Suudi Ncb 1 Milyar 180 Milyon Dolara Türkiye Finans'ın Yüzde 60'ına Sahip Oldu

Suudi Arabistan'ın en büyük bankası olan ve aktif büyüklüğü 55.7 milyar dolara ulaşan The National Commercial Bank (NCB), Boydak ve Ülker Grubu'nun hisse devirlerini tamamlaması sonucu 1 Nisan 2008 itibariyle Türkiye Finans Katılım Bankası'nın yüzde 60'ına resmen sahip oldu. NCB bu satın alma karşılığında 1 milyar 180 milyon dolarlık ödeme yaparken, ellerinde yüzde 20'şer hisse kalan Ülker ve Boydak gruplarının ise banka yönetiminde stratejik ortaklık misyonunu sürdürecekleri açıklandı. Türkiye Finans 2007 yılında 126 milyon dolar net kar elde ederken, aktif toplamını 4.8 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye Finans Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak, satın alma bedeli olarak NCB tarafından kendilerine ödenen kaynağın bir bölümünü bankanın sermaye artışı için kullanacağını, geri kalan kısmın nasıl değerlendirileceğinin her iki grubun kendi tasarrufu olduğunu, Boydak olarak bu kaynağı grup faaliyetlerinin finansmanında kullanılacaklarını söyledi.

Hisse devir anlaşmasının tamamlanması dolayısıyla İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında Türkiye Finans'ın hedefleri ve yeni ortaklık yapısının izleyeceği stratejiler açıklandı.

-NCB: KÖRFEZ İLE TÜRKİYE ARASINDA YATIRIM KÖPRÜSÜ OLACAĞIZ-

Toplantıda bir konuşma yapan Suudi NCB'nin CEO'su Abdülkerim Abu Alnasr, Körfez bölgesinde ve Suudi Arabistan'da Türkiye'ye yönelik büyük bir yatırımcı ilgisi olduğunu söyleyerek, "Biz buraya stratejik bir ortak olarak geliyoruz. Bankanın yüzde 20-25'lik bir bölümünü de alabilirdik. Ama biz yüzde 60'ını satın alarak elimizi taşın altına koyduğumuzu herkese göstermiş olduk. Yönetim Kuruluna girmemiz dolayısıyla yemin de ettik bankayı büyüteceğimize dair. Türkiye'deki fırsatları biz de Körfez deki yatırımcılar da görüyor. Biz iki coğrafya arasında yatırım köprüsü olmak istiyoruz" diye konuştu.

-TÜRKİYE'YE BATILILAR GİBİ BAKMIYORUZ,BURASI ANAVATANIMIZ GİBİ-

Abu Alnasr, Türkiye yanı sıra bölgede yeni açılımlar planladıklarını kaydederek, "Biz kendimizi bu bölgenin bir parçası olarak görüyoruz. Batılı yatırımcıların bakışı ile bizim bakış açımız farklı. Türkiye'yi bizim bölgemizin bir parçası, anavatanımız gibi görüyoruz. Kendimizi buradaki faaliyetlerimize adadık ve o nedenle bölgedeki açılımlarımız ve heyecanımızın önemli bir parçası da artık Türkiye'deki faaliyetlerimiz olacak" yorumunu yaptı.

Abdülkerim Abu Alnasr, "NCB'nin hedefleri açısından dönüm noktası olan bu ortaklık, bölgesel büyüme stratejimiz adına da önemli bir adımdır. Türkiye'de hızla büyüyen katılım bankacılığı sektöründe, başarılı bir banka ile yaptığımız ortaklık bizi heyecanlandırmaktadır. NCB'nin finansal gücü ve katılım bankacılığındaki deneyimi ile Türkiye Finans yöneticilerinin yetenek ve yerel tecrübelerini birleştirerek Türkiye'nin lider bankası olma yolunda ilerleyeceğiz" dedi.

-2010'DA KATILIM BANKALARININ BÜYÜKLÜĞÜ 1 TRİLYON DOLARA ÇIKACAK-

Abu Alnasr, katılım bankacılığında 18 yıllık bir deneyime sahip olduklarını, şeriat kuralları içinde bir dizi ürün ve hizmet geliştirdiklerini, yenilikçi bir yaklaşımla sürekli yeni ürün geliştirme çabası içinde olduklarını belirterek, "20 yıl önce katılım bankacılığına herkes şüpheyle bakıyordu. Bu sürede güçlü bir evrim geçirdi ve şimdi katılım bankacılığı tüm dünyada hızlı gelişiyor. 2010 yılında katılım bankalarının büyüklüğünün 1 trilyon dolara çıkacağı öngörülüyor. Bugün İngiltere'de sadece İslami kurallarla bankacılık yapan lisanslı dört katılım bankası var. Türkiye'de katılım bankalarının piyasa payı henüz çok düşük düzeyde, yüzde3-4'ler civarında.Suudi Arabistan'da başarılı olan bir ürün burada olmayabilir. Orda başarılı olan ürünlerin Türkiye'ye adapte edilmesi yönündeki fırsatları da değerlendiriyoruz. Türkiye Finans'ın deneyimleri ile Türkiye'de kabul edilebilir yeni ürünler geliştirmeyi hedefliyoruz" diye konuştu.

-"DALGALANMA HER YERDE VAR"-

Türkiye'deki son siyasi dalgalanmalar karşısında görüşlerini dile getiren Abu Alnasr, "Her yerde dalgalanmalar var. Dünyanın hiçbir yerinde sürekli büyüme diye bir şey yok. Önce hızlı büyüme sonra istikrarlı bir dönem ardından tekrar hızlı büyüme trendi yaşanıyor. Türkiye'de reform isteği güçlü. Yasal mevzuatın değişeceğine dair taahhütler var. Biz Türkiye'de hızlı bir büyüme gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz" dedi.

-BOYDAK: TÜRKİYE MAKRO EKONOMİDE ÇOK SAĞLIKLI-

Toplantıda bir konuşma yapan Türkiye Finans Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak da bankacılıkta sermaye yapısının önemli hale geldiğini, bankacılıkta daha fazla büyüme planları olduğunu belirterek, "NCB'nin Türkiye Finans'taki hissesi, Türkiye Finans'ın 2005 yılında Türkiye'nin katılım bankacılığı sektöründe lider olmak için kurulduğundan beri gerçekleştirdiği başarılı işlerin bir kanıtıdır. NCB'nin faizsiz bankacılık uzmanlığı ve geniş ürün yelpazesi, Türkiye Finans'ın büyümesine hız katacaktır" dedi. Boydak, son siyasi gelişmelerin yabancı yatırımcı ve yabancı ortaklık yönünden etkileriyle ilgili olarak, "Türkiye bu tür günleri çok gördü.Yabancı sermaye kısa değil, uzun vadeli düşünür. Türkiye makro ekonomik tarihinde en sağlıklı dönemini yaşıyor. Doğrudan yabancı yatırım için Türkiye hala en güvenilir limanlardan biri" değerlendirmesinde bulundu.

-HIZLI BÜYÜME DEĞİL İSTİKRARLI BÜYÜME-

Boydak, Türkiye Finans'ın sermaye artışı kararında olduğunu ve bu artışa katılımın mevcut hisseler oranında olacağını belirterek, "Amacımız pazardaki konumumuzu daha da güçlendirmek. Bankacılıkta ani ve hızlı yükseliş ve büyüme değil istikrarlı büyümeden yanayız. Sermaye artışı sayesinde öz kaynaklarımızı daha da güçlendirerek müşterilerimizi taçlandırmak istiyoruz. Ülker ve Boydak olarak ayrıca sanayi alanındaki tecrübemizi de koyarak NCB ile hem Türkiye'de hem de bölgede yeni açılımlar planlayabiliriz" dedi.

-GENEL MÜDÜR NACAR: ARTIK BİZ DE BANKAYIZ HERKES BİZİM MÜŞTERİMİZ-

Toplantıda soruları yanıtlayan Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar da katılım bankacılığı alanında yeni ürünler geliştirmek için Hükümet ve BDDK nezdinde görüşmeler sürdürdüklerini ifade ederek, "Bizim hedef kitlemiz diye bir şey yok. Artık biz de bankacılık yapıyoruz. Cebinde banka cüzdanı olan herkes bizim de müşterimizdir. Tasarruf sahipleri bankalardan iki şey bekliyor. Birisi tasarruflarına yüksek kar sağlamak ve ikincisi de güven duymak. 1 Ocak 2006 tarihi bizim için milat oldu ve faizsiz finans kurumundan banka konumuna geçtik. Tasarruflar yasal öngörülen sınırlar içinde TMSF güvencesine alındı. Şubeleşme konusundaki engeller kalktı. Faizsiz temelde her türlü bankacılık işlemi yapabiliyoruz. Bireysel bankacılıkta varız. BDDK denetimine tabiyiz. Dolayısıyla tasarruf sahipleri arasında bir ayrım yapmıyoruz herkes artık bizim hedef kitlemiz" dedi.

-YENİ ÜRÜNLER SUNACAĞIZ-

Yunus Nacar, sadece ürün geliştirmekle işin bitmediğini, yasal mevzuat altyapısının hazırlanmasının önemli olduğunu hatırlatarak, "Hükümet ve BDDK nezdinde yürüttüğümüz çalışmalarımızın yakın bir zamanda sonuç vermesini bekliyoruz. Katılım ve kar zarar hesapları yanı sırra yeni ürünler hazırlıyoruz. Bunlar gelir ortaklığı ve kira sertifikaları olabilir" dedi.

Yunus Nacar, Anadolu Finans ve Family Finans'ın 2005 yılında birleşmesi ile kurulan Türkiye Finans'ın fon kullandırma ve şube sayısı açısından sektörünün lideri ve aynı zamanda özkaynak karlılığı itibarı ile de Türkiye"nin en karlı bankası olduğunu belirterek, 156 bin bireysel ve kredi kartı müşterisine sahip olduğunu ve 50 binin üzerinde ticari ve kurumsal müşterisine bankacılık hizmeti verdiğini söyledi.(ANKA)

(NÇ/NB/ZG)

Haberler