Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 4

Şişli'de yokuş çıkarken geriye kayan kamyonet, önce bahçe duvarına ardından park halindeki otomobile çarparak durabildi.

Şişli'de yokuş çıkarken geriye kayan kamyonet, önce bahçe duvarına ardından park halindeki otomobile çarparak durabildi. Kazada ölen ya da yaralanan olmazken, kamyonetin çarptığı otomobilin sahibi ise, kaza yerine gelerek kısa süreli panik yaşadı.

Kaza, Şişli Dikilitaş Mahallesi, Kıvanç sokakta saat 12.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, su yüklü kamyonet sokağa girdiği sırada geri geri kaymaya başladı. Aracın kaydığını fark eden sürücünün direksiyonu çevirmesi sonucu kamyonet, önce bir evin bahçe duvarına, ardından da park halindeki otomobile çarparak durabildi. Kaza nedeniyle, otomobilde hasar oluştu. Kazanın ardından ihbar üzerine polis ve itfaiye ekibi sevk edildi.

Kazada ölen ya da yaralanan olmazken, kamyonetin otomobilini çarptığını öğrenerek kaza yerine gelen Funda Koç ise, kısa süreli panik yaşadı.

Kaza nedeniyle kamyoneti kurtarmak için çalışma başlatıldı. Kamyonette yüklü olan su kolileri başka araca nakledildi. Olay yerine gelen vinç ile kamyonet yaklaşık yarım saat süren çalışmanın ardından kurtarıldı.

Kamyonetin çarptığı otomobilin sahibi Funda Koç "Ben işteydim polisler babamı aramışlar kamyonetin arabaya vurduğunu söylemişler. Arabam park halinde olduğu için büyük bir şey beklemiyordum. Buraya gelince işte bu manzarayla karşılaştım. İtfaiye falan vardı bayağı korktum. Kamyonetteki arkadaş içinde arabamın park halinde olması çok önemliymiş. Arabam olmasaymış kamyonet devrilirmiş" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Kamyonetten görüntü

-Kamyonetin çarptığı otomobil

-Otomobilde oluşan hasar

-Otomobil sürücüsüyle röp

-Vinç yardımıyla kamyonetin kurtarılması

-Genel ve detaylar

======================================

(geniş haber )

4- MERAL AKŞENER: HDP İLE SAYIN ERDOĞAN'IN ANLAŞACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener,

"(Cumhurbaşkanlığı seçimleri)  Belli mi olur? HDP ile Sayın Erdoğan'ın anlaşacağını düşünüyorum ben ikinci turda. Ben kalmadım ikinci turda, CHP'nin adayı kalıyor Erdoğan'ın karşısında. Gelin sizinle iddiaya girelim HDP ile Sayın Erdoğan anlaşır, ben kendisini tanıyorsam. Tanıdığımı sanıyorum çünkü Rizeli bir arkadaş ile evliyim"

" (Erken seçim ) Eğer bir erken seçim olacaksa bir öngörü olarak 15 Temmuz 2018'i tarih olarak öngörüyorum. Bu konuda herhangi bir bilgim yok. Sadece bir öngörü"

" (Zeytin Dalı harekatı) Afrin bir zorunluluktu. Afrin'den sonra Menbiç ve Fırat'ın doğusunda gereği yapılmalıdır. Fırat'ın doğusu ve Menbiç içerideki 'bravo ağabey' operasyonuna kurban edilmemelidir. Buna kesinlikle müsaade etmeyeceğiz, takipçisi olacağız"

Haber : Gülseli KENARLI - Kamera: Harun UYANIK / İSTANBUL DHA

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener,  medya temsilcileriyle bir araya geldi.

Akşener, İstanbul'daki toplantıda yaptığı açıklamalarda Afrin harekatına dikkat çekerek, "Afrin bir mecburiyettir. Eğer dün Suriye'yi konuşabilseydik, tartışabilseydik, uygun zeminlerde müzakere edebilseydik bu mecburiyeti yaşamayabilirdik. En basitinden Hatay, Kilis, Gaziantep, Mersin vergisi ertelenen insanlar şehir olmaz, ticaret üzerinden ülkeye zenginlik katan böle haline gelirdi. Bugünü de kamuoyunu nezdinde konuşamıyoruz, TBMM bile müzakere edemiyoruz. Yarın hangi maliyetleri yükleneceğimizi hep beraber göreceğiz. Demokrasinin güzelliği buradadır. Demokrasi her derde deva bir ilaç olmaktan ziyade, sorunları tartışmamızı sağlayan bir platformdur. Rekabetçi, demokratik siyaset bu yönüyle hayati öneme sahiptir" dedi.

"BİZ MHP'NİN DEVAMI DEĞİLİZ"

Akşener, açıklamalarının ardından soruları yanıtladı. "MHP ile hısım mısınız hasım mı?" şeklindeki soruya, Meral Akşener, "Biz kimse ile ne hasımız, ne hısımız. Biz MHP'nin devamı değiliz. Biz CHP'nin benzeri değiliz. Biz Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de hasmı değiliz. Biz yorulan, huzura kaçan, neşesi kaçan, sıradan insanların arasında olan asgari müştereklerin, kardeşlik, yardımlaşma, güven duygusunun ortadan kalktığı bir Türkiye'de yeniden huzuru, güveni ve kardeşlik duygusunu oluşturabilmek için bir proje ortaya koyan, ufuk, iddia ortaya siyasi partiyiz" diye yanıt verdi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN KARAMOLLAOĞLU İLE GÖRÜŞMESİ

Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile yapacağı görüşmeden bir ittifak çıkıp çıkmayacağı yönündeki soruya, "Oradan bir ittifak arayışı çıkar mı? Sanmıyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanı, Saadet Partisi ile ittifak yapmak ister mi? Kesinlikle. Saadet Partisi yönetimi buna 'evet' der mi? An itibariyle sanmıyorum" şeklinde yanıt verdi.

Meral Akşener, "Bir anayasa değişikliği yapmamız lazım.  Çok önemli akademisyenlerimiz çalışıyor. Ama bu anayasanın, taslağın bütün toplumun her katmanı tarafından tartışılması gerektiğine inanıyorum. İddiamız, konuşan Türkiye'yi ortaya çıkarmak" dedi

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

Meral Akşener, "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalırsanız HDP ile ittifak yapar mısınız?" şeklindeki soruya şöyle cevap verdi:

"Sayın Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı HDP ile en derin ahbaplığı, dostluğu işbirliğini yapan şahıs. Türkiye'ye o zaman Abdullah Öcalan ile müzakere yolunu açan kişi, çözüm sürecini, açılımı, demokratik açılımı, ortaya koyan kişi. En derin, en yakın ilişkileri kuran kişi. Şimdi arkadaşımız HDP ile, PKK ile ahbaplık etmiş bugün canı istedi milli ve yerli, pür milliyetçi bir dile döndü ve geri kalan herkes HDP ile aynı blokta. Bu doğru bir şey değil. 24 yıldır aktif siyasetin içindeyim, açık, içi dışı bir vatandaşım ben. Ben aday olduğum takdirde Sayın Erdoğan ikinci tura kalıyor demektir. Bu güzel bir psikoloji. Bildiğim kadarıyla HDP, CHP adaylarını çıkaracak, saray koalisyonu da Sayın Erdoğan'ı aday çıkarak. Başkaları çıkmadığı takdirde bugün itibariyle 4 adaylı bir yarış gibi görünüyor. Biz ikinci tura kalacağımıza inanıyoruz. Ben böyle dediğim zaman arkadaşlarım bana kızıyor"

"HDP İLE SAYIN ERDOĞAN'IN ANLAŞACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM BEN İKİNCİ TURDA"

Akşener, "Şu anda farzı mahal konuşuyoruz. Belli mi olur? HDP ile Sayın Erdoğan'ın anlaşacağını düşünüyorum ben ikinci turda. Ben kalmadım ikinci turda, CHP'nin adayı kalıyor Erdoğan'ın karşısında. Gelin sizinle iddiaya girelim HDP ile Sayın Erdoğan anlaşır, ben kendisini tanıyorsam. Tanıdığımı sanıyorum çünkü Rizeli bir arkadaş ile evliyim. Samimiyetle söylüyorum, siz isteseniz de olmaz. Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanının, cumhurbaşkanlığı konusunu Türkiye'nin her meselesinin önünde gördüğünü düşünüyorum. Başka türlü Türkiye'nin bekası ile kendi geleceğini iç içe oluşturmazdı. Sanki cumhurbaşkanlığını kaybettiği takdirde dünya yıkılır gibi bir söylem ve psikoloji görüyorum. Onun için o yolları kendisi daha çabuk aşar" diye konuştu.

ERKEN SEÇİM TARİHİ

Akşener, "Bir erken seçim bekliyor musunuz?" şeklindeki soruya ise, "Eğer bir erken seçim olacaksa bir öngörü olarak 15 Temmuz 2018'i tarih olarak öngörüyorum. Bu konuda herhangi bir bilgim yok. Sadece bir öngörü" diye yanıt verdi.

"OHAL'İ ORTADAN KALDIRMAZSANIZ"

Meral Akşener, "Hangi önemli yatırımı yaparsanız yapın, eğer OHAL'i ortadan kaldırmazsanız, hukukun üstünlüğünü ortaya koymazsanız, güveni tesis etmezseniz ve şaibeli ve kirli referandumu yaşadık, sonrasında  tek adam rejimi tekrar 2019'da kabul edilirse ne ekonomi olur, ne eğitim olur, ne de gençlerin umudu olur" dedi.

"OHAL'İN UZATILMASI İÇİN BU MÜCADELENİN SULANDIRILDIĞINI GÖRÜYORUZ"

Akşener, "15 Temmuz hain kalkışmayı yaşadık. Tekraren bir mücadele başlattınız, 'Yenikapı Ruhu' diye bir kavram ortaya çıktı, milli birlik beraberlik üzerinden Türkiye'deki bütün siyasi görüşlerden insanlar bunun etrafında toplandı. ve zannedildi ki at izinin it izine karışmadığı bir mücadele yöntemi yapılacak. Bu yöntemin yapılmadığını görüyoruz. Bir borsa oluştuğunu görüyoruz. 'senin FETÖ'cün, benim FETÖ'cüm' gibi bir ayrımın oluştuğunu görüyoruz. OHAL'in uzatılması için bu mücadelenin sulandırıldığını görüyoruz. Olan garibe, fakir fukaraya oluyor. Olan dayısı olmayanlara oluyor" şeklinde konuştu.

"GÜÇLÜ BİR BAŞBAKAN YARDIMCILIĞI TEKLİF EDİLDİ"

Meral Akşener, "Özellikle Sayın Erdoğan'ı çok seven gruplara sesleniyorum, 'merhaba' diyecek kimse kalmadı. Siyasetçinin problemini siyasetçi çözer. Gazeteci çözemez, para ödediği danışmanı çözemez, biat etmiş bürokrasi çözemez. İlk önce o biat etmiş bürokrat satar. Sayın Erdoğan hapishaneye giderken yanında olanlara bir bakın. Sayın Erdoğan'ın partisi kapatılırken beyanat verip, ceza ödeyenlere bir bakın. Nevzat Ercan, Meral Akşener, Rıza Akçalı…  'Refah Partisi kapatılıyor, bizi ne ilgilendirir' diye bakmadan hepimiz 3 bin 5 yüzer lira para ödedik. Bunun ortadan kalkışı; buraya tarihe not düşüyorum en fazla Sayın Erdoğan ve AK Partililerin zararınadır. Kraldan çok kralcılık vicdanı ortadan kaldırır. Vicdansızlık düşmanlığı getirir. Şu soruyu sorun 'ben burada niye oturuyorum?'. Sayın Erdoğan bir iftiraya uğradı, 4 gün sonra beni aradı 35 dakika bir konuşma yaptık. Sonra güçlü bir başbakan yardımcılığı teklif edildi. Soru şu; bunu kabul etseydim, bugün ölmüş anama sövülür müydü? Sövülmezdi" şeklinde konuştu.

AK PARTİ'DEN YÜZDE 30 İYİ PARTİ'YE OY KAYACAK

Akşener, partisinin oy oranlarının sorulması üzerine, "Benim ilgilendiğim alan, 2001'de bu tarafa kaymış 15 puanlık yani yüzde 30'luk ya da 47'nin 15'nden oy almak. Şeytanlaştırılmaya çalışılabilirim ama sahada bir vicdanın olduğunu biliyorum. İsim isim vereyim şaşırırsınız. Herkesin bugün olduğu gibi masa altından telefon etmedi dönemlerde, herkesin omzunda elim var. Bu da bir vicdanı getiriyor. Onun için kim şeytanlaştırırsa şeytanlaştırsın, tutmadığını düşünüyorum. Ak Parti'den İYİ Parti'ye kayacak başlangıç için söylediğim 15 puan yani yüzde 30-32-35 arasındadır" dedi.

"AFRİN'DEN SONRA MEMBİÇ VE FIRAT'IN DOĞUSUNDA GEREĞİ YAPILMALIDIR"

Meral Akşener, MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli'nin "Yüzbinlerce Bozkurt ile Afrin'e gideriz" sözlerinin sorulması üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:

"Afrin ile ilgili, bu iş magazine döndü. Sayın Bahçeli ciddiyetiyle tanınan bir insandır, saray koalisyonundan sonra o da ciddiyetini kaybetti.  Bu işler böyle olmaz. Televizyon ekranından anlıyorum iç politikada bir başarı öyküsü olarak cumhurbaşkanlığı seçiminde kullanılmak istendiğini anlıyorum. Orada bir sorun yok. Önlem almak, vatandaşı aydınlatmak bizlerin görevimiz. Fakat işin cılkı o kadar çıktı ki, Afrin sanki bir Amerika'nın Irak savaşındaki gibi konuyu hiç bilmeyen, abuk sabuk, ahmakça konuşmalarla basın yayın üzerinden bir tuhaf döneme gidiyor. Savaş bile dememeliyiz biz buna. Bu bir müdahale. Türkiye'nin haklı olduğu bir müdahale. Abuk sabuk 'savaş' diye konuştuğumuz zaman yarın bunun barışı olduğunda bütün bunlar karşımıza gelir. Ciddi dilin ortadan kalktığı, hercümerç içinde bir Afrin takip ediliyor. Afrin bir zorunluluktu. Afrin'den sonra Menbiç ve Fırat'ın doğusunda gereği yapılmalıdır. Fırat'ın doğusu ve Menbiç içerideki 'bravo ağabey' operasyonuna kurban edilmemelidir. Buna kesinlikle müsaade etmeyeceğiz, takipçisi olacağız. İYİ Parti Afrin konusunda çok dikkatli bir dille gidiyor" diye konuştu.

"SAKIN OLA Kİ BİR KADINI KENDİNİZE ASLA DÜŞMAN EDİNMEYİN"

Meral Akşener konuşmasının sonunda bir abla tavsiyesi olarak kabul edilmesini istediğini belirterek, "Sakın ola ki bir kadını kendinize asla düşman edinmeyin. Bunu çok samimi söylüyorum. Anneler olmuyor da, eşleriniz, kız kardeşleriniz… Kadınların içindeki gücü keşfettiğimi söylüyorum" dedi.

Görüntü Dökümü:

---------------

Akşener'in açıklamaları

Detaylar

09.02.2018 - 13.53 Haber Kodu : 180209098

========================================

5- BEYOĞLU'NDA "AKILLI ÇÖP TOPLAMA" DÖNEMİ

Taksim Meydanı'nda  temizlik görevlilerinden oluşan koro mini bir konser verdi,  ardından 'Smart Beyoğlu' uygulaması tanıtıldı.

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan,

" Aplikasyonu vatandaş indiriyor, indirdiğinde oraya adresini de kodluyor. Adresini kodladıktan sonra çöp arabasının içerisinde bir aparat var. Yakınlaştığı sokaktaki sakinlere mesaj atıyor. 'Ben şu kadar dakika içerisinde geliyorum' diye"

Haber- Kamera: Enver ALAS, Cansel KİRAZ   İSTANBUL   DHA

Beyoğlu Belediyesi, temizlik çalışmalarının daha düzenli yürütülebilmesi için akıllı telefonlara indirilen 'Smart Beyoğlu' uygulamasıyla 'akıllı çöp toplama' dönemini başlattı. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, vatandaşların çöplerini akıllı uygulama ile belediyeye bildirebileceğini aktararak, "Böylelikle çöplerin sokağa indirilme süreci kısalmış oluyor. Dar sokaklarda, konteyner olmayan yerlerde çöpün sokakta kalma sürecini kısaltmış oluyoruz" dedi.

Akıllı temizlik araçlarının tanıtımı ve saha uygulaması Taksim Meydanı'nda düzenlenen törenle yapıldı. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'ın yaptığı tanıtıma Beyoğlu esnafı ve vatandaşlar katıldı. Tanıtım öncesinde Beyoğlu Belediyesi temizlik görevlilerinden oluşan koro mini bir konser verdi. Konser, renkli görüntülere sahne oldu.

ÇÖP ARABASI, YAKLAŞTIĞINDA MESAJ ATIYOR

Tanıtımın ardından Ahmet Misbah Demircan, akıllı çöp toplama uygulamasını basın mensuplarına anlattı. Demircan, "Temizlik zaten asli görevimiz biliyorsunuz. Hem çöp toplama hem yıkama yapma hem temizlik yapma belediyemizin en çok övündüğü güzel uygulamalarından biri. Burada yaptığımız şu; bazen çöp arabasının geldiğini takip edemeyen, konteynerin konulmasının zor olduğu sokaklarda bir aplikasyon. Aplikasyonu vatandaş indiriyor, indirdiğinde oraya adresini de kodluyor. Adresini kodladıktan sonra çöp arabasının içerisinde bir aparat var. Yakınlaştığı sokaktaki sakinlere mesaj atıyor. 'Ben şu kadar dakika içerisinde geliyorum' diye. Onlar da haber aldıkları için çöplerini ona göre çıkartıp aracı bekliyorlar ve çöpleri veriyorlar. Böylelikle çöplerin sokağa indirilme süreci kısalmış oluyor.  Dar sokaklarda, konteyner olmayan yerlerde çöpün sokakta kalma sürecini kısaltmış oluyoruz. Geniş sokaklarda bu söz konusu değil. Oralarda zaten konteynerler var ama dar sokaklarda, çözümün olmadığı yerlerde çöp arabasının geldiğini takip edebilmek vatandaşımız için bir kıymet. Bu, hayatı konforlu hale getirir" dedi.

ESNAF MEMNUN

İstiklal Caddesi'nde bulunan esnaf da hayata geçirilen yeni uygulamayı test etti. Uygulamadan memnun kalan esnaf, çöplerin hemen toplandığını ve uygulamanın faydalı olduğunu söyledi.

Öte yandan Beyoğlu Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü, katı atık toplama işlerinde kullandığı 73 araçlık filosunu, son teknolojiyle donatılmış çevre dostu araçlarla yeniledi. Yenilenen araçlar GPS  (Global Positioning System) ile Beyoğlu Belediyesi tarafından geliştirilen Smart Beyoğlu uygulamasına entegre edildi.

Görüntü Dökümü

----------

-Temizlik işçilerinin mini konseri

-Ahmet Misbah Demircan'ın konuşması

-Temizlik araçlarından detaylar

-İstiklal Caddesi'nde uygulamanın tanıtılması

-Uygulamayı kullanan esnaf

-Esnafla röportajlar

-Genel ve detaylar

=============================================

(EK GÖRÜNTÜYLE GENİŞ HABER)

6- 10 YAŞINDAKİ OĞLUNU KATLEDEN BABA HAKİM KARŞISINA ÇIKTI

Sanık baba,

"Olayı hatırlamıyorum, ben böyle bir baba değildim"

"Annesi dönsün diye mutfaktaki ocağın vanasını 1-1,5 dakika açtığım doğrudur"

Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapıldı.

Haber: Özden ATİK/ İstanbul, DHA

Fatih'te 5 Kasım 2017'de 10 yaşındaki oğlu Yiğitcan'ı 12 kez bıçaklayarak öldüren  Nezir Türkoğlu'nun yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Nezir Türkoğlu, "Olay gününü hatırlamıyorum, nasıl oldu nasıl bitti bilmiyorum. Polisler bana gösterdiler inanamadım. Ben böyle bir baba değildim" dedi. Yiğitcan'ın annesi Neriman Türkoğlu ise geçirdiği ağır travma nedeniyle duruşmaya katılmadı. Mahkeme, sanığın olay günü ceza ehliyetinin olup olmadığını tespit edilmesine karar verdi.

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep edilen tutuklu sanık Nezir Türkoğlu getirildi. Öldürülen Yiğitcan'ın annesi Neriman Türkoğlu ise duruşmaya katılmadı. Neriman Türkoğlu'nun avukatı Esin Yeşilırmak, müvekkilinin geçirdiği ağır travma nedeniyle duruşmaya katılamadığını, sanığın olmadığı bir celsede ifade vermeyi talep etti.

AĞLAYARAK İFADE VERDİ

Savunmasını yaparken ağlayan sanık Nezir Türkoğlu, "Olay gününü hatırlamıyorum, nasıl oldu nasıl bitti bilmiyorum. Polisler bana gösterdiler inanamadım. Ben böyle bir baba değildim" dedi. Neriman Türkoğlu ile 2006'da evlendiklerini söyleyen sanık Nezir Türkoğlu, eşi ile 2017 Kurban Bayramı'nın 2'inci günü tartıştıklarını, bunun üzerine eşi ile fiilen ayrıldıklarını söyledi.

"ZEHİRLEMEDİM, ALIKOYMADIM"

Mahkeme Başkanı, iddianameye göre sanığın oğlunu zehirlediğini, başka bir gün de tokatladığını, en son 5 Kasım'da bıçaklayarak öldürdüğünü sorması üzerine sanık Türkoğlu, "Hiçbir zaman alıkoymadım. Zehirlemedim.  Mutfak penceresi açıktı. Doğalgaz vanasını açarak öldürmeye çalışmadım. Annesi dönsün diye mutfaktaki ocağın vanasını 1-1,5 dakika açtığım doğrudur. Uzun süreli olmadı. Polisler kapıyı kırıp içeri girdiğinde oğlum Yiğitcan ile eşim Neriman baygın değildi. Neriman'a yalvardım dön diye kabul etmedi" diye konuştu.

"ŞAKA OLARAK İNTİHAR ETMEK İSTEDİĞİMİZİ SÖYLEDİM"

Mahkeme Başkanı'nın olay gününü tekrar sorması üzerine sanık Türkoğlu, "Nasıl oldu bilemiyorum. Olaydan sonra telefon ile ablama haber verdim. Anahtarı ona verdim, oradan çıktım. Polis beni aradı, yerimi söyledim, gelip beni oradan yakaladı. Evladım gitti, canım parçam gitti. Ne diyebilirim ki? Nasıl konuşabilirim bu durumda? Ölüm olayının olduğu 5 Kasım'da mahkeme kararına göre oğlum benimle görüşme dönemindeydi" dedi. Şikayetçi avukatının "Bütün bu olaylardan önce Yiğitcan'ı alıp intihar amaçlı köprüye gidip gitmediğini sorması üzerine, sanık Nezir Türkoğlu, "Karşıya Kadıköy'e gittiğimiz doğrudur. Ama intihar amacıyla böyle bir hareket yapmadım. Köprüden geçerken, Neriman'a telefon açıp, fotoğraf çekip, oğlumun yanımda olduğunu söyleyerek, şaka olarak Neriman'a intihar etmek istediğimizi söyledim" dedi.

"MESAJLARI ALKOLLÜYKEN GÖNDERDİM"

Savcının, "Eski eşim gibi yüzüne kezzap atarım" şeklinde eşi Neriman Türkoğlu'na mesaj gönderdiğini sorması üzerine ise sanık, "Bunları alkollüyken gönderdim. Eski eşime yönelik kezzap atma gibi bir olayla suçlandım. 14 gün hapis yattım ancak bu suçtan aklandım. Hırsızlıktan da sabıkam olduğu doğrudur" diye konuştu.

YİĞİTCAN'IN SES KAYDI DURUŞMADA DİNLENDİ

Daha sonra duruşmada tanık olarak dinlenen Neriman Türkoğlu'nun ağabeyi Adem Deniz, sanığın doğalgazı açarak zehirlemeye çalıştığı gün, oğlu Yiğitcan Türkoğlu'nun kendisine ses kaydı gönderdiğini belirterek "Kayıtta yeğenim 'Dayı yetiş öleceğiz' diyordu. Ben de karakola gittim, polislere görüntüleri, ses kaydını gösterdim. Aile içi şiddet ekipleriyle eve gittik. Binada gaz kokusu vardı. Polisler dairenin vanasını kapattılar ve sanığı ikna etmeye çalıştılar. Kardeşimi istiyordu. Kardeşim gelerek komşuyla beraber içeri girdi. Bağrışmalar duyulunca polisler kapıyı kırarak daireye girdi. İçeride gaz kokusu vardı. Sanık bana kapalı pencerenin fotoğraflarını atmıştı. Kapının altı da gaz çıkışını engellemek için kapalıydı. Çocukla birlikte kendilerini mutfağa kapatmışlardı. Kardeşim gördüğü şiddet ve ayrılmak istemesinden dolayı bu olay yaşandı. Kardeşimin aile hukukuna yakışmayacak herhangi bir şeyi yoktur" dedi. Mahkeme Başkanının isteği üzerine, Yiğitcan'ın dayısı Adem Deniz ve sanığın ilk eşinden olan oğlu Mert Türkoğlu, Yiğitcan'ın ses kaydını cep telefonlarından açarak dinletti. Duruşmada tanık olarak dinlenen Neriman Türkoğlu'nun annesi Selime Deniz ise, "Sanık çalışmıyordu. Sürekli kavga ediyorlardı. Başka ne söyleyeyim. Benim Yiğitcan'ımı geri getirebilir misiniz? Yiğitcan'a nasıl kıydın. 10 yaşındaydı. Gelseydin bana yapsaydın" diye konuştu.

MAĞDUR ANNE CELSE ARASINDA DİNLENECEK

Mahkeme heyeti, Yiğitcan'ın annesi Neriman Türkoğlu'nun sanığın olmadığı bir celsede dinlenmesine karar verdi. Sanık Nezir Türkoğlu'nun olay günü ceza ehliyetinin olup olmadığını tespit edilmesine karar veren heyet, duruşmayı erteledi.

DURUŞMA SONRASINDA BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI

Duruşma sonrasında Kadın Meclisleri ve şikayetçi avukatı Esin Yeşilırmak adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Yiğitcan'ın ailesi ise katılmadı. Kadın Meclisi adına açıklama yapan Esin İzel Uysal, Yiğitcan'ın nasıl öldürdüğünü anlatarak "Kolluk güçlerinin görevi kadınları, çocukları korumaktır. Varsayım üretmek değil. Yiğitcan'ın öldürülmesi ne anlık bir cinnettir, ne kişisel bir felaket" diyerek Yiğitcan'ın göz göre göre öldürüldüğünü belirtti. Avukat Esin Yeşilırmak ise kadından intikam almak için çocuğun kullandığını ifade ederek "Bunun için devlet kadınları koruyamadı ancak çocukları korusun diye bu davada kusurlu olan tüm yetkililerin yargılanması içi n talepte bulunduk" dedi. Bu taleplerinin mahkemede reddedildiğini anlatan Yeşilırmak, Yiğitcan'ın görüş gününde öldürülmesi gerekçesiyle savcılığa ihmali olanlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Esin İzel Uysal açıklaması

-Avukat Esin Yeşilırmak açıklaması

-Olayla ilgili arşiv görüntü

09.02.2018 - 15.06  Haber Kodu : 180209126

================

7- ERDOĞAN'IN KILIÇDAROĞLU'NA AÇTIĞI 1.5 MİLYON TL'LİK DAVANIN DURUŞMASI BAŞLADI...

*TARAFLARIN SOSYO-EKONOMİK DURUMU ARAŞTIRILACAK

Haber: Yüksel KOÇ / İSTANBUL DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 28 Kasım 2017 tarihli gurup toplantısında ailesi ve yakınları aleyhine dile getirdiği iddialar nedeni ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine açtığı 1.5 milyon TL.'lik manevi tazminat davasına başlandı.

Davalı Kemal Kılıçdaroğlu, avukatı aracılığı ile dava dosyasına yolladığı 20 sayfalık yanıt dilekçesinde konuşmasında hakaret içerikli tek bir söz bulunmadığını öne sürerek davanın reddini istedi.

Mahkeme hem davalı Kılıçdaroğlu hem de davacı Erdoğan'ın sosyo-ekonomik durumlarının araştırılması için kolluk kuvvetlerine yazı yazılmasını, konuya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyasının bir örneğinin gönderilmesi için müzakere yazılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davaya, davacılar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Burak Erdoğan, Mustafa Erdoğan, Ziya İlgen, Osman Ketenci ve Mustafa Gündoğan ile davalı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu temsilen avukatları katıldı. Davalı Kılıçdaroğlu'nu temsilen Avukat Serap Azizoğlu, davacıları temsilen de Avukat Ahmet Özel ve Ferah Yıldız duruşmada yer aldı.

KILIÇDAROĞLU'NDAN 20 SAYFALIK YANIT DİLEKÇESİ

Davalı Kemal Kılıçdaroğlu, Avukatı Celal Çelik aracılığı ile dava dosyasına 20 sayfalık yanıt dilekçesi koydu. Avukat Çelik yanıt dilekçesinde, davacıların iddia ettiği gibi dava konusu konuşmada tek bir hakaret bulunmadığını savundu. Avukat Çelik yanıt dilekçesinde, "Vekil eden konuşmasında hakaret kapsamlı tek bir söz bile bulunmamaktadır. Üstelik vekil eden konuşmasındaki tüm olguların gerçek olduğu ve tartışmasız bir şekilde tamamının tarafımızdan ispatlanacağı ifade edilmelidir. Açıkçası bu konuşmadan ne şekilde hakaret davası çıkarılabildiğini anlamış değiliz. Nitekim dava konusu konuşmayı okuyan herkes aynı sonuca ulaşacaktır. Dava konusu yapılan olguların ispatı ile birlikte davanın mutlak olarak reddinin gerekeceği izahtan varestedir. Zira ülkeyi yöneten siyasiler ve yakınları ile ilgili bu tür olguların tartışılmasında ve eleştirel değerlendirmeye tabi tutulmasında kamu yararı bulunmaktadır" dedi.

Davacı Recep Tayyip Erdoğan'ın yıllardır ülkeyi yönettiği belirtilen yanıt dilekçesinde, "Önce Başbakanlık, şimdi ise Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Recep Tayyip Erdoğan ve aynı zamanda yakınları hakkındaki kamuoyunu ilgilendiren bilgilerin, kamuoyu ile paylaşılmasında kamu yararı bulunduğu konusunda tartışma bulunmamaktadır. Hiç kimse bu konuların paylaşılmasında kamu yararı bulunmadığını ileri sürmeyecektir. Siyasetçilere ve yakınlarına yönelik eleştiri sınırlarının özel kişilere nazaran daha geniş olduğu gerek iç hukukumuzda gerekse uluslararası mahkeme kararlarında yerleşmiş bir ilkedir. Bu ilkenin gerekçesi, siyasetçilerin ve yakınlarının özel kişilerden farklı olarak gazetecilerin ve halkın yakın denetimine açık, kamuoyuna mal olmuş kişi haline gelmeyi bilerek tercih etmeleridir. Siyasetçiler ve yakınları bu nedenle kendilerine getirilen eleştirilere daha geniş bir hoşgörü göstermek zorundadır" denildi.

Avukat Çelik dilekçesinde, müvekkilinin davaya konu konuşmasının, hakaret, iftira, onur ve saygınlıklarını rencide etme kastı taşımadığını savunarak, "Vekil edenin açıklamaları kamuyu bilgilendirmeye matuf, delillerle destekli, tamamen gerçeklere dayalı güncel konularla ilişkilidir. Açıklamalardaki eleştiriler görünür gerçeklik kapsamında kalmakta ve davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturmayacak niteliktedir" denildi.

DİLEKÇEDE DAVACILARIN YURT DIŞI PARA TRANSFERİNE İLİŞKİN BELGELERİN BANKADAN İSTENMESİ TALEP EDİLDİ

Yanıt dilekçesinde davacılar tarafından yurt dışına gerçekleştirildiği iddia edilen para transferlerine ilişkin tüm bankalardaki hesap hareketlerinin ilgili bankadan istenmesi talep edildi. Dilekçede davanın reddedilmesi istendi.

Söz alan davacıların Avukatı Ferah Yıldız, "Davalı tarafın ileri sürdüğü hususları kabul etmiyoruz. Uzlaşmak istemiyoruz" dedi. Kılıçdaroğlu'nun Avukatı Serap Azizoğlu da ellerinde bulunmayan delilleri toplamak için süre talebinde bulundu.

SORUŞTURMA DOSYASININ BİR NÜSHASI İSTENDİ

Radyo Televizyon Üst Kurulu'na yazı yazılarak, Kemal Kılıçdaroğlu'nun davaya konu 28 Kasım 2017 tarihli grup konuşmasının CD ortamında gönderilmesini isteyen mahkeme, konuya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyasının bir nüshasının istenmesine karar verdi.

DAVALI VE DAVACILARIN SOSYO-EKONOMİK DURUMLARININ ARAŞTIRILMASI İÇİN KOLLUĞA MÜZAKERE YAZILMASINA KARAR VERİLDİ

Davalı ve davacıların sosyo-ekonomik durumlarının araştırılması için ilgili kolluk kuvvetlerine müzakere yazılmasına karar veren mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

NE OLMUŞTU?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Kasım 2017 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı partisinin grup toplantısında bazı belgeler göstererek bazı iddialarda bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ailesi ve yakın çevresinin Man Adaları'nda kurulu bir şirkete yapılan para transferine ilişkin belgeler üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kılıçdaroğlu'nun para transferini gerçekleştirdiğini iddia ettiği Ahmet Burak Erdoğan, Mustafa Erdoğan, Ziya İlgen, Osman Ketenci ve Mustafa Gündoğan, avukatları aracılığı ile İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı. Dava dilekçesinde, iddiaların, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çocukları, kardeşi ve yakınlarını hedef alan küçük düşürücü, aşağılayıcı ve gerçek dışı olduğu belirtilerek, davalı Kılıçdaroğlu'ndan 1.5 milyon TL manevi tazminat talebinde bulunuldu.

====================

(görüntüyle yeniden)

8- 7 İLDE SAHTE PARA OPERASYONU: 28 GÖZALTI

*5 milyon 200 bin lira sahte para ele geçirildi

Haber: Çağatay KENARLI-İSTANBUL DHA

İstanbul merkezli 7 ilde düzenlenen sahte para operasyonunda 28 kişi gözaltına alındı. Operasyonda 5 milyon 200 bin lira sahte para ele geçirildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunun yürüttüğü soruşturma kapsamında sahte para basan kişilerin gözaltına alınması için yakalama kararı verdi. İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, iddiaya göre liderliğini K.C. isimli bir şüphelinin yaptığı 51 kişinin yakalanmasına yönelik İstanbul, Çanakkale, Kocaeli, Van, Kars, Kayseri ve Samsun'da bulunan 62 adrese sabah saatlerinde eş zamanlı operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda 28 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler, Vatan Caddesi'nde bulunan Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi.

SAHTE 5 MİLYON 200 BİN LİRA ELE GEÇİRİLDİ

Polis ekipleri yapılan aramalarda yaklaşık 5 milyon 200 bin lira sahte para, 2 pompalı tüfek, 2 tabanca, 150 uyuşturucu hap ile sahte kimlikler ve ehliyetler ele geçirdi. Hakkında gözaltı kararı bulunan 23 kişinin yakalanması için polis ekiplerinin çalışmaları devam ediyor. Şüpheliler hakkında 'Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak', 'Kurulan Örgüte Üye Olmak' ve 'Parada Sahtecilik' suçlarından işlem yapılacağı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

----------

POLİS KAMERASI

-Eve yapılan baskın

-Ele geçirelen sahte para

09.02.2018 - 16.03 Haber Kodu : 180209139

==================================

(havadan görüntülerle)

9- FIRTINAYLA KARAYA OTURAN YÜK GEMİSİ KADERİNE TERK EDİLDİ

Haber: Ali AKSOYER-İSTANBUL DHA

Zeytinburnu sahilinde geçtiğimiz pazar günü kuvvetli lodos sırasında karaya oturan Kamboçya bayraklı "Tallas" isimli gemi kaderine terk edildi.

2015 yılından beri Zeytinburnu açıklarında demirli olan gemi, geçen yıl yan yatmış ve içindeki personel Kıyı emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından tarafından kurtarılmıştı. Pazar günü karaya oturan ve halen sahildeki kayalara yaslanmış olarak duran kuru yük gemisi için şu ana kadar hiçbir kurtarma çalışması yapılmadığı görüldü.

İSTANBUL'DA DAHA ÖNCE BATAN İKİ GEMİ DE KADERİNE TERK EDİLMİŞTİ

İstanbul'da daha önce de yine Zeytinburnu sahilinde 17 Ocak 2017 tarihinde eskime dolayısıyla  saç atması sonucu su almaya başlayan Tanzanya bandıralı "Bereket" adlı kuru yük gemisi 27 Ocak 2017 tarihinde batmıştı. 2 bin 980 grostonluk, 115 metre uzunluğundaki gemi demirli bulunduğu yerde denize gömülürken sadece kaptan köşkünün bulunduğu arka bölümü denizin üzerinde kalmıştı. Gemi sulara gömüldüğü günden bu yana geçen zamanda aynı şekilde duruyor.

Öte yandan Kilyos açıklarında 27 Ağustos tarihinde tamir için götürülürken ikiye bölünen Moğolistan bandıralı "Leanordo" isimli kargo gemisinin kaderi de benzer bir şekilde oldu. 11 kişinin kurtarıldığı geminin karaya oturan arka bölümü Kilyos kıyılarında terk edildi.

BENZER BİR ÇOK GEMİ VAR

İstanbul'un kıyılarında yıllardır demirli duran tamir masrafları çok olduğu için sahipleri tarafından terk edilen, deniz trafiği ve çevre için birer tehdit olan sigortasız birçok hayalet geminin bulunduğu belirtildi.

Görüntü Dökümü:

HAVADAN GÖRÜNTÜLER

-Gemiden görüntü

-Detaylar

09.02.2018 - 15.29 Haber Kodu : 180209135_

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Kemal Kılıçdaroğlu Türkoğlu Şişli Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title