TÜM KATEGORİLER
Dp'li Kahveci: HSYK Seçimlerinde Kadın 'Yok' Sayıldı
Ayşegül Dalkır Kahveci, "Referandumda, Kadınlara Pozitif Ayrımcılık Yapacağını Söyleyerek, Oy İsteyen AKP İktidarının, İlk Sınavında Samimi Olmadığı Ortaya Çıktı" Dedi.
DP Kadın Kolları Başkanı Ayşegül Dalkır Kahveci, Hükümetin HSYK seçimlerinde kadını yok saydığını belirterek, "Referandumda, kadınlara pozitif ayrımcılık yapacağını söyleyerek, oy isteyen AKP iktidarının, ilk sınavında samimi olmadığı ortaya çıktı" dedi.
Kahveci yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı tarafından, HSYK'ya doğrudan atanan 4 aday arasında, hiçbir kadının olmamasının oldukça düşündürücü olduğunun altını çizdi. Hükümetin, kadınlara pozitif ayrımcılık konusunda sınıfta kaldığını belirten Kahveci şöyle devam etti:
"Anayasa'nın "Kanun Önünde Eşitlik' başlıklı 10'uncu maddesinde değişiklik yapılarak, kadınlar için pozitif ayrımcılığın önünün açılacağı, referandum süresince ve daha sonrasında defalarca dile getirilmiş olmasına rağmen, bu değişikliğin samimiyetsiz ve içi boş olduğu kısa sürede ortaya çıkmıştır. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimleri bunu açık bir şekilde gözler önüne sermiştir. 12 Eylül referandumuyla yapılan anayasa değişikliğiyle Anayasanın, "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu' başlıklı 159. maddesi değiştirilerek, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun, 7 asil, 5 yedek üyeden oluşan üye sayısı, 22 asil, 12 yedek üye olarak arttırılmıştır. Bu artışla doğru orantılı olarak, anayasa değişikliği ile getirilen kadınlara pozitif ayrımcılık maddesi gereğince, HSYK'daki kadın üye sayısının da aynı oranda artmış olması gerekirken, Adli ve İdari Yargıdan gelen kontenjan içerisinde, göstermelik olarak sadece bir tek kadına, yer verilmesi hangi pozitif ayrımcılıkla bağdaşır? Kadınlara pozitif ayrımcılık için anayasa değişikliğine giden Hükümetin, yeni oluşan HSYK kadrosuna, en azından kadınlar için bir kota koyması gerekmez miydi? Kadını toplumsal hayatta yok farz ettiği halde, anayasa değişikliği ile kadına pozitif ayrımcılık getireceği nidaları atan bir zihniyetin, kadına verdiği değer ve bakış açısı, açıkça ortaya çıkmıştır. Böylece kadın-erkek eşitliğine inanmadığını dahi ifade eden Sayın Başbakanın amacının aslında, kadını toplumsal hayattan tamamen silerek eve kapatmak olduğu bir kez daha teyit edilmiştir."(ANKA)
(GO/ÖMR)
