Türk aileler, Beyrut'taki şiddetli patlamada yaşadıklarını AA'ya anlattı (2)

Lübnan'da yaşayan Türkler, başkent Beyrut'u 2 bin 750 ton amonyum nitratın infilak etmesiyle sarsan şiddetli patlamada yaşadıkları dehşet anlarını zihinlerinden silemiyor.

Beyrut'ta ikamet eden Türk aileler, 4 Ağustos'ta Beyrut Limanı'nda meydana gelen patlama anında yaşadıkları şoku AA'ya anlattı.

İki yıldır ailesiyle Lübnan'da yaşayan Fatih Ermiş, patlamanın yaşandığı gün işten geldikten sonra ailesiyle başkentteki alışveriş merkezlerinden Beyrut Çarşıları'na gittiklerini söyledi.

Eşi ve büyük kızını indirdikten sonra aracı park etmek üzere yer baktığını aktaran Ermiş, küçük kızı Maneli ile bir ara sokakta aracı park etmek üzereyken patlamanın meydana geldiğini ifade etti.

Ermiş, patlamanın yaşandığı anı şu sözlerle aktardı:

"Patlamanın yaşandığı ilk anda yanımızdaki binada bir bomba patladığını zannettim. Çok güçlü bir şok dalgasıyla karşılaştık ve bu şoku arka arkaya 3 dalga gibi hissettim. Bunun üzerine araçta bulunan küçük kızım ağlayıp bağırmaya başladı. Arabanın bütün camları kırıldı ve metal aksamı yamuldu, arabada delikler oluştu."

Patlamanın etkisiyle araçta büyük hasarın oluştuğu ancak hala yol gidebildiğine işaret eden Ermiş, "Ana yola geri çıktığımda patlamanın küçük bir olay olmadığı ve çok daha büyük bir bölgeyi etkilediğini anladım." ifadelerini kullandı.

"Camlar patlamış, yerlerde yaralılar yatıyordu"

Azize Ermiş de Beyrut Çarşıları'nda dolaşırken büyük bir patlamanın yaşandığını belirterek, o anı şu sözlerle anlattı:

"Büyük bir ses duyuldu ve tavanlar düşmeye başladı. Yanımdaki kızım çok korktuğundan ağlayarak çığlıklar attı. AVM'den çıkmaya çalıştık. O sırada eşim aradı ve bizleri indirdiği yere gitmemizi istedi ancak olayın şokuyla orayı hatırlayamıyorduk. Çok zor anlardı. Camlar patlamış, yerlerde yaralılar yatıyordu. Korku büyüktü ancak şükürler olsun ki; sağ salim birbirimize kavuştuk."

Ermiş ailesinin küçük kızları Aneyta da şunları paylaştı:

"O patlama anında ben gerçekten inanılmaz derecede korktum. Bomba patladığını düşündüm ancak bomba olmadığı söylendi. AVM içindeki yürüyen merdivenler bile çalışamaz hale geldiğinden babamı zor bulabildik. Arabanın tuzla buz olduğunu gördükten sonra eve geldik. Evde de patlamanın etkisiyle camlar halıların üzerine dağılmış durumdaydı."

"İsrail saldırısı olarak düşündüm"

Beyrut'ta yaşayan ve söz konusu şiddetli patlama sonucu oğlu ağır yaralanan Türk vatandaşı Hac Fuad, patlamanın meydana geldiği anları, "Yerin sarsıldığını hissettim ve daha sonra patlama sesi geldi. Dışarı çıktığımda duman görünce İsrail'in hava saldırısı gerçekleştirdiğini düşündüm." dedi.

Daha sonra oğlu Muhammed'i göremeyince paniklediğine dikkati çeken Fuad, her tarafa baktıktan sonra kendisini hastanede yoğun bakımda tedavi altına bulduğunu belirtti. Fuad, oğlunun durumunun düzelmeye başladığını söyledi.

Lübnan'da doğup büyüyen Türklerden Ahmed Ramazan ise o anın dehşetine dair şunları kaydetti:

"Patlamanın etkisi sonucu tüm binalarda kırıklar oluştu. Can havliyle kendilerini dışarıya atan insanlar ağlayarak çığlıklar atıyordu."

Lübnanlılar yaralarını sarmaya çalışıyor

Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos'ta patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda önce yangın çıkmış ardından tüm Beyrut'u sarsan çok güçlü patlama meydana gelmişti.

Patlamadan en çok etkilenen limana yakın yerleşim yerlerindeki enkazlar, gönüllülerin yardımlarıyla kaldırılmaya çalışılıyor.

Lübnan Sağlık Bakanı Müsteşarı Rıza el-Musavi, söz konusu patlamada hayatını kaybedenlerin sayısının 154'e yükseldiğini, yaralı sayısının da yaklaşık 6 bin olduğunu açıklamıştı.

Beyrut Valisi Mervan Abbud da Beyrut Limanı'nda meydana gelen patlamanın yol açtığı zararın 10 ila 15 milyar doları aşabileceğini belirtmişti.