DHA YURT BÜLTENİ-11

'Yerli Malı Haftası'nda 5 öğrenci zehirlendi

Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde 'Yerli Malı Haftası' nedeniyle okula getirilen yiyecekleri tüketen 5 öğrenci, gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastanede kaldırıldı.

Olay, bu sabah saatlerinde Ergani ilçe merkezindeki Süleyman Nazif Anadolu Lisesi'nde meydana geldi. Öğrenciler, 'Yerli Malı Haftası' nedeniyle evlerinde hazırladıkları yiyecekleri okula getirdi. Yiyecekleri tüketen öğrencilerden 5'i kısa süre sonra karın ağrısı ve mide bulantısı yaşadı. İhbar üzerine okula gelen sağlık görevlileri tarafından ilk müdahalesi yapılan öğrenciler, ambulansla Ergani Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste tedaviye alınan öğrencilerin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü

-----------

Hastaneden görüntü

Hastanedeki öğrenciler

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Esat TAŞTEKİN/ERGANİ(Diyarbakır),

=======================

Cezaevinden izinli çıkan hükümlü, başından vuruldu

Diyarbakır'da, cezaevinden izinli çıkan hükümlü Şeyhmus Kızıl (34), husumetli olduğu öne sürülen kişi tarafından tabancayla başından vuruldu. Ağır yaralanan Kızıl, hastaneye kaldırılırken, kaçan saldırganın yakalanması için çalışma başlatıldı. Saldırı anı, çevredeki güvenlik kamerasına yansıdı.

Diyarbakır'daki cezaevinden izinli olarak çıkan hükümlü Şeyhmus Kızıl, dün geceyi Mezopotamya Mahallesi'nde oturan ablasının evinde geçirdi. Kızıl, bu sabah ablasının evinden çıkarken, site önünde, husumetli olduğu öne sürülen kişi tarafından tabancayla başından vuruldu. Kızıl, kanlar içinde yere yığılırken, kimliği belirsiz saldırgan da olay yerinden kaçtı. Çevredekilerin ihbarıyla gelen sağlık görevlileri, Kızıl'ı ambulansla hastaneye götürdü. Tedaviye alınan Kızıl'ın hayati tehlikesinin olduğu belirtildi.

SALDIRI ANI KAMERADA

Sitenin güvenlik kamerasına yansıyan saldırıyla ilgili polis, soruşturma başlattı. Olay yerinde inceleme yapan polis, güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye alıp, kaçan saldırganın yakalanması için çalışma başlattı. Görüntülerde ise saldırganın, siteden çıkan Şeyhmus Kızıl'a tabancayı doğrultup, ateşlediği ve hemen ardından kaçtığı anlar yer aldı.

Görüntü Dökümü

------------

Şeyhmus Kızıl'ın site önünde ablasıyla çıkarken

Kızıl'ın başından vurulması

Hastaneden detay

Haber Kamera: Emrah KIZIL, Elif FİLİZ/ DİYARBAKIR,

=======================

Spil Dağı'nın zirvesi beyaza büründü

Manisa'nın Spil Dağı Milli Parkı'na mevsimin ilk karı yağdı. Milli parkta bulunan 1517 metre yükseklikteki bungalovların çatısı da beyaza büründü.

Hava sıcaklığındaki düşüşle birlikte Spil Dağı Milli Parkı'na mevsimin ilk karı yağdı. Dağın yamaçları beyaza bürünürken, 1517 yüksekliğindeki Spil Milli Parkı'nın zirvesinde de kartpostallık görüntüler ortaya çıktı. Milli parktaki kar kalınlığı, yer yer 5 santimetreyi buldu. Gece saatlerinde başlayan yağışın ardından beyaz örtünün keyfini çıkarmak isteyenler, Spil Dağı'na çıktı. Milli Park'ın içinde bulunan evlerde kalıp, manzarayı seyretmek isteyenlerin sayısı da arttı. Milli Park'taki orman köşklerinin işletmecileri ise yılbaşında doluluğun yüzde 100' ulaştığını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Beyaz bürünen orman köşklerinden görüntü

-Spil Dağı Milli Parkı'ndan görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Cemil SEVAL / MANİSA, DHA)

====================

4 katlı binanın terasına çıkıp intihara kalkıştı

Aksaray'da 4 katlı binanın terasına çıkan Kasım G. intihara kalkıştı. Emniyet Müdürü Murat Kolcu tarafından ikna edilen Kasım G., indirildikten sonra ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

Olay, saat 11.00 sıralarında Minarecik Mahallesi'ndeki 4 katlı binada meydana geldi. Kasım G., binanın teras katına çıkıp, intihara kalkıştı. Durumu fark eden çevredekiler, polise, itfaiye ve sağlık görevlilerine haber verdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri atlama olasılığına karşı hava yatağını açıp hazırda bekledi. Yaklaşık yarım saat terasın kenarında sürekli gezip, intihar edeceğini belirten Kasım G., Emniyet Müdürü Murat Kolcu tarafından ikna edilip, indirildi. Kasım G., sağlık kontrolünün ardından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

(Görüntü Dökümü

-------------------

İtfaiye ekiplerinin hava yastığı açması

Şahsın çatıda görüntüsü ve genel görüntü

Haber-Kamera: Erkan ALTUNTAŞ AKSARAY DHA))

====================

Cumhuriyet Üniversitesi'nden Sezai Karakoç'a 'fahri bilim doktoru' unvanı

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nce senato kararıyla Türk edebiyatının önemli isimleri arasında yer alan şair ve yazar Sezai Karakoç'a 'fahri bilim doktoru' unvanı verildi.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Senato Toplantı Salonu'nda Rektör Prof. Dr. Alim Yıldız'ın başkanlığında, senato üyelerinin katılımıyla toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda; 1968'de MTTB Milli Hizmet Armağanı, 1970'te Macar Yazarları Gümüş Hürriyet Madalyası, 1982'de Türkiye Yazarlar Birliği Hikaye Ödülü, 1988'de Türkiye Yazarlar Birliği Sanat ve Kültür Akademisi Ödülü, 1991'de 12'nci Dünya Şairleri Kongresinde Dünya Sanat ve Kültür Akademisi Ödülü, 2006'da Kültür Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, 2011'de Cumhurbaşkanlığı Edebiyat Ödülü'nün sahibi olan Sezai Karakoç'a 'fahri bilim doktoru' unvanı verilmesi kararlaştırıldı.

Toplantıda konuşan Rektör Yıldız, "Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı içinde özgün, öncü, usta bir şair, yazar, sanatçı olduğu kadar aynı zamanda bir düşünce tavır ve eylem adamıdır. Şiirleri başta olmak üzere öyküleri, denemeleri, oyunları, incelemeleri, günlükleri, düşünce yazıları, çevirileri, söyleşileri, hatıraları ve 1955 yılında şiir sanatıyla başlayıp 1992 yılına kadar zaman zaman kesintilerle ama ısrarla yayımlamayı sürdürdüğü Diriliş dergisi kuşkusuz her biri ayrı ayrı ve derinlikli incelemeler gerektirecek düzeyde önemli ve Türk edebiyatına büyük katkıları olan çalışmalardır. Bugüne kadar Sezai Karakoç'un sanatını ve düşüncelerini konu edinen yüksek lisans ve doktora düzeyinde çok sayıda akademik çalışma yapılmış, bilimsel toplantı düzenlenmiş, hakkında kitaplar yazılmış, dergilerde özel sayılar ve dosyalar hazırlanmıştır" dedi.

'SİSTEM GÖZETEREK ÜRÜN VEREN NADİR SANATKARLARDAN'

Sezai Karakoç'un, eserleriyle Türk edebiyatının son yarım yüzyılına damgasını vurmuş sanat ve fikir adamı olduğunu belirten Yıldız "Başta şiir olmak üzere hikaye, deneme, fıkra, piyes, inceleme ve düşünce yazıları gibi çeşitli türlerde kalem oynatmıştır. Edebiyatımızda bir sistem gözeterek ürün veren nadir sanatkarlardandır. O insanımızın şuur kazanması, öz benliğine dönmesi ve yeniden doğması için Diriliş adını verdiği bir düşünce sistemi ve doktrin geliştiren büyük bir mütefekkirdir. Şair ve yazarlığının yanı sıra aksiyon adamı olan Sezai Karakoç insanlığın özellikle Müslümanların birlik ve beraberliği için kaleme aldığı Birlik Çağrısı ile İslam medeniyetini yeniden ihya ve inşa çabasında olmuş bir münevverdir" diye konuştu.

Şiiri, sanatı, dünya görüşü ve dava anlayışıyla Sezai Karakoç'un, kendi asrının üzerine çıktığını kaydeden Prof. Dr. Yıldız, "Mütefekkir, şair ve yazar Sezai Karakoç'a Anadolu'nun kalbini dinleyerek topladıklarını temiz bir Türkçe ile dile getirmiş olması, milletimizin alın yazısı olan kıymet hükümlerinin ve bu millet hükümleriyle donanmış yerli ve milli bir gençliğin dirilişi için eserler ortaya koyması sebebiyle Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Senatosu tarafından Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalında fahri doktora payesi tevcih edilmesinin uygun olacağı kanaatindeyiz" dedi.

'FAHRİ BİLİM DOKTORU' UNVANI

Üniversite Senatosu'nun kararıyla 'fahri bilim doktoru' unvanı, Sezai Karakoç'a, İstanbul'da Diriliş Yayınları'nın ofisinde Rektör Prof. Dr. Alim Yıldız tarafından verildi. Belge takdim törenine Rektör Başdanışmanı Prof. Dr. Recep Toparlı, Genel Sekreter Prof. Dr. Hakan Yekbaş, Rektör Danışmanı öğretim üyesi Dr. Yüksel Aydın da katıldı.

Sezai Karakoç, unvan için üniversite yönetimine teşekkür ederek, "Sivas, milletimizin ve medeniyetimizin kalelerinden biridir. Şimdi İslam'ın dirilişinde yeniden o eski kalelik görevini hakkıyla ve daha büyük bir coşkunlukla yapacağına eminim. Bütün Sivas'taki üniversite hoca ve öğrencilerine selamlarımı gönderiyorum. Hepsinin İslam milletinin ve İslam medeniyetinin yeniden dirilişinde, Sivas'ın eski medeniyet ocakları gibi görev alacaklarını ve başarıya ulaşacağımızdan eminim. Üniversitenizin kuruluş yıl dönümü şimdiden kutluyorum. Bütün çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Hep birlikte inşallah milletimizin ve medeniyetimizin yeniden dirilişinde elimizden geleni yapacağız ve tarih şahit olacak" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-Senato toplantısı görüntüleri

-Rektör Yıldız'ın konuşmaları

-Karakoç'a belge takdimi

-Karakoç'un konuşmaları

Haber: SİVAS,

====================

HDP önündeki eylemde 119'uncu gün

Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 62 aile, HDP il binası önündeki oturma eylemini 119'uncu günde de sürdürdü. İstanbul Sultangazi'de 2015 yılında kaybolan Erkan (19) için oturma eylemini sürdüren Fahrettin Akkuş, oğluna teslim olması çağrısında bulundu.

Hacire Akar, 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, 1 gün sonra partinin Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Hacire Akar'ın HDP il binası önünde başlattığı eylemle çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP il binası önünde oturma eylemine başladı.

3 AİLE EVLADINA KAVUŞTU

Hacire Akar'ın yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer ile Hüsniye- Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye'nin terör örgütünden kaçarak, güvenlik güçlerine teslim olmasıyla HDP önünde oturma eylemi yapan ailelerden 3'ü evladına kavuştu. Hatice Ceylan ile Hüsniye- Hüseyin Kaya çifti, diğer ailelere destek olmak için oturma eylemlerini sürdürürken, HDP önündeki 62 aile, 119'uncu günde eyleme devam etti.

'OĞLUM İLK FIRSATTA KAÇ GEL'

İstanbul'un Sultangazi ilçesinde 2015 yılında kaybolan oğlu Erkan için 20 Eylülde HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki oturma eylemine katılan Fahrettin Akkuş, oğluna teslim olması için çağrıda bulundu. PKK'nın başka ülkelerin güdümünde bir terör örgütü olduğunu anlatan Akkuş, terör örgütünün 40 yıldır kendilerine acı yaşattığını söyledi. Akkuş, oğlu Erkan'ı çok özlediğini belirterek, şunları söyledi:

"Bugün 119 gündür burada nöbetteyiz. Şimdiye kadar 3 çocuğumuz geldi, umudumuz daha da arttı. Moralimiz yükseldi. Diğer çocuklarımız da gelecek. Kırk yıldır bu acıyı bize yaşatıyorlar. Başka da bize ne verdiler. Hep Güneydoğu'ya, hep Kürtlere bir zulüm, bir hakaret ettiler. Bu zulmü Allah da kabul etmiyor. Kafir de bunu yapmaz. Yazık değil mi bu insanlara? Acı ve sancı içindeyiz. Günah değil mi Kürtlere bu kadar hakaret yapılıyor? Bütün çocukları dağda mahvettiler. Sokakta, mağarada, yazık günah değil midir? Yeter artık. Bu kadar da olmaz. Biz çocuklarımızı istiyoruz. Bunlardan sadaka istemiyoruz. Buraya gelmişiz zorlarına gidiyor. Çünkü bunlar bize borçludur. Çocuğumuzu getirsin kardeş. Oğlum sen neredesin çık gel. Çünkü onları Amerika yönetiyor. Neredeysen oğlum çıkın gelin. Akıllı olun. Hiçbir Türk insanı orada kalmayın gelin. Fırsat bulduğunuz zaman kaçın, gelin. Oğlum ilk fırsatta kaç, gel."

Görüntü Dökümü

---------

HDP il binasından görüntü

Oturma eylemindeki aileler

Fahrettin Akkuş'un konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Selim KAYA/DİYARBAKIR,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel