Haberler

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: YUNANİSTAN ALMANYA'YA DAVET EDİLMEDİĞİ İÇİN CİDDİ BİR RAHATSIZLIK İÇERİSİNDE *Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan *"Berlin Zirvesi'ni ateşkesin tahkimi ve siyasi çözüm yolunda özellikle önemli bir adım olarak görüyoruz.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: YUNANİSTAN ALMANYA'YA DAVET EDİLMEDİĞİ İÇİN CİDDİ BİR RAHATSIZLIK İÇERİSİNDE

*Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

* "Berlin Zirvesi'ni ateşkesin tahkimi ve siyasi çözüm yolunda özellikle önemli bir adım olarak görüyoruz. Ateşkes ve Berlin Zirvesi ile yeniden filizlenen umutlar kan ve kaos tüccarlarının ihtiraslarına kurban edilmemelidir."

*"Darbeci Hafter'in pervasız saldırıları karşısında uluslararası toplum maalesef gerekli tepkiyi bugüne kadar göstermemiştir. Darbeci Hafter ve destekçilerinin BM Güvenlik Konseyi kararlarını alenen ihlal eden

eylemleri uzun süre görmezden gelinmiştir"

*"Yunanistan Almanya'ya davet edilmediği için ciddi bir rahatsızlık içerisinde. Aslında Libya ve Türkiye arasındaki bu atılan imzalar, varılan anlaşma zaten Yunanistan'ı malum çıldırtmıştı"

*"Birleşmiş Milletler'in riyasetinde biran önce Libya'da hakikaten bir seçim atmosferine girilmesi aslında olumlu bir gelişme olacaktır. Onun aksini iddia etmek yanlış olur ama bunun tabii sağlıklı bir şekilde olması lazım. Yoksa silahların gölgesinde bir seçim düşünülemez"

*(İstinaf mahkemesinin İyidil kararı) "Bu yargı camiamız için gerçekten çok çok üzücü bir adım olmuştur ve ilginç olan şey şu, tabii bunların hepsinin talimatlarını da verdik. Kararı veren kişi veya kişilerin de FETÖ'cü olması bu işin nerelere vardığını gösteriyor"

Haber-Kamera: Harun UYANIK-Ömer HASAR/İSTANBUL,

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Berlin Zirvesi'ni ateşkesin tahkimi ve siyasi çözüm yolunda önemli bir adım olarak niteleyerek, "Ateşkes ve Berlin Zirvesi ile yeniden filizlenen umutlar kan ve

kaos tüccarlarının ihtiraslarına kurban edilmemelidir. Zirvede alınacak kararlarla güvenlikten ekonomiye birçok alanda somut gelişmeler sağlanmasını bekliyoruz." dedi.

Erdoğan, "Libya" konusunda gerçekleştirilecek zirveye katılmak üzere Berlin'e hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi, soruları yanıtladı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ev sahipliğinde düzenlenecek Libya Zirvesi'nin farklı bir anlamı olacağını ve haftalardır, aylardır yapılan hazırlık ve çalışmaların ardından Berlin'e gidildiğini dile getiren Erdoğan, Libya'nın içinde bulunduğu sıkıntılı duruma dikkati çekti. Erdoğan, uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru hükümetin Nisan 2019'dan bu yana çok yoğun saldırılara maruz kaldığını belirterek, şöyle devam etti: "Darbeci Hafter ve destekçilerince gerçekleştirilen bu saldırılarda şimdiye kadar yüzlerce sivil hayatını kaybetti. Yine çatışmalar nedeniyle 400 bine yakın Libyalı kardeşimiz evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yerlerinden edilen insanların bilhassa Tunus ve Cezayir üzerinde ciddi manada bir tepki oluşturduğunu, ciddi olarak da bir göç baskısı oluşturduğunu görüyoruz. DEAŞ ve

El Kaide gibi terör örgütlerinin Libya'da tekrar zemin kazandığına da şahit oluyoruz. Saldırılar Libya'nın yanı sıra komşu ülkeler başta olmak üzere tüm Akdeniz'in istikrarını tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Darbeci Hafter'in pervasız saldırıları karşısında uluslararası toplum maalesef gerekli tepkiyi bugüne kadar göstermemiştir. Darbeci Hafter ve destekçilerinin BM Güvenlik Konseyi kararlarını alenen ihlal eden eylemleri uzun süre görmezden gelinmiştir. Bu zirvenin, Trablus'a yönelik saldırıların başlamasından 9 ay sonra Berlin süreci bağlamında sarf edilen 4 aylık çabanın ardından ancak bugün düzenleniyor olması elbette

düşündürücüdür."

Türkiye'nin krizin başladığı ilk günden bu yana tutarlı ve ilkeli bir duruş sergilediğini vurgulayan Erdoğan, "Libya'da kalıcı çözümün siyasi diyalogla sağlanabileceğini her sürekli olarak her ortamda vurguladık. Birleşmiş Milletler himayesinde yürütülen çalışmalara destek verdik. Berlin sürecinin başarısı için elimizden gelen çabayı gösterdik. Bunun yanında milli mutabakat hükümetiyle olan diyalog, istişare ve eş güdümümüzü de artırdık. Meşru Libya Hükümeti'yle 2019 sonunda imzaladığımız iki mutabakat muhtırasıyla işbirliğimizi perçinledik. Türkiye gerek sahada gerekse diplomaside yürüttüğü mücadeleyle Libya'da barışın anahtarı olmuştur." dedi.

"DARBECİ HAFTER VE DESTEKÇİLERİNİN DİZGİNLENMESİNDE ÜLKEMİZİN SERGİLEDİĞİ KARARLI TUTUMUN BÜYÜK PAYI VARDIR"

Erdoğan, Libya'da sükunetin 8 Ocak'ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le İstanbul'da yapılan ateşkes çağrısı sayesinde sağlandığını belirterek, şunları söyledi: "Bu çabalar da Berlin Zirvesi'nin düzenlenmesi için gereken zemini oluşturmuştur. Darbeci Hafter ve destekçilerinin dizginlenmesinde ülkemizin sergilediği kararlı tutumun büyük payı vardır. Ülkemiz bu adımlarıyla Akdeniz'deki haklarını garanti altına almanın yanı sıra Libya'nın geleceğine de sahip çıkmıştır. Berlin Zirvesi'ni ateşkesin tahkimi ve siyasi çözüm yolunda özellikle önemli bir adım olarak görüyoruz. Ateşkes ve Berlin Zirvesi ile yeniden filizlenen umutlar kan ve kaos tüccarlarının ihtiraslarına kurban edilmemelidir. Zirvede alınacak kararlarla güvenlikten ekonomiye birçok alanda somut gelişmeler sağlanmasını bekliyoruz. Zirvenin Libya halkının çektiği acıları sonlandıracak, Libya'yı huzur ve refaha kavuşturacak adımların atılmasına vesile olmasını diliyoruz."

(İDLİB) "ATEŞKESE RAĞMEN REJİMİN SİVİLLERE YÖNELİK KATLİAMLARINI SÜRDÜRDÜĞÜNÜ GÖRÜYORUZ"

İdlib'teki durum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde aciliyet kazanan bir diğer konunun da İdlib olduğuna işaret ederek, "Ateşkese rağmen rejimin sivillere yönelik katliamlarını sürdürdüğünü görüyoruz. Önceki gün bir pazar yerine yapılan saldırı sonucu çoğu çocuk ve kadın 19 İdlibli kardeşimiz şehit oldu. Ülkemiz sınırına yönelik göç hareketleri tekrar başladı. Rejimin vahşetine bir 'dur' denilmesinin vakti artık gelmiştir. Berlin'deki temaslarımız sırasında İdlib meselesini de gündeme getireceğiz. Berlin'deki görüşmelerimizin hem Libya hem Suriye hem de bölgemiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum." diye konuştu.

"YUNANİSTAN ALMANYA'YA DAVET EDİLMEDİĞİ İÇİN CİDDİ BİR RAHATSIZLIK İÇERİSİNDE"

Bir gazetecinin "Yunanistan darbeci Hafter'i ağırladı ve bu zirve öncesinde tepki çeken bir görüşme gerçekleştirdi. Bu konuda bir değerlendirme alabilir miyiz?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi: "Yunanistan Almanya'ya davet edilmediği için ciddi bir rahatsızlık içerisinde. Aslında Libya ve Türkiye arasındaki bu atılan imzalar, varılan anlaşma zaten Yunanistan'ı malum çıldırtmıştı. Bunun ardından da 'Kiminle nasıl

bir anlaşmaya gidelim ki bir rövanşist anlayışla bunu geri alalım.' gibi yaklaşımın içerisine girdi. Tabii Hafter'in kıymetiharbiyesi yok ama öbür tarafta Serrac, Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış olan bir lider konumunda. Burada bazı formüller araştırmak suretiyle tuttu tabii Hafter'i Yunanistan'a davet etti. Hafter de Yunanistan'a gitmek suretiyle oradaki verdikleri pozlarla acaba Almanya'ya gitmeyişin ardından bu rövanşist anlayış nasıl bir farklı yere varır gibi bir adımla bu görüşmeleri yaptılar. Hiçbir kıymetiharbiyesi yok. Hele hele bizim nazarımızda hiçbir kıymetiharbiyesi yok ve tabi Hafter Almanya'ya, Berlin'e geldiğinde orada tabii neler söyleyecek hepsini orada görme imkanımız da olacak. Ancak Miçotakis, oyunu yanlış oynuyor, attığı adımlar doğru adımlar değil ve bu sürece iyi başlamadı. Türkiye ile de münasebetlerinde de ne yazık ki iyi adımlar atmıyor. En son malum NATO zirvesinde kendisiyle 1,5 saat konuştuk ve orada birçok şeyleri kendisiyle paylaştık ama buna rağmen demek ki atılan adımlar herhalde doğru değil."

"LİBYA'DA HAKİKATEN BİR SEÇİM ATMOSFERİNE GİRİLMESİ ASLINDA OLUMLU BİR GELİŞME OLACAKTIR"

Erdoğan, "Uluslararası haber ajansı Reuters, Berlin'deki konferans öncesinde 6 sayfalık bir taslak metni hazırlandığını duyurdu. Ele geçirdikleri bu taslak metinde önümüzdeki günlerde Libya'ya Türkiye ve Rusya gibi ülkelerin asker gönderebileceğini belirtti ve Libya'da seçim çağrısının da bu metinde yer aldığı belirtiliyor. Bu seçim çağrısı değerlendirmesini siz nasıl öngörürsünüz?" sorusu üzerine şunları söyledi:

"Bize ulaşmış böyle bir metin yok. Akşam geç saatlerde Dışişleri Bakanım ile de görüştüm böyle bir şeyden bana bahsetmedi. Böyle bir durum söz konusu değil, herhalde böyle bir şey olsa benim de haberim olur. Ama şu anda Berlin'e gittiğimizde önümüze böyle bir şey gelir mi gelmez mi göreceğiz. Hepsi bir tarafa şüphesiz ki Birleşmiş Milletler'in riyasetinde biran önce Libya'da hakikaten bir seçim atmosferine girilmesi aslında olumlu bir gelişme olacaktır. Onun aksini iddia etmek yanlış olur ama bunun tabii sağlıklı bir şekilde olması lazım. Yoksa silahların gölgesinde bir seçim düşünülemez."

"DOĞMAMIŞ ÇOCUĞA DON BİÇİLMEZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın mensuplarının konferanstan olumlu bir sonuç çıkmaması durumunda Türkiye'nin yol haritasının ne olacağına yönelik sorusuna, "Doğmamış çocuğa don biçilmez. Şimdiden bunu şöyle olur böyle olur gibi bir şey söylersek bunların hepsi yanlış olur. Önce bu toplantıdaki bütün gelişmeleri görmemiz lazım ve bu gelişmelerden sonra sonuç bildirgesini görmemiz lazım ve bu sonuç bildirgesinden sonra da ne gibi adımlar atabiliriz bunun için de değerlendirmelerimizi yapar ve açıklamamızı ondan sonra da inşallah dünya kamuoyuna ifade ederiz." yanıtını verdi.

Eski Korgeneral Metin İyidil'in FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin yargılandığı davada "ağırlaştırılmış müebbet hapse" mahkum edildikten sonra Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi'nin beraatine ve tahliyesine karar vermesine ilişkin görüşünün sorulması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu yargı camiamız için gerçekten çok çok üzücü bir adım olmuştur ve ilginç olan şey şu, tabii bunların hepsinin talimatlarını da verdik. Kararı veren kişi veya kişilerin de FETÖ'cü olması bu işin nerelere vardığını gösteriyor. Bunun arkasında daha ne gibi oyunlar olabileceğini de çok açık, net gösteriyor. Ama bir gerçek var ki hak sonunda, er veya geç yerini buluyor. İşte düşünün müebbet hapse mahkum olmuş bir kişiyi kalkıp hemen beraat ettirme veya tahliyesini verme gibi bir yola bir mahkeme nasıl gidebiliyor böyle bir adım nasıl atabiliyor. Bu, anlaşılabilir bir şey değil ve sağ olsun Adalet Bakanlığımız ve savcılarımız bu noktada adımlarını attılar ve en kısa zamanda içişleri Bakanlığıyla beraber yaptıkları operasyonla da yakaladılar. Tekrar kendi cezai müeyyidesi uygulanmaya başlandı. Şu anda malum içeride."

Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'ndeki basın toplantısının ardından, saat 10.45'da "TC-TRK" uçağıyla Berlin'e hareket etti. Erdoğan'ı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İstanbul Valisi Ali

Yerlikaya, 1. Ordu ve İstanbul Garnizon Komutanı Orgeneral Musa Avsever, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak ve diğer ilgililer uğurladı. Erdoğan ile Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı ile Türkiye'nin Libya Özel

Temsilcisi ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler de Berlin'e gitti.

Görüntü dökümü:

-------------

-Erdoğan'ın konuşması

-Erdoğan'ın uçağa binmesi

-Uçağın hareket etmesi

19.01.2020 - 10.57 - Haber Kodu : 200119058

19.01.2020 - 10.59 - Haber Kodu : 200119059

19.01.2020 - 11.20 - Haber Kodu : 200119062

19.01.2020 - 12.19 - Haber Kodu : 200119075

======================================

2- ESENYURT'TA İŞ MAKİNESİ DOĞAL GAZ BORUSUNU PATLATTI; ALEVLER METRELERCE YÜKSELDİ (1)

Haber-Kamera: Alper KORKMAZ/İSTANBUL,

Esenyurt Saadetdere Mahallesi 7. Sokak'ta altyapı çalışması sırasında iş makinesi 4 katlı binanın önündeki doğal borusunu patlattı. Patlamayla birlikte alevler 4. kata kadar yükseldi. Mahallelinin büyük panik yaşadığı olayda hemen itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekipler tarafından sokağa gelen doğal gaz kesildi.

Görüntü dökümü:

------------

-Alev alev yanan boru

-Panik

-Genel ve detaylar

19.01.2020 - 12.39 - Haber Kodu : 200119079

==================

3- BOĞAZ'IN İNCİSİ YALILARA GEMİ TEHLİKESİNE KARŞI ÖZEL KORUMA

Gülseli KENARLI - Harun UYANIK / İSTANBUL,

İSTANBUL Boğazı'nın simgesi yalılar, gemi çarpmasına karşı özel sigortayla korunuyor.

İstanbul Boğazı'nda 366'sı tarihi eser niteliğinde 600 yalı bulunuyor, yalıların yüzde 70'i tehlikelere karşı sigortalı. Boğaz'daki yoğun gemi trafiği yalıları savunmasız bırakıyor. Milyonlarca dolar değerindeki yalılar, "konut sigortası" ve bu sigortanın içinde yer alan "yangın" ve "deniz taşıtı çarpması" teminatlarıyla korunuyor. Poliçe fiyatları ise, yalıların maddi ve tarihi eser değerlerine göre belirleniyor. 2018 yılında Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nda gemi çarpması sonucunda 60 milyon dolara varan bir hasar oluştu. Sigortasız olan yalının bu masrafı ise, geminin sigortası tarafından karşılandı. Ancak geminin sigortası olmasaydı hukuki süreç başlayacaktı.

"BOĞAZDAKİ YALILARIN ALACAKLARI EN ÖNEMİ EK TEMİNAT 'DENİZ TAŞITLARI ÇARPMASIDIR"

Demirören Haber Ajansı'na yalıların sigortalanmaları konusunda açıklamalarda bulunan Çağatay Brokerlik Genel Müdürü Taner Çağatay, "Yalı sigortası, diye bir şey yoktur. Konutların yangın poliçesi vardır. Yangın poliçesi yalıları da kapsar. Yangın poliçesi ana teminattır, onun yanında diğer ek teminatlar vardır. Boğazdaki yalıların alacakları en önemi ek teminat 'deniz taşıtları çarpmasıdır'. Üç ayrı sigorta oluyor, kara taşıtları çarpması, hava taşıtları çarpması ve deniz taşıtları çarpması. Yalı da ilk aklımıza gelen boğazdaki deniz taşıtlarının çarpmasıdır. Bu deniz araçlarının vereceği zarara karşı yalıları kapsama altına alıyor" dedi.

YANGIN TEMİNATI ÖNEMLİ

Taner Çağatay, poliçelerin nasıl oluşturuldukları konusunda ise, "Yalıların tarihi eser olup olmadığı, yapı tarzı… Yalıların büyük bir kısmı ahşap ya da dış cephe giydirmesi ahşap. Burada sıkıntı yaşanabiliyor. Sigorta şirketleri ağırlıklı olarak yangın teminatına önem veriyorlar. Çünkü ahşap olduğu için en ufak bir yangında milyonlarca dolarlık bir hasar ortaya çıkabiliyor. Tarihi eser olduğu için de tadilat sırasındaki masrafların tespit edilmesi bayağı yüklü bir zaman ve maddi külfet getiriyor" diye konuştu.

GEMİNİN SİGORTASI KARŞILADI

Taner Çağatay, Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'ndaki gemi kazası hasarı konusunda ise şunları söyledi: "Hasarı geminin P&I sigortası kapsadı. Bu yalının kendi konut, yangın poliçesi yoktu. Eğer gemide de sigorta olmasaydı orada maalesef hukuksal bir mücadele başlayacaktı. O da yıllarca sürebilecek bir hasar tartışması. Gemilerde üçüncü şahıslara verecekleri çarpmadan veya maddi, manevi ve bedeni hasarları kapsayan P&I dediğimiz Londra'dan alınan bir sigorta var. Bütün gemiler; nasıl biz trafiğe çıkarken trafik sigortası almak zorundayız, gemilerin de mutlaka üçüncü şahsılara verecekleri zararları kapsaması açısından mutlaka P&I sigortası olması lazım. Orada 60 milyon dolarlık hasar tespit edildi ve bunu geminin P&I sigortası kapsama altına aldı. Sigortanın önemini anlamış olduk. Olmasaydı sıkıntı olurdu. Ama gemilerdeki sigortalara güvenip de yalılarını sigorta yaptırmayanlara ben şaşırıyorum ve üzülüyorum. Gemide de sigorta olmasaydı orada büyük bir sorun olacaktı" şeklinde konuştu.

"SİGORTA ŞİRKETLERİ MUTLAKA EKSPERTİZ YAPARLAR"

Taner Çağatay, yangın riskine dikkat çekerek, şöyle devam etti:

"Yalıların çoğu bitişik nizam. Sizin yalınızda çıkacak bir yangının yan tarafa sıçraması sizin sorumluluğunuzdadır. Eğer sizin sigortanız yoksa, sizin yalı da ödenmediği gibi yan taraftaki komşuya da vereceğiniz bütün hasarları ödemek zorunda kalacaksınız. Yalılarda sigorta olmaması biraz şaşırtıcı. Şu anda İstanbul'daki yalıların üçte birinde sigorta yok. DASK zorunlu olduğu için herkes yaptırıyor. Buna çok cüzi miktarlar ekleyerek konut poliçesi de ekleyebilir. Konut poliçesinin ana teminatı yangıdır. Ek teminatlar olarak deprem, terör, hırsızlık, üçüncü şahıs mali mesuliyet gibi birçok ek teminatlarla beraber gelir. Sizi tam bir güvence altına alır. Yalıların tarihi eser kapsamında olmaları veya ahşap olmalarından dolayı sigorta şirketleri de biraz tedirginler. Milyonlarca dolarlık bir teminat veriyorlar ve karşılığında bir anda bir yangın veya hasar anında yüksek miktarlarda ödeme yapmaları gerekiyor. Genelde 2-3 şirket bir araya gelip teminat veriyor. ve sigorta şirketleri mutlaka ekspertiz yaparlar, riziko tespiti yaptıktan sonra gerekli yangın güvenlik önlemleri alınmış mı alınmamış mı, çok dikkat ederler. Bir de tarihi eser değeri kontrol edilir"

Çağatay ayrıca, 50 milyon dolarlık bir yalının ise yıllık 15 bin dolara sigortalanabileceğini söyledi.

P&I SİGORTASI NEDİR?

Tekne, gemi donatan ve sahiplerinin üçüncü şahıslara karşı, çevreye karşı, kendi personeline ve hatta taşıdığı yük var ise yüke karşı sorumluluklarını karşılayan bir sigorta türü.

Görüntü Dökümü:

-------------------

Boğazdan görüntüler

Yalıların görüntüsü

Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nın görüntüsü

Muhabir anonsu (Gülseli Kenarlı)

Çağatay ile röportaj

Muhabir anonsu (Gülseli Kenarlı)

Detaylar

19.01.2020 - 09.48 - Haber Kodu : 200119035

19.01.2020 - 09.50 - Haber Kodu : 200119036

19.01.2020 - 09.53 - Haber Kodu : 200119038

=====================

4- 15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ'NDE HAİN DARBE GİRİŞİMİ İZLERİ

Esma MURAT-Güven USTA-Uğur CAN/İSTANBUL, -FETÖ'nün darbe girişiminde 34 kişinin şehit olduğu 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, hain saldırının izlerini hala taşıyor. Köprünün yaya korkulukları ve ayaklarında darbeci FETÖ'cü askerlerin ateşlediği mermi izleri, şehitlerin hatırasını yaşatmak amacıyla onarılmıyor. Ancak 165 metre yükseklikteki köprünün bakım ve onarımı düzenli olarak yapılıyor.

DHA, 15 Temmuz Şehitler Köprü'ndeki işte bu kontrol, bakım ve onarım çalışmalarını yerinde izledi. Asya ve Avrupa kıtalarını, 1973 yılında karayoluyla ilk defa birbirine bağlayan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, her gün büyük bir titizlikle kontrol ve bakımdan geçiriliyor. İstanbul'un dünyaca ünlü köprülerinden biri olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, kontrol izleme noktası, aydınlatma, elektrik, elektronik, trafik, temizlik ve otomatik geçiş sistemleri gibi birçok alanda kontrol, bakım ve onarımdan geçiriliyor.

20 Şubat 1970 tarihinde yapımına başlanan köprü, 30 Ekim 1973 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 50. yıldönümü şerefine Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından devlet töreniyle trafiğe açıldı. 47 yılıdır da kesintisiz hizmet vermeye devam eden tarihi köprünün Uzunluğu bin 560 metre, genişliği 33 metre, denizden yüksekliği ise 165 metre olarak belirtiliyor.

KÖPRÜ HER GÜN 400 BİN TON AĞIRLIK TAŞIYOR

İstanbul'un en çok kullanılan köprüsü olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden, her günde yaklaşık 200 bin araç geçiyor. Köprünün günlük taşıdığı ağırlık ise ortalama 400 bin ton olarak belirtiliyor. Köprü bu yüksek ağırlığı toplam 240 çelik askı halatla taşıyor. Bunun yanısıra kontrol izleme noktası, aydınlatma, elektrik, elektronik, trafik, temizlik ve otomatik geçiş sistemleri gibi birçok alanda da her gün çalışma gerçekleştiriliyor.

47 GÖREVLİ 7/24 MESAİ YAPIYOR

Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü'ne bağlı 15 Temmuz Köprüsü Bakım İşletme Başmühendisliği görevlileri, 165 metre yükseklikteki dev halatların kontrolleri ve bakımlarını yapıyor. Çalışmalar zorlu hava koşullarında da kesintisiz sürdürülüyor. Mühendis, teknisyen ve işçilerden oluşan 47 kişilik ekip, vardiya sistemiyle, 7 gün 24 saat çalışıyor. Yoğun ve özverili çalışmalar sayesinde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, eksiksiz ve sorunsuz bir şekilde köprüyü kullananlara hizmet veriyor.

TARİHİ KÖPRÜ DEMOKRASİ MÜCADELESİNİN İZLERİ TAŞIYOR

FETÖ'nün darbe girişiminde 2'si polis, 34 kişinin şehit olduğu 15 Şehitler Köprüsü'nde, halkın darbecilere karşı direnen şehit ve gaziler anısına, mermi izleri de silinmedi. Köprüde en fazla ölüm ve yaralanma olayının yaşandığı yaya korkuluklarındaki mermi izleri ise, darbecileri ellerindeki Türk bayraklarıyla durdurmaya çalışan şehit ve gazilerin anısına korunduğu gözlendi. Darbecilerin köprünün üzerindeki insanlara hedef gözeterek ateş açtığının göstergesi olan köprü ayaklarındaki mermi izleri de aynı gerekçeyle onarılmadı.

Görüntü dökümü:

---------------

-15 Temmuz şehitler köprüsü Beylerbeyi zirve noktasında bakım ve onarım görüntüleri

-15 Temmuz darbe girişiminden kalma izler

-Muhabir anonsu ( Esma Murat)

-Köprünün temizlik çalışmaları

-Köprünün aydınlatma çalışmaları

-Kontrol izleme merkezi

-Drone arşiv görüntüler

-Genel ve detay görüntüler

19.01.2020 - 10.16 - Haber Kodu : 200119044

==========================

5- HAVALİMANINDA 2.5 MİLYON LİRAYA PURO

Enver ALAS - İbrahim YILDIZ / İSTANBUL, DÜNYACA  ünlü bir puro markasının 50'nci yılı kapsamında Küba'nın en iyi tütünlerinden özel olarak ürettiği puro, altın kaplama özel kutusuyla (humidor) birlikte, İstanbul Havalimanı'nda 'duty free' olarak bilinen gümrüksüz satış mağazasında, 379 bin euro (yaklaşık 2.5 milyon TL) fiyatıyla satışa çıktı. İçinde 50 tane puro ile satılan humidorun fiyatını görenler, gözlerine inanamazken, dünyada sınırlı sayıda olan puroya, koleksiyoner puroseverler ilgi gösteriyor.

Türkiye'nin en büyük sınır kapısı olan İstanbul Havalimanı'nda satılan özel üretim bir puro ile altın kaplamalı kapakları olan humidorun fiyatı adeta dudak uçuklatıyor. İçinde 50'şer tane puro olan 50 adet humidordan biri İstanbul Havalimanı'nda bir süre önce satışa çıkarken, içinde 50 tane puro olan humidor, 379 bin euro'luk fiyatıyla dikkat çekiyor. Dış hatlar gidiş terminalinde Unifree'ye ait gümrüksüz satış mağazasında, ısı ve nem olarak kontrol altında tutulan puro odasında yer alan humidor ve puro, sahibini bekliyor.

KÜBA'DA İLK KEZ ÜRETİLDİ

Puro, Küba'nın verimli Vuelto Abajo bölgesinde yetişen tütün yapraklarından hasat edildi. Fermantasyon işleminin ardından tütün yapraklarıyla elde puro sarımı tamamlandı. Purolar, normale göre ebat olarak da farklı üretildi. Buna göre her bir puro, 178 milimetre (7 inç) uzunluğa ve 60 ring (yüzük) kalınlığa sahip. Bu ebattaki purolar da aynı zamanda Küba'da ilk kez üretildi. Toplamda 2 bin 500 puro üretilirken, her bir humidorun içinde 50'şer tane puro konuldu. 'Puro yüzükleri' de özel baskı tekniğiyle altın olarak basılarak hazırlandı.

"HUMİDOR KAPAKLARI 24 AYAR ALTIN KAPLAMA"

Kapakları 24 ayar altın kaplama olan humidor da özel olarak tasarlandı. Humidorun yapımında abanoz, çınar ve sedir ağaçları kullanıldı. Ön kapaklarda ise puro yaprakları, altın folyo ile kaplanarak özel tasarlandı. Teknoloji ile entegre olan humidor, cep telefonu uygulaması ile nem ve ısı ayarları uzaktan ayarlanabiliyor.

"UZAK DOĞULULAR'IN İLGİSİ VAR"

Unifree mağazasında puro uzmanı olarak çalışan Enis İnan, özel tasarım humidor ve dünyanın en iyi tütünlerinden elde edilen purolarla ilgili şunları söyledi:

"50. yıla özel olarak üretilen puronun 2016 'da tanıtımı yapıldı. Küba'nın en iyi tütünleri toplandı ve sınırlı sayıda üretildi. Toplamda 2 bin 500 tane puro üretildi. Hem purolar, hem de humidorlar numaralandırıldı. Bunlardan ilki lansmanda düzenlenen açık artırmada satılmıştı. Geri kalan 49 humidor da tedarikçilere açık artırma ile satıldı. Dünyada biri bizim havalinamız olmak üzere iki tane havalimanında bulunuyordu. Diğeri satılmış, bizdeki humidorun da satılmasını bekliyoruz. Özellikle Uzak Doğulular'ın ilgisi var. Yakında satılacak gibi görülüyor."

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Puro kutusu humidorun görüntüsü

-Humidor'un altın kaplamalı kapakları

-Isı ve nem için yapılan buhar uygulaması

-Humidor'un içinde yer alan özel üretim purolar

-Puroların uzman görevli tarafından tanıtılması

-Puro uzmanı Enis İnan'ın açıklamaları

-Puro ve humidor hakkında bilgiler

-Isı ve nemi gösteren kadran

-Mağazadan görüntüler

-Terminalden görüntüler

-Genel ve detaylar

19.01.2020 - 11.12 - Haber Kodu : 200119061

============================

6- METROBÜS METROBÜSE ARKADAN ÇARPTI; ŞOFÖR YARALANDI

Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM - Cemal YURTTAŞ /İSTANBUL,

Şişli Okmeydanı Hastanesi Durağı'nda metrobüs önündeki bir başka metrobüse çarptı. Kazada arkadan çarpan metrobüsün şoförü yaralandı. Yaralı şoför hastaneye kaldırıldı.

Kaza, Okmeydanı Hastane Durağı'nda saat 09.30 sıralarında meydana geldi. Zincirlikuyu-Avcılar seferini yapan metrobüs  henüz belirlenemeyen bir nedenle Okmeydanı Hastane Durağı'nda önündeki metrobüse çarptı. Kazada arkadaki metrobüs sürücüsü yaralandı.Yaralı sürücü için olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı sürücü ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Kaza nedeniyle, metrobüs seferlerinde bir aksama yaşanmıyor.

Görüntü dökümü

-------------------------

-Kaza yapan metrobüs

-Metrobüs hattındaki ambulans

-Genel ve detaylar

19.01.2020 - 10.57 - Haber Kodu : 200119056

=========================

7- AVCILAR'IN SENEGALLİ TEK KADIN PAZARCISI

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, - TÜRKİYE'ye fabrikada işçi olarak çalışmak için gelen, daha sonra pazarcılık yapmaya başlayan Ndeye Hgone Samb, "Pazarda Afrikalı bir kadını pazarcılık yaparken ve üstelik Türkçe konuşurken görenlerden bazıları şaşırıyor" dedi.

Merkez Mahallesi'ndeki pazarcıların 'Ayşe' adını taktıkları 3.5-5 liradan başlayan fiyatlarla makyaj malzemeleri satan 2 çocuk annesi Ndeye Hgone Samb, 7 yıl önce Türkiye'deki fabrikalarda çalışma umuduyla İstanbul'a geldiğini anlattı. İş bulamayınca Afrikalı tanıdıklarının önerisi ile önce Beyazıt ve Fatih'te pazarcılık yapmaya başlayan Ndeye Hgone Samb, "Bazen şaşırıyorlar. Hem yabancı kadın, hem Afrikalı, hem de Türkçe konuştuğumu görünce şaşırıyorlar" dedi. Pazarcılıktan kazandığı paranın bir bölümünü Nijerya'daki iki çocuğu için gönderdiğini ifade eden Samb, "Avcılar'ın dışında Beylikdüzü, Esenyurt'tayız. Bu civarda dolaşıyoruz. Tezgahı yıllık değil, günlük veya aylık kiralıyoruz. Avcılar'daki bu tezgahın sahibi var. 3'üncü aya kadar Avcılar'dayım. Pazarcılık zor iş. Öncelikle sattığınız ürünleri taşımak için aracınızın olması gerek" diye konuştu.

Ndeye Hgone Samb'tan alışveriş yapan müşterileri ondan memnun olduklarını belirtirken, Ayten Çakırer,  "Yabancılardan alışveriş yapmak daha ilginç ve güzel" dedi. Nursel Gönül ise, Türkiye'ye gelen bir kadının yabancı bir ülkede verdiği mücadeleyi takdir ettiklerini anlattı. Hemen yanındaki tezgahta yumurta satan Davut Gürcan, "İşleri zor. Allah kolaylık versin. Kadın olarak pazarcılık yapmak ayrıca zor. Helal olsun çalışıyorlar. Birkaç haftadır komşuyuz. İyi insanlar" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------

-Pazarda tezgah açan Ndeye Hgone Samb'tan detaylar

-Ndeye Hgone Samb müşteri çekmek için bağırırken

-Ndeye Hgone Samb ile röportaj

-Davut Gürcan ile röportaj

-Çakırer ve Nursel Gönül ile röportaj

Genel görüntüler

19.01.2020 - 09.23 - Haber Kodu : 200119024

====================

8- FATİH'TE İNTİHAR EDEN 4 KARDEŞE 'ROBİN HOOD' YARDIMI (TEKRAR)

- Fatih'te intihar eden 4 kardeşin bakkala olan 2 bin 380 lira borcu hayırsever bir kişi tarafından kapatıldı.

3 aydır müdürlü daireye ise fatura gelmeye devam ediyor.

Haber-Kamera: Elif YAVUZ-Buğra BENLİOĞLU/İSTANBUL,DHA - FATİH'te siyanürle intihar eden 4 kardeşin borçlarının hayır sever tarafından kapatıldığı ortaya çıktı.

2 BİN 380 LİRALIK BAKKAL BORCU ÖDENDİ

Fatih'te 6 Kasım tarihinde Molla Gürani Mahallesi Oğuzhan Caddesi'nde 5 katlı binanın birinci katında oturan Cüneyt (48), Oya (54), Yaşar (56) ve Kamuran Yetişkin (60) kardeşlerin cansız bedenleri bulunmuştu. Ailenin maddi durumunun kötü olduğu belirtilmişti. Oturdukları evin alt katında bulunan bakkal işletmesinin sahibi Yetişkin kardeşlerin kendisine 2 bin 380 lira borcu olduğunu ve adını vermek istemeyen bir kişinin tüm borçları ödediğini söyledi. Deniz, "Görünmeyen adam diye biri geldi borcu ödedi gitti. 2 bin 380 lira borcu vardı. Adam ödedi gitti ismini de söylemedi. Öldükten 3 gün, bir hafta sonra geldi" dedi.

Yusuf Deniz, " 'Adam borçlu gitmesin mezara' dedi. Kim olduğunu da söylemedi. Yanında birini yollamıştı. 8 aylık kira borcunu da ödedi diyorlar. Gelip geçen herkes bakıyor buraya. Geçen de elektrik idaresinden geldiler. Durumları kötüydü 23 tane icrası vardı" dedi. Kardeşlere ait veresiye defterine ise 'hayır niyetli ödendi' yazıldı.

EVE FATURA GELMEYE DEVAM EDİYOR

4 kardeşe ait evin elektriğinin gecikmiş borcu sebebiyle kesilmesinden dolayı elektrik dağıtım şirketine 888 bin 397 lira idari para cezası kesilmişti. 3 aydır kapısında mühür bulunan daireye ise fatura gelmeye devam ediyor. Kasım ve Aralık ayına ait 45 lira doğalgaz ve 129 lira su faturası geldiği görüldü.

Görüntü Dökümü

------------

-Evin dışından detaylar

-Bakkal sahibi Yusuf Deniz röportajı

-Fatura detayları

-Veresiye defteri detayı

-Muhabir anonsu (Elif YAVUZ)

-Genel ve detay

19.01.2020 - 10.28 - Haber Kodu : 200119048

19.01.2020 - 10.32 - Haber Kodu : 200119050

===================

9- MOTOSİKLETLİNİN TEK TEKER ÜZERİNDE TEHLİKELİ YOLCULUĞU KAMERADA

Haber-Kamera: Çağrı ÇALIŞKAN-İlkay DİKİCİ/İSTANBUL

Beylikdüzü D-100 karayolunda tek teker üzerinde ayakta giden motosikletli, hem kendini hem de trafiği tehlikeye attı. O anlar kameraya yansıdı.

Beylikdüzü D-100 karayolu mevkiinde motosiklette ayağa kalkarak tek teker üzerinde ilerleyen sürücü, tehlike oluşturdu. Yoğun araç trafiğinin olduğu anda uzun süre bu şekilde ilerleyen motosikletli, hem kendi canını hem de diğer sürücülerin canını hiçe saydı. Motosikletli yolda bu şekilde ilerlerken, trafiğin yavaşlamasıyla önündeki otomobile çarpmaktan son anda kurtuldu.

O ANLAR BAŞKA BİR MOTOSİKLETLİNİN CEP TELEFONUNA YANSIDI

Başka bir motosikletli, o anları cep telefonu kamerasına kaydetti. Görüntülerde, sürücünün motosikletini tek teker üzerinde ayakta sürdüğü ve trafiğin yavaşlamasıyla birlikte önündeki otomobile çarpmaktan son anda kurtulduğu görülüyor.

Görüntü Dökümü:

--------------

(CEP TELEFONU)

-Olay anı görüntüsü

19.01.2020 - 10.56 -  Haber Kodu : 200119055

=================

10- ANKARA'DA TIR'IN SOKAK KÖPEĞİNİ EZME ANI KAMERADA

Ali ABLAY/İSTANBUL, Ankara'da sokak köpeğini ezen TIR sürücüsü, arkasına bile bakmadan yoluna devam etti. Köpeğin ezilme anı kameralara yansıdı.

Olay, Ankara, Sincan Malıköy Mahallesi'nde Cuma günü saat 17.30 sıralarında meydana geldi. Yol kenarındaki iki kişi sokak köpeklerine yemek verirken, o sırada köpeklerden biri cadde üzerinde bulunan yola çıktı. Bu sırada yolda seyir halindeki 71 ER 696 plakalı TIR, köpeği ezdi. Köpek bulunduğu yerde ölürken TIR sürücüsü, durmayarak yoluna devam etti. Olay yerinde bulunan iki kişiden biri olan İlkan S., otomobiliyle TIR'ın peşinden düştü. İddiaya göre, TIR sürücüsü, peşinden gelen İlkan S.'nın otomobilinin üzerine aracını sürerek sıkıştırmaya çalıştı. TIR'ın köpeğin üzerinden geçtiği anlar ve ölen sokak köpeğinin başına çevredeki köpeklerin toplanması ise güvenlik kameralarına yansıdı.

Görüntü Dökümü

-------------------

TIR'ın köpeği ezmesi

Köpeklerin ölen köpeğin başına toplanması

İlkay S.'nın TIR'ın peşinden gidişi

19.01.2020 - 09.54 - Haber Kodu : 200119039

===================

11-  ATAŞEHİR'DE HIRSIZLIK YAPTIKLARI İDDİA EDİLEN ZANLILAR TUTUKLANDI

İSTANBUL,

Ataşehir'de bir evden hırsızlık yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 2 şüpheli tutuklandı. Ataşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 12 Ocak'ta saat 15.20'de Örnek Mahallesi'ndeki bir evden hırsızlık yapıldığı ihbarı üzerine harekete geçti. Binadan çıkıp kaçmaya çalışan şüpheli 2 kadın, kovalamaca sonucu yakalandı. Şüpheliler Güllü B. (20) ve Emine K'nin (20) kovalamaca sırasında yere attıkları altın bileklik ve kapıyı açtıkları plastik parça da ele geçirildi. Gözaltına alınan Güllü B'nin hırsızlıktan 10, Emine K'nin de aynı suçtan 5 kaydının bulunduğu öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler tutuklandı.

Görüntü dökümü:

-------------

-Şüphelilerin adliyeye götürülmesi

===========================


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Berlin Haberler

title