TÜM KATEGORİLER
Süleyman Şah Türbesi'nin mimarı Ünal Demirarslan vefat etti
Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin kurucu dekanı ve Süleyman Şah Türbesi'nin mimarı Prof. Dr. Ünal Demirarslan, 87 yaşında vefat etti.
Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi kurucu dekanı Prof. Dr. Ünal Demirarslan (87) hayatını kaybetti. Evinde vefat eden Demirarslan'ın cenazesi, defnedilmek üzere Çanakkale'nin Gelibolu ilçesine gönderildi.
SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİNİN MİMARIYDI
Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nden 1959 yılında mezun olan Ünal Demirarslan 1997-2002 yılları arasında Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin kurucu dekanlığını yaptı. Haliç ve Maltepe Üniversiteleri'nde çeşitli idari görevler üstlenen ve bu okullarda öğretim üyeliği yapan Demirarslan, Ankara'daki Milli Kütüphane'nin ve Süleyman Şah Türbesi'nin de mimarıydı.
ÜNİVERSİTEDEN BAŞSAĞLIĞI MESAJI
Kocaeli Üniversitesi'nin Twitter hesabından Dr. Demirarslan'ın vefatına ilişkin şu paylaşımda bulunuldu:
"Üniversitemizin Güzel Sanatlar Fakültesinin Kurucu Dekanı Prof. Dr. Ünal Demirarslan'ın vefatının derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kocaeli Üniversitesi olarak kendisine Allah'tan rahmet; ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz"
SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ NE ZAMAN YAPILDI?
Suriye'nin 1973'teki baraj inşaatının yükselen suları bölgeyi tehdit edince Suriye ve Türkiye'nin ortak çalışması ile türbe, Halep'in Karakozak köyü yakınına taşınmıştır. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Etüd Proje Dairesi Müdürü Prof. Dr. Ünal Demirarslan, Dışişleri Bakanlığı'nın da talebiyle Süleyman Şah Türbesi'nin mimarı olarak görevlendirildi. Türbe, karakol ve lojman, iki Türk mimar ve yirmi işçisinin çalışmalarıyla dört ayda tamamlanmış ve masrafların tamamı Türkiye tarafından karşılanmıştır. Süleyman Şah Türbesi hem geleneksel Türk mimarî motiflerini, hem de modern mimarî özelliklerini taşımaktadır. İnşaat çalışmaları sırasında Suriye Hükûmeti, yeni yapılacak türbenin Caber Kalesi'ndeki türbeden daha büyük olmaması şartını getirmiştir. Türbe'de ayrıca o dönemde dışarıdan gelen taciz ateşleri sebebiyle Türk askerlerinin nöbet tuttuğu yerler içe dönük olarak inşa edilmiştir.
