Haberler

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

KİLYOS'TA BİR BALIKÇININ DAHA CESEDİNE ULAŞILDIElif YAVUZ - İstanbul DHA - KİLYOS'ta kayıp 2 balıkçıdan birinin cesedine ulaşıldı.

KİLYOS'TA BİR BALIKÇININ DAHA CESEDİNE ULAŞILDI

Elif YAVUZ - İstanbul DHA - KİLYOS'ta kayıp 2 balıkçıdan birinin cesedine ulaşıldı.

Kilyoz açıklarında 10 Ocak'ta tankerin çarptığı balıkçı teknesinden düşerek kaybolan 3 balıkçı için çalışma başlatılmıştı. Balıkçılardan birinin cesedine cumartesi günü ulaşıldı. Kayıp 2 balıkçıdan birinin cesedine de bugün ulaşıldı.

İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Bugün yapılan çalışmalarda 1 balıkçıya daha ulaşıldı. Kayıp Balıkçılardan İ. D.'nin naaşı çıkarıldı. Balıkçımıza Allahtan rahmet, ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Kayıp 1 balıkçımız için arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan 2 bot, 1 dalış timi ve 1 helikopter, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan TCG Alemdar Gemisi ile arama kurtarma faaliyetleri icra ediliyor"

Görüntü Dökümü

------

-Çalışmalar

=================

2- IRAK'LI İŞ ADAMINI 35 BİN DOLARINI GERİ VERMEMEK İÇİN ÖLDÜRMÜŞLER

Ali AKSOYER-Buse PEHLİVAN/İSTANBUL IRAK'tan Türkiye'ye geldikten sonra esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmasının ardından Çatalca'da ormanlık alanda cesedi bulunan Iraklı işadamı Majid Kareem Tuama (49) cinayetiyle ilgili gözaltına alınan 4 kişi adliyeye sevk edildi. Daha önce olayla 1 kişi tutuklanmıştı. Şüphelilerin  iş adamından daha önce aldıkları 35 bin doları geri ödememek için cinayeti işledikleri tespit edildi. Polis şüphelilere ait evde yapılan aramada ele geçirdiği, üzerinde "Geçersiz" ibaresi bulunan yaklaşık 15 milyon dolar sahte parayı ne amaçla bulundurduklarını da araştırıyor.

BİR KİŞİ DAHA ÖNCE TUTUKLANMIŞTI

İstanbul Emniyet Müdürlüğüne 14 Eylül 2019'da yapılan kayıp müracaatı üzerine Iraklı iş adamı Majid Kareem Tuama polis tarafından aranmaya başlamıştı. Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri tarafından olayla ilgili yürütülen soruşturmada kayıp iş adamının cep telefonunu kullandığını tespit ettikleri Suriye uyruklu M.A. adlı şüphelinin izine Balıkesir'de ulaşmış,  İstanbul'a getirilen M.A. tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

4 KİŞİ DAHA GÖZALTINA ALINDI

Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri tarafından olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında savcılıktan telefon dinleme için izin alan ekipler, 2 ay boyunca teknik ve fiziki takip yaptı. Olayla ilgili gerekli delillerin toplanmasının ardından polis 10 Ocak'ta  operasyon için düğmeye bastı. 3 farklı adrese yapılan eş zamanlı baskında Irak uyruklu oldukları öğrenilen M.T.(28), A.T.(30), A.A.(25), Y.Y.(49) gözaltına alındı.

35 BİN DOLAR VERMEMEK İÇİN ÖLDÜRMÜŞLER

Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekiplerince sorgulanan şüphelilerden birinin işledikleri cinayeti itiraf ettiği öğrenildi. Soruşturma kapsamında şüphelilerin iş adamından Türkiye'de iş yapacakları vaadiyle 35 bin dolarını  aldıkları, iş adamının da söyledikleri emlak işi olmayınca verdiği parayı geri almak için İstanbul'a geldiği tespit edildi. İstanbul'a gelen mağdurun burada şüphelilerle buluştuğu, sözde bir arsa bakmaya götürüldüğü, Çatalca'da ormanlık alanda bıçakla öldürüldüğü ortaya çıktı. Polis şüphelilerin gösterdiği yerde yaptığı aramada iş adamının cesedini buldu. Cesetin gömülmediği üzerinin ağaç yapraklarıyla kapatıldığı öğrenildi.

EVLERİNDE SAHTE 15 MİLYON DOLAR ELE GEÇİRİLDİ

Öte yandan polis şüphelilere ait evde yaptığı aramada üzerinde küçük harflerle "Geçersiz" yazan yaklaşık 15 milyon dolar sahte para ele geçirdi. Şüphelilerin bu parayı ne amaçla evde tuttuklarını açıklayamadıkları öğrenildi. Yetkililerce bu konuyla ilgili araştırmanın sürdüğü belirtildi.

Asayiş Şube Müdürlüğü, Kayıp Şahıslar Büro Amirliğinde işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi.

Görüntü dökümü:

--------------------

-Şüphelilerin emniyetten çıkışı

14.01.2020 - 14.47 - Haber Kodu : 200114142

===================

3- ARNAVUTKÖY'DE ORMANDA CESEDİ BULUNAN KADINI OĞLUNUN ÖLDÜRDÜĞÜ ORTAYA ÇIKTI

Ali AKSOYER-Buse PEHLİVAN/İSTANBUL, ARNAVUTKÖY'de dün cesedi bulunan Melahat işbir'in 20 yaşındaki oğlu tarafından başına keserle vurularak öldürüldüğü belirlendi. Oğul Batuhan Ü. ile cesedi taşımaya yardım eden arkadaşı Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı.

MANTAR TOPLAYAN VATANDAŞLAR BULMUŞTU

Arnavutköy'de dün mantar toplayan bazı vatandaşlar bir ceset görerek polise ihbarda bulunmuşlardı. Polis yaptığı incelemede üzerinden kimlik çıkmayan kadının Melahat İşbir olduğunu tespit etti. Daha önce iki kere evlenip boşanan Melahat İşbir'in çocuklarıyla birlikte oturduğu belirlendi.

OĞLU GÖZALTINA ALINDI CİNAYETİ İTİRAF ETTİ

Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri yaptıkları operasyonda Melahat İşbir'in ilk evliliğinden olan oğlu Batuhan Ü.'yü cinayet şüphelisi olarak gözaltına aldı. Poliste sorgulanan şüpheli suçunu itiraf ederken annesini evde bir adamla oturduğunu gördükten sonra aralarında çıkan tartışma sonucu öldürdüğünü söyledi.

BAŞINA KESERLE VURARAK ÖLDÜRMÜŞ

Şüphelinin annesini keserle başına ve vücuduna vurarak öldürdüğü, ardından arkadaşı olan Furkan S.'yi kendisine yardım etmesi için çağırdığını söylediği belirtildi. Cinayet Büro Amirliğinde işlediği cinayeti anlatan Batuhan Ü. "Arkadaşımı çağırdım. Cesedi bir battaniyeye sararak onun otomobiline yükledik. Ormanlık alanda uygun bir yer bularak cesedi otomobilden attık. Daha sonra oradan kaçtık." dedi.

Yetkililer olayı gerçekleştiren Batuhan Ü. ile Furkan S.'nin sorgularının sürdüğünü olayın çok yönlü soruşturulduğunu söylediler.

Görüntü dökümü

-------------------

-Arşiv

14.01.2020 - 14.58 - Haber Kodu : 200114148

==================

4- GAZİOSMANPAŞA'DA SOKAK ORTASINDA KADINI SOPAYLA DÖVEN KİŞİ TUTUKLANDI

Haber-Kamera: Müge YARIMBATMAN - İdris TİFTİKCİ - İstanbul

GAZİOSMANPAŞA'da bir kadını sokak ortasında döven şüpheli Faik Mutlu, çıkarıldığı mahkemece 'basit yaralama' suçundan tutuklandı.

Gaziosmanpaşa Küçükköy'de 3 Ocak'ta meydana gelen olayda elindeki sopayla bir kadını darp ettiği için gözaltına alınan şüpheli Faik Mutlu (50), Gaziosmanpaşa Adliyesi'ne getirildi. Savcılık tarafından ifadesi alınan Faik Mutlu, çıkarıldığı mahkemece 'basit yaralama' suçundan tutuklandı.

=================

5- BEYLİKDÜZÜ'NDE İKİ ÇOCUĞUN ÖLÜMÜ

- Uzman Doktor Nilüfer Şenbecerir,

" 2-3 gündür çocukların üst solunum yolları enfeksiyonu, ateş, bulantı, kusma gibi şikayetleri varmış. Doktora geç gitmemişler tedavileri başlanmış ve evde yataklarında vefat etmiş olarak bulunmuşlar"

Haber-Kamera: Alper KORKMAZ / İSTANBUL, - BEYLİKDÜZÜ'nde geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden 2 çocuğun ölümüyle ilgili inceleme sürüyor. Uzman Doktor Nilüfer Şenbecerir çocukların evlerinde ölü bulunduğunu söyleyerek, "Bizde yapılan tetkiklerinde çocukların influenzaları (grip) negatifti. Ancak bunun bir çok alt grubu var. Bunun içinde adli olarak ve Sağlık Bakanlığı tarafından araştırılmakta" diye konuştu.

Beylikdüzü'nde iki çocuk bir süredir üst solunum yolları enfeksiyonu, ateş, bulantı, kusma gibi şikayetlerle tedavi görüyordu. Evinde hareketsiz yatarken bulunan 2 yaşındaki çocuk çeşitli sağlık kuruluşlarına götürüldü ancak hayatını kaybettiği belirlendi. Aynı şikayetlerle  tedavi gören farklı bir ailenin 4 yaşındaki çocuğu da durumu kötüleşince çeşitli sağlık kuruluşlarının ardından Beylikdüzü'nde yoğun bakım servisi olan özel bir hastaneye sevk edildi. Ancak 4 yaşındaki çocuğun da öldüğü tespit edildi.

BİR SÜREDİR TEDAVİ GÖRÜYORLARDI

Beylikdüzü'ndeki hastanenin anestezi ve yoğun bakım uzmanı Doktor Nilüfer Şenbecerir çocukların bir süredir başka sağlık kuruluşlarında tedavi gördüklerini söyleyerek, " Ateşli bir hastalık nedeniyle takip edildikleri sırada evde vefat etmiş olarak bulunmuşlar. Bizim acil servisimize geldiklerinde hayatı fonksiyonlarını kaybetmişlerdi.  İlk müdahalelerini yaptık ancak maalesef geri dönmediler" diye konuştu. Şenbecerir, "Bu dönemlerde en çok Ekim ve Şubat ayları arasında gördüğümüz gribal enfeksiyonlar var . Gribal enfeksiyonlara bağlı ateş, üst solunum yolu enfeksiyonu çok sık gözükmekte. Bunlar bir alarm seviyesinde olmamakla birlikte dönem dönem belirli risk gruplarını tutmakta. Çok yaşlı hastalar belirli hastalığı olanlar ama bu çocuklarda dikkat çekici olan şey sağlam ve sağlıklı çocuklar oluşuydu. Bu konu önemli çünkü tedavi altında üst solunum yolu enfeksiyonu, ateşi, gribal enfeksiyonu, beslenmesinde zayıflama, kusma bulantı gibi şikayetleri olduklarında özellikle bağlı bulundukları aile sağlığı merkezlerine oradan diğer kurum ve hastanelere gitmeleri önemli. Herhangi bir gribal bir şey varsa tektik edilmesi gerekiyor" dedi.

"EVDE VEFAT ETMİŞLER"

Uzman doktor Şenbecerir, "Sadece çocuklar değil tüm risk grupları çok önemli çünkü bir kişi bile bir hayat çok önemli hekimler için ve hepimiz için çok önemli.  Bu çocuklar evde vefat etmiş olarak gelen dış kurumdan gelen çocuklardı.  Bu konuyu önemsiyoruz ve herkesinde bu konuda dikkatli olmasını istiyoruz.  Bol su içmelerini, beslenmelerine dikkat etmelerini, çok kalabalık yerlerde bulunmadan panik havası yaratmadan birbirimizi bilinçlendirmek toplum sağlığı açısından  önemli bence. Gribal enfeksiyonlar önemli bizde yapılan tetkiklerinde İnfluenzaları (grip) negatifti çocukların. Ancak bunun bir çok alt grubu var. Bunun içinde adli olarak ve sağlık bakanlığı tarafından araştırılmakta. Yetkili merciler daha detaylı bilgi vereceklerdir ama sadece tek bir tek testle tanıyı koymak yada bunu alarma etmek doğru değil. Bir çok alt moleküler çalışmalarının da yapılması gerekiyor.  Biz toplum olarak dikkatli olmalıyız. Bu konuyla ilgili herkesi uyarıyorum. 2-3 gündür çocukların üst solunum yolları enfeksiyonu, ateş, bulantı, kusma gibi şikayetleri varmış. Doktora geç gitmemişler tedavileri başlanmış ve evde yataklarında vefat etmiş olarak bulunmuşlar. Konun ciddiyeti ve önemi de burada. herkes en yakın merkezlere gidip bu konuya dikkat etmeleri gerekmekte.  Bu bir panik havasında değil duyarlılık havasında seyretmeli. Bu konuda önlemler almalıyız" diye konuştu. İki çocuğun kesin ölüm nedeni otopsi raporundan sonra kesinleşecek.

Görüntü Dökümü:

-----------------

-Doktor ile röportaj

-Hastaneden detay

14.01.2020 - 14.14 - Haber Kodu : 200114128

====================

6- PENDİK'TE OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ HAYATINI KAYBETTİ

-Kaza anı kameralara yansıdı.

Haber- Kamera: Ramazan EĞRİ- Gamze ŞİMŞEK- Çağrı ÇALIŞKAN/

Pendik'te otomobilin çarptığı üniversite öğrencisi Sümeyye Kılınç hayatını kaybetti. Kaza anı güvenlik kameralarına yansıdı.

Olay geçtiğimiz cumartesi günü Pendik D-100 Karayolu Ankara istikameti yan yolda meydana geldi. Üsküdar'da özel bir üniversitede hukuk fakültesinde okuyan Sümeyye Kılınç (22)'a, yol kenarında yürüdüğü sırada otomobil çarptı. Genç kız, çarpmanın etkisiyle metrelerce öteye savruldu. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kazada ağır yaralanan genç Kılınç olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Üniversite öğrencisi genç kız, tedavi altına alındığı hastanede yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Otomobil sürücüsü ise polis tarafından gözaltına alındı. Kaza anı güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.

"15 METRE SIÇRAYIP BETONA ÇAKILIYOR"

Üniversite öğrencisi Sümeyye Kılınç'ın amcası Servet Kılınç, "Arkadaşıyla birlikte iş çıkışında devamlı bu yolu kullandıkları için yeğenimle kol kola geliyorlarmış. Zaten bu gördüğünüz çıkmaz sokak. Yeğenim sağ tarafta, araba gelip vuruyor, 15 metre sıçrayıp o betona çakılıyor. Sürücüden şikayetçiyiz. Hukuka bırakıyoruz." dedi.

"EN AĞIR ŞEKİLDE CEZA ALMASINI İSTİYORUZ"

Amca Kılınç şöyle devam etti:

"Bu bir maganda. Bizim canımız yandı, bir başkasının canı yanmasın. En ağır şekilde ceza almasını istiyoruz. Üniversite okuyordu. Hem okuyup hem çalışıyordu. İşten çıkmıştı, iş dönüşü arkadaşıyla. O da bizim evladımız iyi ki ona da bir şey olmadı. Endişeliyiz şu anda. O magandaların bir daha böyle kimselerin canını yakmasını istemiyoruz. Her şeyi Allah'a ve sonra savcının ve hakimlerin vicdanına bırakıyoruz."

KAZA ANI GÜVENLİK KAMERASINDA

Genç kızın hayatını kaybettiği kaza güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde genç Sümeyye Kılınç ve arkadaşının yan yolda yürüdüğü, daha sonra genç kızın metrelerce savrulduğu, kaza yapan otomobilin yolda ilerledikten sonra durduğu ve otomobilden inen 3 kişinin yerde yatan Sümeyye Kılınç'ın yanına geldiği ve telefonla konuştukları görülüyor.

Görüntü Dökümü

------------------

(Güvenlik Kamerası)

-genç kızın savrulup düşmesi

-Kaza yapan aracın yolda bir süre ilerleyip durması

-araçtan çıkan 3 kişinin genç kızın yanına gelmesi

-kişilerin cep telefonuyla konuşması

-genç kızın savrulduğu alan

-olay yerindeki polis şeridi

-genç kızın fotoğrafları

(AKTÜEL)

-amca Servet KILINÇ ile röp

-genel ve detay

14.01.2020 - 14.40 - Haber Kodu : 200114137

====================

7- UÇAKTA OLAY ÇIKARAN KADINININ DAVASI; YAPTIKLARINI HATIRLAMADI

Haber: Yüksel KOÇ / SABİHA Gökçen Havalimanı'ndan Kıbrıs'a gitmek için kalkış hazırlıklarını yapan özel bir havayolu şirketine ait yolcu uçağında, "Ben FETÖ'cüyüm ve uçağı patlatacağım" dediği gerekçesi ile tutuklanan Nikar Deliormanlı'nın yargılanmasına başlandı.  Deliormanlı, bipolar hastası olduğunu olay günü ilacın etkisinde olduğunu ve olanları hatırlamadığını söyledi.

İstanbul Anadolu 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Nikar Deliormanlı ve Avukatı Merve Türkmen Kaplan katıldı. Kimlik tespitinin ardından sorgusu yapılan Nikar Deliormanlı, depresif ilaç kullandığını belirterek, "Olay tarihinde uçakta yolcu olarak bulunuyordum. Arka taraftaki yolcular kıyafetimi yargıladılar. 'Sen FETÖ'cüsün' dediler. Bende kendilerine 'her gördüğünüzü FETÖ'cü' zannediyorsunuz dedim. İlaç kullandığım için başka ne söylediğimi hatırlamıyorum. O şekilde konuşmalarımdan haberim yok. Bayılmışım, o anda olayların hiç farkında değilim" dedi.

Bipolar hastası olduğunu söyleyen Deliormanlı, "Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gördüm. 22 gün yattım. Olayların hiçbirini hatırlamıyorum. Çocuğumu görmeye gidiyordum. Bir anne çocuğunun yanına giderken böyle davranmaz. Doktorumun yazdığı ilaçları ailem kullandığımı zannediyordu ancak ben suç tarihinde ilaçları kullanmıyordum. Zaten uçakta rahatsızlığımı hostes biliyordu ancak müdahale etmedi" diye konuştu.

Deliormanlı'nın Avukatı Merve Türkmen Kaplan, müvekkilinin yaptığı eylemi ve sonuçlarını değerlendirebilecek durumda olmadığını belirterek tahliyesine karar verilmesini istedi.

TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

Mahkeme, Nikar Deliormanlı'nın suç tarihinde cezai ehliyetinin olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'nda gözetim altına alınması için yazı yazıldığını, Adli Tıp Kurumu'nun da Nisan ayına randevu hatırlatarak Adli Tıp Kurumu'na yeniden yazı yazılmasına karar verdi. Mahkeme, tutuklu olan sanığın randevusunun erkene alınması için Adli Tıp Kurumu'na yazı yazılmasına karar verdi.  Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 18 Aralık 2019 tarihinde Kıbrıs'a gitmek için Sabiha Gökçen Havalimanı'nda uçağa binen Nikar Deliormanlı'nın, 9E koltuğuna oturduktan sonra, "Ben FETÖ'cümüy, 15 Temmuz'da nasıl plan yaptılarsa bende onu yapacağım. Canlı bomba şimdi" cümlelerini sarf ettiği belirtiliyor.

Bu hareketi ile uçağın hareket etmesini engelleyen şüphelinin polis tarafından yakalandığı belirtilen iddianamede şüphelinin, "Cebir veya tehdit kullanarak hava ulaşım aracının kaçırılması veya alıkonulması" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.

Görüntü Dökümü:

-----------------

-ARŞİV

14.01.2020 - 13.54 - Haber Kodu : 200114123

======================

8- CESEDİ MİNİBÜSTE BULUNAN KADINI ÖLDÜRDÜĞÜ İDDİA EDİLEN ESKİ EŞE TAHLİYE KARARI

Özden ATİK / İSTANBUL, ESENYURT'ta  2018 yılında kaybolduktan bir süre sonra cesedi bir minibüsün bagajında bulunan Nazmiye Oruçoğlu'nu öldürdüğü iddiasıyla yargılanan eski eşi Yüksel Yağcı'nın tahliyesine karar verildi.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Yüksel Yağcı getirildi. Tutuksuz sanıklardan ölen Nazmiye Oruçoğlu'nun oğlu İbrahim Serhat Yağcı ve ölü bulunduğu minibüsün sahibi Erhan Çetinkaya da duruşmada hazır bulundu.  Nazmiye Oruçoğlu'nun  kardeşi Altune Duzla ile  Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da şikayetçi olarak duruşmada hazır bulundu.  Mahkeme Başkanı Nimet Demir, minibüsteki kırmızı lekenin mahiyetinin tespiti için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkereye cevap verilmediğini belirtti. Şikayetçi avukatı Enes Oğuz Karakılıç, "minibüsün olay günü seyir güzergahındaki kamera kayıtlarının tespit edilmesini, olay üzerinden zaman geçtiği için kameradaki görüntülerin silinmiş olması nedeniyle kameraların bilirkişiye incelettirilerek silinmiş görüntülerin kurtarılmasını talep etti.

SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI TALEP ETTİ

Duruşma savcısı, atılı suçun vasıf ve mahiyeti, ceza miktarı, kaçma ihtimalinin bulunması nedeniyle sanığın tutukluluk halinin devamını istedi.

SANIK AVUKATI TAHLİYESİNİ İSTEDİ

Sanık Yüksel Yağcı'nın avukatı, müvekkilinin bu suçu işlediğine dair dosyada somut bir delil bulunmadığını belirterek "Müvekkilim uzun süredir tutuklu bulunmaktadır. Bakmakla yükümlü olduğu bir oğlu vardır. Hem kendisinin, hem de ailesinin daha fazla mağdur edilmemesi için tahliyesini talep ediyorum" dedi.

SANIĞIN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ

Mahkeme heyeti, kameraların tespit edilerek silinmiş görüntülerin ihya edilmesi talebini somut belirli kameralar belirtilmediği gerekçesiyle reddetti. Heyet, sanık Yüksel Yağcı'nın tutuklu kaldığı süre, mevcut delil durumunu dikkate alarak tahliyesine karar verdi. Sanık Yüksel Yağcı hakkında konutu terk etmemek ve yurt dışı yasağı konulmasına da karar verildi. Duruşma ertelendi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede,  17 Eylül 2018'de Nazmiye Oruçoğlu'nun oğlu İbrahim Serhat Yağcı tarafından kayıp başvurusunda bulunulduğu, yapılan araştırmada 13 Eylül 2018'de Kemerburgaz'da atıl durumdaki minibüsün bagajında bulunan kimliği belirsiz kadın cesedinin DNA testiyle Nazmiye Oruçoğlu'na ait olduğu tespit edilerek soruşturma başlatıldığı belirtildi. Soruşturmada telefon kayıtlarında yapılan incelemede, Nazmiye Oruçoğlu'nun HTS kayıtlarına göre, şüpheliler Yüksel Yağcı ve Erhan Çetinkaya ile aralarında görüşme yaptıklarının tespit edildiği, Oruçoğlu'nun telefonunun kapandığında bu sanıklarla birlikte olduğu anlaşıldığı da kaydedildi. İddianamede, Yüksel Yağcı, Erhan Çetinkaya ve İbrahim Serhat Yağcı'nın "Kasten öldürme" suçunu birlikte işledikleri belirtilerek müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları talep ediliyor.

SUÇLAMAYI KABUL ETMEMİŞTİ

Sanık Yüksel Yağcı önceki celse yaptığı savunmasında, "Nazmiye ile 2007 yılında ayrıldık. Ortak hisseli evimiz vardı. 2014 yılında oğlumuza vermek üzere ıslak imzalı senet imzaladık. Nazmiye evi vermek istemedi, aramızda sözlü münakaşa çıktı. En sonunda ev için verdiğim parayı geri vermeye ikna oldu. 'Nakit param yok, ıslak imzalı senet yapalım' dedi. 6 Eylül günü arkadaşım Erhan'ın aracı olduğu için onunla birlikte senet işlemlerini halletmek için çıktık.  Senet işlemleri uzayınca Nazmiye sürekli 'Bu iş ne zaman biter?' diye sordu. Saat dört gibi, 'Çok önemli bir işim var yetişmeyecek gitmem lazım' dedi ve araçtan indi. Daha sonra oğlum Serhat sonra beni aradı, annesine ulaşamadıklarını söyledi. Birkaç gün boyunca aradık, komşulara sorduk. Gören kimse yoktu. Oğlum polise ifade verdi, kayıp başvurusu yaptık. Köye gittim, oğlum aradı. Bir kadın cesedi bulunmuş, bulunan cesedin annesi olduğunu söyledi. Ben üzerime atılı suçu kabul etmiyorum" demişti.

Sanıklardan İbrahim Serhat Yağcı ise, "6 Eylül günü anneme ulaşamayınca polis çağırdık. Kayıp başvurusunda bulunduk. Daha sonrasında beni aradılar annemin öldüğünü söylediler. Annemin öldürülmesindeki sebebin, hırsızlık, malvarlığı gibi şeyler olduğunu düşünüyorum" demişti. Sanıklardan Erhan Çetinkaya ise, Nazmiye Oruçoğlu'nu hayatında iki kez gördüğünü söyleyerek suçlamaları reddetmişti.

Görüntü Dökümü:

--------------

-Kayıp kadının kaybolduğu gün eski eşi ve oğluyla birlikte minibüste son olarak görüldükleri anın görüntüleri

-Şüphelilerin adliyeye gönderilişi

14.01.2020 - 13.25 - Haber Kodu : 200114117

===================

9- ATAŞEHİR'DE YOL KAVGASI... TARTIŞTIKLARI SÜRÜCÜYE KURŞUN YAĞDIRDILAR

Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR / ATAŞEHİR'de iki sürücü arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Kavgada silahlı sürücü tartıştığı sürücüye kurşun yağdırdıktan sonra kaçtı. Yaralı sürücü hastaneye kaldırılırken, kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlatıldı.

Olay saat 11.30 sıralarında TEM Bağlantı Yolu Kadıköy istikametinde meydana geldi. İddialara göre Ertuğ Ertuğrul'un kullandığı 34 BD 8534 plakalı otomobile plakası alınamayan bir otomobil çarptıktan sonra kaçmaya başladı. Sürücü Ertuğ Ertuğrul aracına çarpan sürücüyü takip etmeye başladı. Takip sonucunda iki sürücü arasında tekrar tartışma başladı. Tartışma bir anda kavgaya dönüştü. Kavga sırasında silahlı saldırgan peş peşe ateş ettikten sonra olay yerinden kaçtı.

SÜRÜCÜNÜN KARDEŞİ SALDIRIYI YARA ALMADAN ATLATTI

Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Bacağından yaralanan Ertuğrul olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sürücü Ertuğ'un kardeşi Eyüp Ertuğrul saldırıdan yara almadan kurtulurken, uzun süre olayın şokunu atlatamadı. Silahlı saldırıda otomobile çok sayıda kurşun isabet etti. Olay yeri inceleme ekipleri yaptığı çalışmada araçta ve yerde 14 boş kovan buldu.

GÖRGÜ TANIĞI: YOL KAVGASINDAN KAYNAKLANDI

Görgü tanığı Veysel Çakıcı "makas atarken bu arkadaşların aracına çarpıp kaçıyor. Bu arkadaşlar da peşlerinden gidiyor. Tekrar kavga başlıyor. Kaçan araçtakiler de silahla ateş etmeye başlıyor. Bacağından yaralandı sürücü. Yol kavgasından kaynaklandı" dedi.

Polis kaçan şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü:

-----------------

-Kurşunlanan aracın görüntüsü

-Yerdeki boş kovanlar

-Görgü tanıkları ile röp

-Polis ekiplerinin çalışması

-Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması

-Yaralının araçta bulunan kardeşi

-Vatandaşların sakinleştirmeye çalışması

-Genel ve detay görüntüler

14.01.2020 - 12.43 - Haber Kodu : 200114093_

==================

10- İSTANBUL'DA SÜRÜCÜLERİN BUZLA MÜCADELESİ

Haber-Kamera: Zeki GÜNAL/İSTANBUL,

İstanbul'da sabah saatlerinde evlerinden çıkan sürücüler buz tutan araç camları nedeniyle uzun süre uğraşmak zorunda kaldı.

Havanın soğumasıyla birlikte İstanbul'da araç camları buz tuttu. Sabah işe gitmek için aracının başına gelenler buzlu camlar nedeniyle zor yaşadı. Vatandaşlar camları temizlemek için bir süre uğraştı. Camları temizleyen sürücüler daha sonra yola koyuldu. Taksim Meydanı'nda Gezi Parkı girişi, metro girişi ve çıkışındaki buz tutan camlar güneşin yüzünü göstermesiyle kendiliğinden çözüldü.

Görüntü dökümü

----------------

-Kağıthane Hamidiye Mahallesi

-Otomobillerin buz tutan cam ve dış kaportaları

-Bir vatandaşın camdaki buzu temizlemesi

-Röportaj

-Kağıthane Merkez

-Park ve yeşillik alandaki buzlanmalar

-Taksim Meydanı

Gezi Parkı girişi ve Metro giriş çıkışındaki buz tutan camların güneşin etkisiyle çözülmesi

-Genel ve detay görüntüler

14.01.2020 - 12.54 - Haber Kodu : 200114106

===================

11- MALTEPE CEZAEVİNDE GÜNDE 30 BİN EKMEK ÜRETİLİYOR

*Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğü, cezaevi bünyesinde yaptığı fırın ile ekmekten kandil simidine, poğaçadan böreğe, kurduğu atölyeler ile de yangın tüpünden teraryum üretimine kadar 33 iş kolunda faaliyet gösteren büyük bir işletme gibi.

*Kurum, açık cezaevinde kalmaya hak kazanan 489 hükümlü ve 152 memur ile cezaevleri ve adliyelere günde 30 bin ekmek, 2 bin poğaça, börek, simit ve açma üretip satıyor. Aynı yerlere farklı kilolarda yangın tüpleri ve teraryum üretip satıyor.

Haber: Yüksel KOÇ - Kamera: İdris TİFTİKÇİ/İSTANBUL,

Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğü, cezaevi kampüsünde kurduğu atölyeler ile 33 iş kolunda kamu için mal ve hizmet üretip satıyor. Bu amaçla cezaevi bünyesinde Fotoğraf Atölyesi, Fırın ve Unlu Mamüller Atölyesi, Yangın Tüp Dolum ve Bakım Atölyesi, Toner Dolum ve Bakım Atölyesi, Teraryum Atölyesi gibi çok sayıda atölye kuruldu.

Cezaevlerinde ve adliyelerde hükümlülerin ve memurların birlikte görev yaptığı kafeteryalar, şarküteriler hizmet verirken, marketler de satış yapıyor.

Maltepe Açık Ceza ve İnfaz Kurumu İşyurtları Müdürlüğü, Maltepe Açık Ceza ve İnfaz Kurumu bünyesinde kurduğu bu atölyeleri basın mensuplarına gezdirdi.

GÜNLÜK 30 BİN EKMEK ÜRETİLİYOR

Cezaevi bünyesinde kurulan Fırın ve Unlu Mamüller Atölyesi'nde ekmekten poğaçaya, börekten baklavaya kadar çeşitli unlu mamüller üretiliyor. Günlük 50 bin üretim kapasitesine sahip atölyede cezaevleri ve adliyeler için günde 30 bin ekmek üretiliyor, 2 bin adet poğaça, börek ve açma yapılıyor. Günlük baklava üretimi de ortalama 50 kilo.

BAKLAVA SORUMLUSU GAZİANTEP'E GİDEREK BAKLAVA EĞİTİMİ ALDI

Baklava üretim sorumlusu Aziz Köksal, Maltepe Açık Ceza ve İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından 2 yıl önce baklava yapmayı öğrenmek için Gaziantep'e eğitime gönderilip bir aylık eğitimden sonra geri geldiğini söyledi.

10 tane yetişmiş hükümlü ile çalıştıklarını söyleyen Köksal, "Hükümlüleri burada yetiştiriyoruz meslek sahibi yapıyoruz" dedi.

UNLU MAMÜLLER ATÖLYESİ'NDE 100 HÜKÜMLÜ ÇALIŞIYOR

Unlu Mamüller Atölyesi'nde toplam 100 mahkumun çalıştığını söyleyen Atölye Şefi Hatice Kübra Üçok, "Hükümlüleri dışarıdaki sosyal hayata alıştırabilmek ve onlara mesleki beceri kazandırabilmek amacıyla bu atölyede görev yapıyoruz" dedi.

'HEM MESLEK ÖĞRENİYORLAR HEM DE PARA KAZANIYORLAR'

Cezaevlerinin daha çok olumsuz yönleri ile gündeme geldiğini söyleyen İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Cezaevi İdaresinden Sorumlu Başsavcıvekili Hacı Murat Gökşen, "Cezaevleri daha çok olumsuz yönleriyle gündeme gelmektedir. Halbuki ceza infaz kurumlarında bir çok iyileştirme ve eğitim faaliyetleri de yapılmaktadır. Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğümüzde de 33 iş kolunda faaliyet yapmaktadır. Buralarda çalışan hükümlüler hem kaliteli zaman geçirmekte hem meslek öğrenmekte hem para kazanmakta hem de ekonomimize katkıda bulunmaktadır" dedi.

'TEMEL AMACIMIZ HÜKÜMLÜLERİ TOPLUMA KAZANDIRMAK'

Maltepe Açık Ceza İnfak Kurumu İşyurdu Müdürlüğü'nün 2 yıl önce kurulduğunu söyleyen Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Emrullah Turan, Yangın Tüp Dolum ve Bakım Atölyesi'nde yaptığı açıklamada, bu alanda çalıştıklarını ve gerekli belgeleri aldıktan sonra üretime başladıklarını söyledi. Turan, "Ceza infaz kurumları içerisinde kendi markası adı altında faaliyet gösteren tek yangın dolum tüpü ve bakım atölyesiyiz. Büyük bir ihtiyaca cevap vermekte. Özellikle yeni açılan adliye sarayları, ceza infaz kurumları. Temel amacımız hem bir ihtiyacı karşılamak hem de hükümlüleri meslek sahibi yaparak topluma yeniden kazandırmak. Ceza İnfaz Kurumları açısından, adliyeler açısından büyük bir ihtiyaca cevap veriyor burası" dedi.

'15 YILDA 4 BİN TERARYUM SATTIK'

Cezaevlerinde ilk teraryum atölyesini kendilerinin açtığını ve 4-5 hükümlü çalıştırdıklarını söyleyen Teraryum Atölye Şefi İrfan Zeren, "Bu işi öğrenip de dışarıda bu işi yapanlar var. Satış yerlerimiz var, oralarda satıyoruz" dedi.

CEZAEVİNİN ADLİYE KANTİNİNDE 25 HÜKÜMLÜ ÇALIŞIYOR

Maltepe Cezaevi Savcısı İdris Aksoy, Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurtları Müdürlüğü tarafından İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'nda kurulan kantinde açıklama yaptı. Bu kantinde memurlar ile birlikte 25 hükümlünün de çalıştığını söyleyen Aksoy, sunulan hizmetin kalitesine göre de fiyatların uygun olduğunu ifade etti.

Görüntü dökümü:

-----------------

-Cezaevinin unlu mamüller atölyesinin dış görüntüsü

-Unlu mamüller atölyesinin içinde ekmek, simit, baklava gibi ürünlerin üretimi

-Atölyede çalışan iki hükümlü ile mini röportaj

-Baklava üretiminden sorumlu memur Aziz Köksal ile mini röportaj

-Unlu Mamüller Atölyesi şefi Hatice Kübra Üçok ile mini röportaj

-İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Cezaevi İdaresinden Sorumlu Başsavcıvekili Hacı Murat Gökşen ile röportaj

-Yangın Tüp Dolum ve Bakım Atölyesi'nden genel ve detay görüntü

-Atölyede tüp dolumu ve dolumu yapılan tüpün havuzda sızdırmazlık testinin yapılması

-Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Emrullah Turan ile tüp dolum tesisinde röportaj

-Teraryum Atölyesi'nden genel ve detay görüntü

-Atölye'de teraryum yapılması

-Teraryum Atölyesi şefi İrfan Zeren ile mini röportaj

-İrfan Zeren'in bir adet teraryum yapması

-Açık Cezaevi'nin Kartal'daki İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'nda yaptığı market

-Markette Cezevinden sorumlu savcı İdris Aksoy'un açıklama yapması

-Kantinden genel görüntü

14.01.2020 - 13.18 - Haber Kodu : 200114114

14.01.2020 - 13.20 - Haber Kodu : 200114115

===================

12- OKTAR DAVASI'NDA TUTUKSUZ SANIKLAR SAVUNMA YAPTI

Haber: Halil YILMAZ / İSTANBUL,

Adnan Oktar ve grubuna yönelik açılan davada adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanan sanıklar savunma yaptı. Kamu görevlisi olan tutuksuz sanıklar, üzerine atılı tüm suçları reddetti. Sanıkların tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı 11 Şubat 2020 tarihine erteledi.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları'nın karşısındaki duruşma salonunda görülen davaya, aralarında Adnan Oktar'ın bulunduğu 61'i tutuklu, 72 sanık katıldı. Sanık avukatı söz alarak son duruşmada tahliye edilen 91 sanığın ev hapsinde olduğunu ve mahkemenin bu konuda kararını vermediği için duruşmaya gelemediğini söyledi. Mahkeme başkanı da ev hapsindeki sanıkların duruşmaya katılabileceğini ifade etti. Duruşma, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan sanıkların savunma yapmasıyla devam etti.

"EVİMİN ÖNÜNE BIRAKILAN OKTAR KİTABINI OKUDUM"

Tutuksuz sanık Hatice Akoğlu, savunmasında İstanbul Beykoz Devlet Hastanesi'nde sağlık memuru olarak çalıştığını belirterek "Ben Adnan Oktar'ın eserleriyle 2014 yılında tanıştım. Evimizin kapısına bırakılan bir kitabı okudum. Okuduktan sonra da diğer kitapları internet sitelerinden sipariş verdim. 2012 gibi Facebook'tan Adnan Oktar grubundan birkaç kişiyi ekledim. Daha sonra Adnan Oktar'ın konferansına katıldım. PKK'ya karşı bir konferanstı. Dindar ve milliyetçi insanlardı. Ben 14 yıldır devlet memuruyum. 14 yıl boyunca devletin aleyhine hiçbir şey yapmadım. Ben dindar bir ailede yetiştim ve milliyetçi bir insanım, buna katkı sağlayacak eserleri okudum. Milli şuuru destekleyecek bir eserdi. Dindarlığımı, Allah yoluna olan bağlılığımı daha çok güçlendireceği için bu kitapları okudum. Tanıdığım insanlardan hiçbir zarar görmedim. Hiçbir suç unsuruna da tanık olmadım." dedi.

"OKTAR'I SOSYAL MEDYADAN BİLE TAKİP ETMEDİM"

Posta memuru olarak 22 yıldır görev yaptığını belirten Muhlis Üvenç ise "Benim örgütle hiçbir bağlantım yok. Kimseye maddi ve manevi bir bağım yoktur. Adnan Oktar ile hiçbir tanışıklığım yok, kendisini sosyal medya hesabından takip etmişliğim bile yok." dedi.

"KÜLTÜRLÜ OLDUKLARI İÇİN KONUŞUYORDUM"

Tutuksuz sanık Mustafa Kurtuluş savunmasında, 12 yıldır Enerji Bakanlığı'na bağlı bir şirkette devlet memuru olarak çalıştığını ifade etti. Hakkındaki suçlamaları reddeden Kurtuluş, "Burak Abacı isimli şahıs kendini kurtarmak için aleyhimde beyanlarda bulunmuştur. Emre Kutlu da örgütün günlük işlerini yaptığımı iddia etmiştir fakat alakası yoktur. Bu insanlar eğitimli ve kültürlüdür. Benim görüşebileceğim insanlardır, ondan örgüt yöneticileri olduğu iddia edilen sanıklarla görüşmem var. Uzun süre geçtiği için şu an tam hatırlamıyorum. O anda onların kim olduğunu bilmiyordum ama gidip tanıştım. Yardım diye bir şey söz konusu değil, günlük hayatta yapılan şeyleri yapıyorum. Bunlar vatanını, milletini seven Allah'tan korkan insanlardı" diye konuştu.

"5 YILDA 293 GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRDİM"

Ümraniye Çakmak Polis Merkezi'nde suç araştırma bürosunda polis olarak görev yaptığını söyleyen ve açığa alınan Oğuzhan Öztürk, "Çeşitli yerlerde görev yaptım. Şemdinli'de rüşvet almaya engel olduğum için Kırklareli'ne gönderildim. Vatanımı milletimi sevdiğimden dolayı çeşitli görevlerde çalıştım. En son Ümraniye'de çalışırken gözaltına alındım. İddianamede bahsedilen tapelerle alakalı olarak ise, tapelerde ismi geçen görüştüğüm kişilerin örgütle alakası yoktur. 293 görüşme olmuş ama 5 yılda olmuş. 5 yıla yayıldığında bu 293 görüşme fazla değil. Ben bu davayla alakalı ne müştekileri tanırım ne de örgütün faaliyetlerine katılmışlığım vardır. Ben İslam'ı kendi yaşayanlardanım, hiçbir tarikat ve cemaatle alakam yoktur." dedi.

"DERNEĞE SOSYALLİK OLSUN DİYE KATILDIM"

Tutuksuz sanık Olcay Boybeyi, "Patronum Mehmet Çalıkoğlu bana böyle bir dernek olduğunu söyledi. Dernekte kadın haklarını savunan konferanslar verilecekti. Ben kadın haklarını savunan bir dernek olarak biliyordum. EBA-DER'in neyin kısaltılması olduğunu bilmediğim için emniyet ifademde böyle söyledim. Kadın haklarını savunan bir dernek olduğu için katılmak istedim. Sosyallik faaliyeti için üye oldum, bir etkinlik olsun diye oldum. Patronum sormuştu, ben de kabul ettim. İsnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum." diye konuştu.

TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, haklarında konutu terk etmeme şeklinde adli kontrol tedbiri bulunan sanıkların, duruşmaya katılabilmeleri için duruşma günü içerisinde izinli sayılmalarına karar verdi. Sanıkların tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı 11 Şubat 2020 tarihine erteledi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianamede Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 226 sanık ile 125 mağdur-müşteki yer alıyor. İddianamede Adnan Oktar Suç Örgütü'nün kuruluşu, yapısı, kuralları, örgüt içi evlilikler, örgütün tarihsel gelişimi, ideolojisi, amacı, örgütün cinsel-mali sömürü düzeni, örgütün gelir kaynakları, silahlanma yapısı, örgütün hukuk grubu, propaganda faaliyetleri ve FETÖ ile ilişkisine ayrıntılı olarak yer veriliyor.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Arşiv

==================

13- OTELLERİN SAUNALARINA DADANAN HIRSIZ KAMERADA

Müslim SARIYAR/İSTANBUL, - İSTANBUL'un farklı ilçelerindeki otellerin spor salonları ve saunalarından hırsızlık yapan İbrahim K. (34), Büyükçekmece Asayiş Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. İbrahim K., hırsızlık için girdiği Kumburgaz'daki bir otelde ise güvenlik kameraları tarafından görüntülendi.

Farklı semtlerdeki bazı otellerdeki spor salonları ile sauna odalarında bulunan müşteri dolaplarından yaşanan hırsızlık olayları üzerine araştırma başlatan Büyükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, şüphelinin İbrahim K. olduğunu belirledi. Şüpheli düzenlenen operasyonla Esenyurt'ta gözaltına alındı.

İbrahim K.'nin, en son 10 Ocak günü Büyükçekmece Kumburgaz'da 2 ayrı oteldeki spor salonu ve saunadan hırsızlık yaptığı belirlendi. Şüphelinin otelin güvenlik kamerasınca kaydedildiği ortaya çıktı.

SAKARYA VE KOCAELİ'DE DE HIRSIZLIK YAPMIŞ

Sakarya ve Kocaaeli Başiskele'de de hırsızlık olayları gerçekleştiren şüpheli hakkında Fatih ilçesindeki 5 hırsızlık olayından dolayı arama kaydı olduğu belirlendi.

Görüntü dökümü:

-----------------

-Güvenlik kamerası görüntüsü

14.01.2020 - 12.19- Haber Kodu : 200114085

=================

14- İSTANBUL'DA 2019'UN HIRSIZLIK BİLANÇOSU

-19 bin 899 kişi gözaltına alındı

-14 bin 290 evden, 7 bin 351 iş yerinden ve 12 bin 803 otomobilden hırsızlık oldu.

Ali AKSOYER-Buse PEHLİVAN/İSTANBUL,   İSTANBUL'da 2019 yılı içinde 34 bin 444 hırsızlık oldu,  19 bin 899 kişi hırsızlıktan gözaltına alındı.  En  fazla hırsızlık 1871 olayla Kadıköy, en az hırsızlık ise 37 olayla Şile'de görüldü.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü istatistiklerine göre İstanbul'da ev ve işyerlerine girerek hırsızlık yapan ve park halindeki otomobillerin camlarını kırarak içinde bırakılan eşyaları çalan 19 bin 899 kişi gözaltına alındı. İstanbul'da 2019 yılı içinde 14 bin 290 evden hırsızlık, 7 bin 351 iş yerinden hırsızlık ve 12 bin 803 otomobilden hırsızlık oldu.

EN FAZLA HIRSIZLIK OLAN SAATLER

Polis istatistiklerine göre İstanbul'da en fazla evden ve iş yerinden hırsızlık olayı saat ise 05.00 ile 06.00 saatleri arasında oldu. Otodan hırsızlık yapan şüpheliler ise en fazla hırsızlığı 19.00-20.00 saatleri arasında gerçekleştirdiği ortaya çıktı.

SUÇ ORANLARINDA DÜŞÜŞ YAŞANDI

İstatistiklere göre İstanbul'da günlük ortalama evden hırsızlık olayı sayısı 34.2 olarak kayıtlara geçerken, iş yeri ortalaması 20.1 olay, otodan hırsızlığın ortalamasının ise 35.1 olay olduğu öğrenildi. İstanbul'da günde yaklaşık 95 hırsızlık olayı meydana geldiği ortaya çıktı. İstanbul genelinde bir önceki yıla kıyasla meydana gelen ev hırsızlığı olayı sayısında yüzde 28 azalma meydana geldiği belirtildi. Otodan hırsızlık olaylarında ise bir önceki yıla kıyasla yüzde 34'lük bir düşüş yaşandığı öğrenildi. İş yeri hırsızlık olay sayısında bir önceki yıla kıyasla yüzde 20 oranında azalma meydana geldiği belirtildi.

EN FAZLA HIRSIZLIK KADIKÖY'DE EN AZ HIRSIZLIK ŞİLE'DE MEYDANA GELDİ

İstanbul'da 2019 yılı içinde en fazla hırsızlık olayı 1871 olay sayısıyla Kadıköy"de oldu.  En az hırsızlık olayı ise 37 hırsızlık olayıyla Şile ilçesinde görüldü.  Adalar ilçesinde 39 olayı meydana gelirken en az hırsızlık olayı meydana gelen ikinci ilçe oldu.

Görüntü dökümü:

-----------------

-ARŞİV

14.01.2020 - 13.27 - Haber Kodu : 200114118

=================

15- EŞİNİ DÖVDÜĞÜ İDDİA EDİLEN YEMENLİ GÖZALTINA ALINDI

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL,- AVCILAR'da kavga ettiği eşi  Nabila M.A.'yı dövdüğü iddia edilen Yemen vatandaşı Talal Moqbel Qasem AL-Shuquri gözaltına alındı.

Edinilen bilgilere göre,  Ambarlı Mahallesi'nde oturan iki çocukları bulunan Yemen vatandaşı çift, kavga etmeye başladı. Nabila M.A.M'nin çığlıklarını duyan komşuları Avcılar Emniyet Müdürlüğü'ne haber verdi. Verilen adrese sevk edilen asayiş ekibi müdahale ederken, Nabila M.A.M., sürekli kendisine şiddet uyguladığını öne sürdüğü eşinden şikayetçi olduğunu söyledi. Bunun üzerine ikinci ekip istendi. Yakındaki bir işyerinde işçi olarak çalıştığı belirlenen Talal Moqbel Qasem AL-Shuquri aramadan geçirilerek bir ekip aracına, şikayetçi olan eşi ayrı araca alındı. Sağlık kontrolünden geçirilen kadının vücudunun çeşitli yerlerinde darp izi tespit edildi.

Bazı komşuları oldukça uyumlu görünen Yemenli çiftin daha önce büyük bir kavgalarına şahit olmadıklarını,  geçim sıkıntısı çeken Talal Moqbel Qasem AL-Shuquri'nin otomobilini sattığını söylediler. Soruşturmaya devam ediliyor.

Görüntü Dökümü:

-------------------

-Eşine şiddet uyguladığı öne sürülen Yemenli şüpheli polis tarafından aranırken

-Eşi tarafından dövüldüğü belirtilen kadın polis aracına binerken

-Ekip arabası binanın önünde

-Komşulardan bir kadın çift ile ilgili konuşurken


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul DHA Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title