CHP'nin 18. Olağanüstü Kurultayı

CHP Genel Başkan Adayı ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu'nu kişi olarak çok sevdiğini, yıllarca partide beraber görev yaptığını belirterek, "Kendisiyle kişisel olarak hiçbir sorunum yok. Sayın Kılıçdaroğlu'nun namuslu bir adam olduğundan hiçbir şüphem yok ama uyguladığı yanlış politikalarla Recep Tayyip Erdoğan'a cumhurbaşkanlığını hediye etmiştir. Ben, buna isyan ediyorum, ben bunu hazmedemiyorum" dedi.

İnce, CHP'nin 28. Olağanüstü Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, CHP'nin büyük bir ırmağa benzediğini vurgulayarak, CHP'nin kaynağının Kuvayi Milliye ruhu olduğunu söyledi. CHP'nin ruhu ve kökünün, Sivas Kongresi'nde 18 yaşında mandaya karşı çıkan tıbbiyeli Hikmet olduğunu ifade eden İnce, şöyle devam etti:

"Bu ırmak, Anadolu ve Rumeli Müdafi Hukuk cemiyetinden doğar. Sivas Kongresi'nden, Amasya genelgesinden doğar. Erzurum Kongresi'nden doğar. Bu ırmağa, denize giderken yani iktidara ulaşırken yolda pek çok dereler katılır. Bu katılan derelerin amacı ırmağı büyütmektir. Katılan derelerin amacı, ırmağın debisini artırmaktır, gücünü yükseltmektir, onu güçlendirmektir. Sonradan katılan derelerin amacı ırmağı bulandırmak olamaz, olmamalıdır. Sonradan katılan bir dere bizim kaynağımızı sorgulayamaz. Haddi değildir Kuvayi Milliyeyi sorgulamak, haddini bilecek."

Son yıllarda merkez sağdan CHP'ye gelenlere seslenen İnce, "Cumhuriyet ilkeleri, laiklik, Atatürk ve yaşam biçimi konusunda hiçbir farkımız olmayan bu arkadaşlara sesleniyorum; siz, sonradan katılan bir dere değilsiniz. Siz, kaynağımız bir, kökümüz bir, çıkışımız bir, 1950'de dere yatağını ırmaktan ayrıldınız yeniden aynı ırmağa geri döndünüz bu kadar" dedi.

Sosyal demokrasinin evrensel ilkelerine uyan bir toplumu kurmak istediklerini anlatan İnce, CHP'nin bu değerleri benimsememiş, kendi siyasi kulvarında başarısız olmuş insanları kurtarıcı gibi görmesinin temel sorun olduğunu savundu. İnce, "Bu zihniyet, CHP'yi başarıya götüremez çünkü bu düşüncenin özgüveni yoktur" değerlendirmesini yaptı.

CHP olarak her kesimden oy alabileceklerini, Yalova'da bunu başardıklarını dile getiren İnce, "Sağcılaşmadan sağdan oy aldık, dik durarak sağcılaşmadan sağdan oy aldık, bir butik küçük kentte bunu başardık, emin olun Türkiye'de de bunu başarabiliriz" ifadesini kullandı.

-"Ama sakalım olmadığı için dinletemedim"

Çatı aday olarak açıklanan Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismini televizyondan öğrendiğini yineleyen İnce, İhsanoğlu'nun isminin açıklanacağını PM üyelerinin, milletvekillerinin ve il başkanlarının bilmediğini, sadece Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun bilgisi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi için milletvekillerine anket yapıldığını hatırlatan İnce, "İçinizden bir Allah'ın kulu İhsanoğlu yazdınız mı? O zaman o anketi niye yaptınız? 60 PM üyesi, sizin vicdanınıza sesleniyorum, milletvekilliğinde listede olmak mı önemli, dik durmak mı? Bence dik durmak daha önemli" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun "İhsanoğlu'nun ismini açıklayarak risk aldığını" söylediğini bildiren İnce, şöyle konuştu:

"Genel Başkan ile ayrıştığım yer şurası, risk almakta kazanmak veya kaybetmek vardır. Yani, kazanma ihtimali vardır, risk almakta. Ben, İhsanoğlu adını duyduğum anda risk falan görmedim, yüzde yüz başarısızlık. Bu risk değil ki. Tayyip Erdoğan gibi birinin karşısında meydanlara çıkamayan, miting yapamayan birinin kazanma ihtimalini nasıl görüyorsunuz? Bu yanlış, bu risk değil, bu öngörüsüzlük. Bu siyaseti bilmemektir."

İnce, İhsanoğlu'nun adaylığının açıklanmasının ardından yöntem değişikliği önerdiğini ve "MHP ile birinci turda çatı kurmayalım, ayrı aday çıkaralım, hatta birden fazla aday çıkaralım. 4 aday olsun. Birinci turda da toplumun önüne çıkalım, en yüksek oyu kim alırsa onu destekleyeceğimizi deklare edelim. Katılım yüzde 90 olsun İkinci tura şansımız olsun" dediğini aktardı. İnce, şunları söyledi:

"Ama sakalım olmadığı için dinletemedim. Eğer, bu yöntemi uygulasaydık Recep Tayyip Erdoğan, bugün cumhurbaşkanı değildi. Ben, isim değil matematik önerdim. Bir cumhuriyet düşmanının kendini aklayamamış bir adamın, Atatürk düşmanı bir adamın, Çankaya'yı terk edip, orayı bile yıkıyor, oranın bile geleneklerini yıkıyor. Hazmedemiyorum bu seçimi, hazmedemiyorum. Siz hazmediyorsanız, bilemem. Ben, Sayın Kılıçdaroğlu'nu kişi olarak çok severim, yıllarca bu partide beraber görev yaptık. Kendisiyle kişisel olarak hiçbir sorunum yok. Sayın Kılıçdaroğlu'nun namuslu bir adam olduğundan hiçbir şüphem yok ama uyguladığı yanlış politikalarla Recep Tayyip Erdoğan'a cumhurbaşkanlığını hediye etmiştir. Ben, buna isyan ediyorum, ben bunu hazmedemiyorum. Hazmetmeyeceğim. Hazmedenler, hazmetsin."

-"Bu partiye düğün salonlarında kurultay yaptırmamak için oldum"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Disiplin olacak" dediğini hatırlatan İnce, şunları kaydetti:

"Disiplinsiz davranan Kılıçdaroğlu'nun kendisi. Parti Meclisi'ni dinlemedi, il başkanlarını dinlemedi. Grubunu dinlemedi. Tek başına karar verdi. Bir disiplinsizlik varsa, disiplinsizliği yapan kendisidir. Dün bir gazetede 'masaya yumruğumu vuracağım' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, siparişle masaya yumruğunuzu vurursanız sadece eliniz acır, kimse korkmaz. Niye korkalım? Siz, demediniz mi, 'Ben bu partide korku duvarlarını yıkmaya geliyorum' diyen siz değil miydiniz? Bunu siz dediniz. Hatırlayın."

Kılıçdaroğlu'nun ilk genel başkan olduğunda 40 bin kişiye konuştuğunu ancak bu kurultayın "düğün salonunda" yapıldığını öne süren İnce, şu ifadeleri kullandı:

"Partiye neden aday oldun, diyorlar. İşte bunun için aday oldum. Bu partiye düğün salonlarında kurultay yaptırmamak için oldum. Partiliye sopa göstermek, partiliyi disiplin kurulları ile tehdit etmek, seni disipline veririm demek, bir disiplin değildir. Bunun adı zapturaptır. Zapturapla parti yönetilmez. 2010'da genel başkan olduğunuzda sokakta umut vardı, parti tabanında umut vardı. Tek çatlak ses çıkmıyordu, çünkü sizin Başbakan olacağınıza inanıyorduk. O zaman disiplin vardı. İşler kötüye giderse disiplin olmaz. İşler kötüye gidiyor. Parti bir başarısızlığa doğru gidiyor."

İnce, bir öğretmenin bir elinde not defteri bir elinde sopa ile sınıfı susturabileceğini ama başarıya taşıyamayacağını anlatarak, şöyle devam etti:

"Bir öğretmen, sınıfı ne zaman başarıya taşır? Çocuklar, öğretmene baktıklarında onun bir matematik dehası olduğuna inanırsa, çocuklar ondan öğrendikleri matematik ile üniversite sınavında başarılı olacağına inanırsa, ondan aldıkları ruhla üniversiteli kazanacağına nanırsa yani partinin üyeleri de sizin Başbakan olacağınıza inanırsa iktidar olacağınıza inanırsa, milletvekilleri bakan olacağına inanırsa kendiliğinden disiplin sağlanır. Sopa ile zapturap olur, disiplin olmaz. Disiplin, başarıya odaklanma ile olur. Amacımız, seçmenlerimizi, üyelerimizi, seçim günü sandığa tıpış tıpış değil, koşa koşa göndermek olmalıdır."

- Ankara

Recep Tayyip Erdoğan Kemal Kılıçdaroğlu Muharrem İnce Yalova Politika Güncel Haberler