gördüğü tedavileri değil, suç tarihinde akıl sağlığı önemlidir. Şikayetçiyim" dedi.

SANIK AVUKATI: KAÇMADI TUVALETE GİTMİŞ

Sanığın Avukatı Nuri Almaz, müvekkilinin olay sırasında kaçmadığını öne sürerek, "Kaçmadı, tuvalete gitmiş. Ceketini orada unutup gitmiş" dedi. Müvekkilinin yakalanmadığını, polislere kendisinin teslim olduğunu söyleyen Avukat Almaz, "Bu çocuk olay sonrası tedavi görmeye başlamadı, yıllardır tedavi görüyor. Bu kişinin TCK 32 kapsamında davranışlarını yönlendirme kabiliyeti olup olmadığının tespiti için rapor alınmasını talep ediyoruz" dedi.

Mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüphelinin Karaköy-Kadıköy vapurunda 7 Ekim 2019 tarihinde yolculuk yapan müştekiler Suna Y., ve Zeliha M.'ye yönelik zincirleme cinsel taciz suçunu işlediği belirtiliyor. İddianamede Rıza E. için, "Zincirleme cinsel taciz" suçundan 3 ay 15 günden 3 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.

Görüntü Dökümü:

-----------------

-ARŞİV

05.12.2019 - 14.45 Haber Kodu : 191205168

============================

10- EŞİNİ ÖLDÜRMEKTEN YARGILANAN KADININ DAVASINDA TANIKLAR DİNLENDİ

Halil YILMAZ / İSTANBUL, GÜNGÖREN'de eşini öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Hülya Ören'in yargılanmasına devam edildi. Tanık olarak dinlenen Hülya Ören'in arkadaşı Ümmihan Bıyıklı, darp edildiği gün buluştuklarını belirterek,  "Adliyenin önüne giderek 250 liraya boşanma dilekçesi yazdırdık. Adliyeye gelip müracaat ettiğimizde 400 lira daha istediler. Paramız olmadığından boşanma davası açamadık" dedi.

Güngören'de  26 Ağustos 2019'da Hülya Ören ve eşi Kadir Ören arasında evlerinde çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle Hülya Ören, eşi Kadir Ören'i bıçaklayarak öldürmüştü. Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci duruşmaya tutuklu olarak yargılanan sanık Hülya Ören, maktul Kadir Ören'in kardeşi Mustafa Ören ve taraf avukatları katıldı. Duruşma tanıkların dinlenmesiyle başladı.

ÖLMESİNDEN 3 GÜN ÖNCE EVE GİTTMEYE BAŞLADI

Kadir Ören'in iş arkadaşı olduğunu söyleyen Mehmet Çetin Karadağ, eşlerin evlendikleri ilk günden beri kavga ettiğini söyledi. Karadağ, tanık beyanını şöyle sürdürdü: "Karşılıklı olarak tartışmalarına, birbirlerine küfür etmelerine şahit oldum. Birbirlerine karşı fiziki saldırıda bulunduklarını görmedim. Son dönemlerinde boşanma kararı almışlardı. Kadir eve gitmiyordu, ancak son bir hafta kala Kadir aralarının düzeldiğini söyledi. Ölmesinden 3 gün önce de eve gitmeye başladı. Hatta öldürüldüğü gün saat 16.30 civarı bir arkadaşımızı arayarak eşi için eve süt istedi. Aralarında gerçek manada bir problem yoktu, tamamen üçüncü kişilerden kaynaklı içi boş sebeplerden tartışıp kavga ederlerdi."

POLİSE GİTTİKTEN SONRA EL ELE EVE DÖNÜYORLARDI

Sanığın ve maktulun alt komşusu olduğunu dile getiren tanık Suat Kurt, "Sürekli evlerinde kavga vardı, sürekli bayanın bağırma seslerini duyuyorduk. Sürekli tabak, çanak kırılma seslerini duyuyorduk. Ben şahsen iki kez polis çağırmıştım. Polise gittikten 3-4 saat sonra taraflar hiçbir şey olmamış gibi el ele eve dönüyordu." dedi.

PARAMIZ OLMADIĞINDAN BOŞANMA DAVASI AÇAMADIK

Hülya Ören'in arkadaşı Ümmühan Bıyıklı ise " Evlendiklerinden itibaren aralarında geçimsizlik vardı. Eşi tarafından darp ediliyordu. Evine gittiğimde evi dağılmış bir haldeydi. Her yer kırık camlar, eşyalarla doluydu. Hatta maktulun elinden kan akıyordu. Ramazanın birinci günü Hülya Ören beni aradı, buluştuğumuzda eli kötü, çok kötü haldeydi. Beraber adliyenin önüne giderek 250 liraya boşanma dilekçesi yazdırdık. Adliyeye gelip müracaat ettiğimizde 400 lira daha istediler. Paramız olmadığından boşanma davası açamadık. Bir gece bende kaldı. Daha sonra Bursa'da bulunan kardeşinin yanına gitti. Kadir Ören onu ikna etmiş olmalıki eve geri döndü."

KAFASINDA ŞİŞLİKLER YARALAR MEVCUTTU

Mahkemede dinlenen Hülya Ören'in ablası Gülhan Özcan da  evlilikten 3 ay sonra kardeşinin kötü muamele gördüğünü ifade ederek, "Ben evlerine hiç gitmedim, çünkü bu evliliğe rızam yoktu. Kendisi iki kez benim yanıma geldi, durumu çok kötüydü. Üstü başı perişan haldeydi. Kafasında şişlikler, yaralar mevcuttu. Benim yanımda bir ay kadar kaldı ancak eşinin kendisini ikna etmesi üzerine tekrar evine döndü. Eşi ona pişman olduğunu bir daha yapmayacağını söylemiş." dedi.

MAHKEME BAŞKANI: NEDEN SAHİP ÇIKMADINIZ KARDEŞİNİZE?

Duruşmada son dinlenen Hülya Ören'in kardeşi Emine Tosun ise,  6 kardeş olduklarını söyledi. Tosun'a mahkeme başkanı, "Neden sahip çıkmadınız kardeşinize?" diye soru yöneltti. Tosun ise "Eşi psikoloğa gideriz, evlilik danışmanına gideriz, diye onu kandırıyordu. Olaydan önce benden borç istedi. Ben de pazartesi günü vereceğimi söyledim, pazar günü olay oldu. Ablam boşanmak istiyordu"dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, otopsi raporunun mahkemeye gelmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Duruşmanın  bitmesinin ardından Bakırköy Adliyesi önünde basın açıklaması yapan bir grup kadın "Erkek adalet değil, gerçek adalet" sloganı attı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Adliye önünde basın açıklaması

Sloganlar

Arşiv görüntüler

05.12.2019 - 16.46 Haber Kodu : 191205212

================================

11-GENÇ YAŞTA DİŞLERİ DÖKÜLDÜ, 1 GÜNDE YENİLERİNE KAVUŞTU

Haber-kamera: Özlem YURTÇU KARABULUT- Kubilay ÖZEV/İSTANBUL, - DİŞ Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ender Kazazoğlu, 33 yaşındayken, neredeyse tüm dişlerini kaybeden ve halk arasında 'damak' olarak bilinen protez diş kullanmaktan başka çaresi kalmayan polis memuru Serbülent Araz'a (38) 'zygoma implant' yöntemiyle 1 günde diş yaptıklarını söyledi. Kazazoğlu, "Dünyada 7-8 yıldır uygulanan yöntem, halk arasındaki adıyla elmacık kemiğine yapılan implant" dedi.

İstanbul'da yaşayan, 30'lu yaşlarda diş kaybı başlayan ve 33 yaşında neredeyse tüm dişlerini kaybeden polis Serbülent Araz, halk arasında 'damak' olarak bilinen protez diş kullanmaya başladı. Araz, "Hem genetik nedenlerle hem de bir dönem çok aşırı şeker tükettiğim için dişlerimin neredeyse tamamını kaybetmiştim. Bir sürü merkeze, hastaneye gittim. Hepsi aynı şeyi söyledi. Çene kemiğim yetersiz olduğu için uygulanabilecek bir tedavi yoktu ve damak kullanmam gerekiyordu. Polis memuruyum, halkla iç içe bir işim var. O yaşta ağzımda diş olmaması, protez kullanmak zorunda kalmak çok kötü hissettirdi. Depresyona bile girebilirdim çünkü konuşurken ağzımdan çıkabiliyordu. Her akşam protezleri çıkarıp, takmam, o yaşta çok ağrıma gidiyordu. Çok şanslıyım ki Ender hocama rastladım ve böyle bir seçeneğim olduğunu öğrendim. Şu anda çok memnunum, istediğim gibi yemek yiyebiliyorum, gülebiliyorum" dedi.

ELMACIK KEMİĞİNE İMPLANT

Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurhan Güler ile Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı ve Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ender Kazazoğlu ise Serbülent Araz'a uygulanan 'zygoma implant' yöntemini anlattı. Türkiye'de son birkaç yıldır uygulanan bu yöntemin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Kazazoğlu, "Diğer tekniklerin hepsinde bir müddet dişsiz gezmek zorunda kalıyor hastalar. Bunda aynı gün içinde hem implant takılıyor hem dişler yerleştiriliyor. Hasta, aynı gün evine gidebiliyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Kazazoğlu, Araz'ın, kendilerine ağır diş kaybıyla başvurduğunu dile getirerek, "Dişlerinin neredeyse tamamı çürümüştü, kalan 3-4 tanesinin de tamamını çekip yerine halk arasında 'damak' olarak bilinen geçici protez önerilmişti. Öksürünce, yemek yerken, devamlı yerinden oynaması, çok rahatsız edici bir şey. Üstelik hastanın yaşı da çok gençti. Dünyada da henüz 7-8 yıldır uygulanan 'zygoma implant' yöntemi bu durumdaki hastalar için idealdir. Halk arasındaki adıyla elmacık kemiğine yapılan implant bu" dedi.

'İŞLEM 4 SAAT SÜRÜYOR'

'Zygoma implant' yönteminde, gözlerin hemen altındaki elmacık kemiğine birkaç saatlik ameliyatla 35- 50 milimetre uzunluğunda implantlar yerleştirildiğini anlatan Prof. Dr. Ender Kazazoğlu, burada en büyük avantajın, genel anestezi verilmeden, sedasyon (hafif uyutma) ile işlem yapılması olduğunu belirtti. Kazazoğlu, "Yaklaşık 4 saat süren bir işlem. Ameliyat 2- 2,5 saat sürüyor. Ben de ameliyattan hemen sonra 1 saat içinde protezini takıyorum. Böylece hasta yarım gün içinde taburcu ediliyor. Hastanede kalmıyor. Aktif çalışanlar, hemen işlerine geri dönebiliyor. Dişsiz dolaşmadan, yeni görünümlerine kavuşabiliyorlar" dedi.

Prof. Dr. Nurhan Güler ise Türkiye'de bu yöntemi kullanan çene cerrahı sayısının çok az olduğuna değinerek, "10-12 kişiyi geçmez bu işlemi yapabilen meslektaşımız. Özellikle alt çenesinde yeterli kemiği olmayan hasta gruplarına önerdiğimiz teknik. Hem fonksiyonel hem estetik hem de konuşma gibi insanı psikolojik olarak etkileyebilecek faktörleri de ortadan kaldırarak hastaya konfor sağlamak mümkün. Özellikle üst çenesinde yeterli kemiği olmayan hastalarımız için önerdiğimiz, bir üst kemik yapıyı kullandığımız teknik bu. Ülkemizde kemik ve diş kayıpları çok hızlı ve erken yaşlarda oluyor. Bu nedenle hasta yaş grupları açısından geniş yelpazeye alternatif olarak sunulan önemli tedavi seçeneği" diye konuştu.

Polis memuru Serbülent Araz, 'zygoma implant' sayesinde yepyeni dişlere sahip olduğu için çok mutlu olduğunu söyledi.

Görüntü dökümü

Prof. Dr. Ender Kazazoğlu röportaj

-Prof. Dr. Nurhan Güler röportaj

Serbülent Araz röportaj

-Genel ve detay görüntüler

05.12.2019 - 15.35 Haber Kodu : 191205181


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Ören DHA Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title